Milli Savunma Bakanı Canikli:

"Müttefiklerimizin YPG’ye DEAŞ ile mücadele kapsamı çerçevesinde ve sadece onunla sınırlı olmak üzere verdiklerini iddia ettikleri o silah ve mühimmat listesi en fazla 80-90 tırla taşınabilir ama biz binden fazla tırın orada o terör örgütüne silah ve mühimmat taşıdığını biliyoruz" "FETÖ mensuplarıyla ilgili vereceği kararı şimdiden tartışmalı, şaibeli hale getirmeye çalışıyor, soru işaretleri oluşturmaya çalışıyor, yapmaya çalıştığı bu. Kime hizmet ediyor bu yaklaşımlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu? Fetullahçı Terör Örgütü'ne hizmet ediyor"


Milli Savunma Bakanı Canikli:

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Müttefiklerimizin YPG’ye DEAŞ ile mücadele kapsamı çerçevesinde ve sadece onunla sınırlı olmak üzere verdiklerini iddia ettikleri o silah ve mühimmat listesi en fazla 80-90 tırla taşınabilir ama biz binden fazla tırın orada o terör örgütüne silah ve mühimmat taşıdığını biliyoruz." dedi.

Canikli, Şırnak'taki temaslarının ardından memleketi Giresun'a geldi. Cuma namazını Hacı Miktat Cami'nde kılan Canikli, buradan Alpaslan Caddesi'ne geçti.

Esnafla bayramlaşan Canikli, bir çay ocağına oturdu.

Yanına gelen vatandaşlarla fotoğraf çektiren, onların Kurban Bayramı'nı tebrik eden Canikli, akülü engelli arabasındaki bir kadını görünce kalkarak yanına gitti. Bir süre sohbet eden Canikli, tedavi konusunda yardım isteyen kadına yardımcı olunması talimatı verdi.

Giresun Öğretmenevi'nde Valilik tarafından düzenlenen bayramlaşma törenine katılan Canikli, ardından AK Parti İl Başkanlığındaki bayramlaşmada partililer ile bir araya geldi.

Bakan Canikli, burada yaptığı konuşmada, tüm vatandaşların Kurban Bayramı'nı tebrik etti.

Canikli, 80 milyon vatandaşın bayramı eşiyle ailesiyle idrak ederken Türkiye’nin dört bir tarafında, tüm sınırlarda kahramanların, Mehmetçiklerin vatan görevini yerine getirdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Sabahleyin Şırnak’ta iki üs birliğini ziyaret etme imkanımız oldu, bir tanesinde sabah namazını oradaki askerlerimizle birlikte kılma imkanımız oldu. Biz burada, milletimiz burada huzur ve refah içerisinde böyle bir bayramı yaşarken orada kahramanlarımız, yiğitlerimiz cansiperane yaptıkları işin gerçekten sorumluluğunun farkına vararak, bu milletin gerçek bir evladı olmanın tüm özelliklerini ortaya koyarak bunları sağlıyorlar. Allah onlardan razı olsun, Rabbim kılıçlarını keskin eylesin."

Canikli, dün hain bir saldırıda korucubaşı Mehmet Paksoy’u şehit verdiklerini belirterek, kahraman şehide Allah’tan rahmet diledi.

Son zamanlarda müttefik olan ülkeler tarafından birçok konuda birçok ihtiyaç olan ürün, silah sistemlerinde örtülü bir şekilde Türkiye’ye karşı ambargo uygulandığına dikkati çeken Canikli, "Yeni değil bu. Epeyden beri bu yapılıyor, hatta daha da ileri gidilerek, bize peşin parayla satmadıkları silah sistemlerini bu ülkenin bütünlüğünü hedef alan terör örgütlerine rahatlıkla verebildiklerini dost ve müttefikimiz olan ülkelerin verebildiklerini görüyoruz." diye konuştu.

Sadece son aylarda Suriye’de binin üzerinde tırın YPG’ye silah sevkiyatı yapıldığını aktaran Canikli, bu kadar silah ve mühimmatın yaklaşık 50 bin kişilik bir ordunun tüm ihtiyacı karşılaşacağına dikkati çekti.

Nurettin Canikli, YPG’nin PKK demek olduğunu vurgulayarak, "Bölücü terör örgütü demek, tüm dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği PKK demek aslında, bunu herkes biliyor, bunu YPG’ye bu silah yardımını yapan ülkeler de biliyor. Bilmemeleri mümkün değil her şey o kadar açık ki." şeklinde konuştu.

PYD ve YPG’ye yapıyan silah sevkiyatının, her türlü yardımın esasında PKK’ya yapılmış yardım anlamına geldiğini belirten Canikli, şöyle konuştu:

"Bunu herkesin bilmesi gerekir, biz bunu biliyoruz farkındayız. Birtakım rasyonel olmayan ifadelerle bu milleti, bu milletin yöneticilerini kimse kandıramaz. Müttefiklerimizin YPG’ye DEAŞ ile mücadele kapsamı çerçevesinde ve sadece onunla sınırlı olmak üzere verdiklerini iddia ettikleri o silah ve mühimmat listesi en fazla 80-90 tırla taşınabilir ama biz binden fazla tırın orada o terör örgütüne silah ve mühimmat taşıdığını biliyoruz, tespit etmiş durumdayız. 900’den fazla tır bu anlamda kayıt dışı. Çok fazla detaya inmeye gerek yok ama olan bitenin farkındayız."

Canikli, tüm bunlara rağmen Türkiye’nin, güvenlik güçlerinin başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere, emniyet, jandarma ve korucuların önce içeride asayişi ve güvenliği büyük oranda sağlamış vaziyette olduğunu dile getirerek, "Çok münferit hadiseler dışında Türkiye içerisinde terör örgütü operasyon kabiliyetini büyük oranda kaybetmiştir. Üstünlük, psikolojik üstünlük, arazi üstünlüğü tamamen güvenlik güçlerimizin elindedir, daha da artarak devam edecektir inşallah." ifadesini kullandı.

Sadece bu kadarının yetmeyeceğini kaydeden Canikli, "Çünkü sadece Türkiye’nin sınırlarını koruyarak, güvenlik problemini ortadan kaldıramazsınız. Tehdidi ortadan kaldıramazsınız, çoğu zaman sınırlarımızın ötesinde başlıyor Türkiye’nin güvenliği, sınırlarımızın ötesinin savunulmasıyla başlıyor, ortaya çıkıyor." şeklinde konuştu.

Canikli, Türkiye’nin yanı başında bir yangın söz konusu olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bin 400 kilometre iki ülkeyle yaklaşık sınırımız var, elbette Türkiye’ye yönelik tehdidin ortadan kaldırılması için sadece sınırlarımız ve içerisindeki güvenliğin sağlanması yetmez çünkü tehdit sınır ötesinden geliyor, Irak’tan geliyor, Suriye’den geliyor, daha da ilerilerden geliyor. Dolayısıyla Fırat Kalkanı Operasyonu da bu çerçevede yapılmıştır, benzeri operasyonlar gerektiği takdirde hiç tereddütsüz yapılacaktır, bundan kimse kuşku duymasın."

Suriye’den gelebilecek hava saldırıları tehdidi ihtimali üzerine 5 ülkenin Türkiye’ye patriot füzelerini gönderdiğini anımsatan Canikli, şunları söyledi:

"Üç ülke çekti bunları, Amerika, Hollanda ve Almanya çekti, şu anda sadece İspanya ve İtalya’nın var. Onlar tarafından kumanda ediliyor ve yarın bir hava tehdidiye karşı karşıya kaldığımızda onların nasıl bir tepki vereceğini bilemiyoruz çünkü kumandası bizde değil. Böyle bir yaklaşımla bu ülkenin hava savunma sistemini etkinleştirilmesi mümkün değil o yüzden bize uygun şartlarda bu sistemi sağlayan Rusya ile bu anlaşmayı yaptık ve buna acil de ihtiyacımız var, çünkü hava savunma sistemi noktasında sıkıntımız var. Acilen buna ihtiyacımız var, yoksa başka bir amacımız yok, kimseyi hedef almıyoruz."

Canikli, önce kendi ittifak ilişkileri içerisinde bunu sağlamaya çalıştıklarını ancak alamadıklarını belirterek, "Hibe falan değil parasıyla alamadık, dolayısıyla hiç kimse sadece bu ülkenin savunulması için yapmamız gerekenleri yaptığımız için bu hareketlerimizi, bu kararlarımızı farklı şekilde yorumlamamalı, hiçbir ülke hiçbir kişi ya da kuruluş, yapmak istediğimiz sadece bu." diye konuştu.

15 Temmuz’dan sonra ciddi anlamda FETÖ bağlantıları nedeniyle ciddi sayıda Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun ihraç edildiğine dikkati çeken Canikli, buna rağmen gücünden en ufak bir şey kaybetmediğini tam tersine o temizlik yapıldıkça Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonel olarak daha güç kazandığını söyledi.

Canikli, özellikle anamuhalefetin bu ülkenin tökezlemesi için, bu ülkenin ekonomisinin darboğaza girmesi için elinden gelen her şeyi yaptığını ifade ederek, "Bu bir vatansever Türk milleti evladının yapabileceği yaklaşık tavır ve davranış değildir. Yani Türkiye’yi dışarıda şikayet etmekten tutun uluslararası sistemin dışına çıkartılmasını sağlamak için ve tamamına yakını da iftiradan haksız ithamlardan oluşan söylemlerle Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışıyorlar. Yani güya hükümeti sıkıştırmaya çalışıyor aslında Türkiye’ye en büyük zararı vermeye çalışıyor." dedi.

Bakan Canikli, şöyle devam etti:

"Şu anda adaletle en çok işi olan Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarıdır. Şu anda hepsi, yüz binden fazla Fetullahçı Terör Örgütü mensubu adalete teslim edilmiş durumda ve yargılamaları devam ediyor. Böyle bir ortamda siz adaleti tartışmaya açtığınız zaman kime destek veriyorsunuz? Fetullahçı Terör Örgütü'ne çok açık bir şekilde destek veriyorsun anlamına gelir. Orada kafa karıştırmaya, insanların zihnini bulandırmaya çalışıyor. Yani verilecek olan bu kararları adli yargının, Türk adaletinin vereceği bu kararları Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarıyla ilgili vereceği kararı şimdiden tartışmalı, şaibeli hale getirmeye çalışıyor, soru işaretleri oluşturmaya çalışıyor, yapmaya çalıştığı bu. Kime hizmet ediyor bu yaklaşımlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu? Fetullahçı Terör Örgütü'ne hizmet ediyor, başka bir anlamı var mı bunun?"

Canikli, "Bu mücadele bunlara karşı yapılıyor, bir taraftan biliyorsunuz terör örgütüne açık destek veren onun siyasi uzantısı konumunda olan bir parti var, o da çok açık bir şekilde, o mücadeleyi onlarla veriyoruz ve ne ilginçtir ki birçok noktada birlikte hareket ediyorlar hemen hemen her noktada, neredeyse tek parti gibi? Cumhuriyet Halk Partisi ile HDP tek parti gibi hareket ediyor. Hemen hemen hiçbir konuda hiçbir alanda görüş ayrılığı yok." diye konuştu.

Moodys’in Türkiye’nin büyüme tahminini yukarı yönlü revize ettiğine değinen Canikli, "2,7’den 3 küsurlara çıkarıyor. Orada bile ne kadar cimri hareket ediyor, ne kadar kasıtlı hareket ediyor. Şu an zaten birinci çeyrek yüzde 5 gerçekleşmiş, ikinci çeyrek üçüncü çeyrek yüzde 6-7 rakamlarını göreceğiz inşallah ve yıl sonu itibarıyla de en az yüzde 5 gerçekleşecek. Buna rağmen onu bile düzeltmeyi bile yaparken tereddüt ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Nurettin Canikli, Arakanlıların tek umut olarak Türk milletini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı haykırdığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Söylüyoruz ya 'Yüz milyonlarca mazlum insanın gözü Türkiye’de' diye yani işte bakın somut olarak gördük. Başka bir ülkeden Türkiye dışında, liderimiz dışında, Cumhurbaşkanımız dışında, Türk milleti dışında bir umutları yok. Siz bunu görmezden gelebilir misiniz? 'Bana ne?' diyebilir misiniz ? Elbette mirasımız bu işte, mirasımızı reddedemeyiz. Bu kutlu miras, mirasımızın gereğini yapacağız."

İnsanların Türkiye’ye umutla baktığını kaydeden Canikli, "Ona kayıtsız kalamazsınız, sırtınızı çeviremezsiniz, tıpkı 3 milyon Suriyeli Türkiye’ye gelirken onlara kucak açtığımız gibi. Bu da öyle, orada da elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz, her şeyiyle her yönüyle. Bir kısmını kamuoyuyla paylaşamıyoruz ama milletimizin o hassasiyeti nasılsa onu en iyi şekilde politika olarak üretmeye çalışıyoruz. Her türlü yöntemi kullanarak o katliamları, o soykırımları engellemeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Nurettin Canikli, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısının ardından İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft'un yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak şunları kaydetti:

"Diyor ki 'Şiddeti kınıyoruz, tarafları itidalli olmaya çağırıyoruz'. Katliam yapılıyor, bir taraf bir tarafa soykırım uyguluyor şu anda. Arakanlı Müslümanlar soykırıma tabi tutuluyor, hala diyor ki sanki iki eşit taraf arasında çatışma varmış da itidalli olmaya çağırıyorlar. Şu hale bak. Müslüman kanı döküldüğü zaman hiç sesleri çıkmıyor, maalesef dünyanın her yerinde de Müslümanlar katlediliyor. Bazen kendi aralarında kardeş kardeş, bazen bu şekilde olduğu gibi Budistler tarafından ama Müslüman kanı akıyor."