Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" vesilesiyle Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği rezidansında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Nasıl diplomat olmaya karar verdiğini anlatan de Kwaasteniet, henüz lise yıllarındayken uluslararası siyasete ve ekonomiye ilgi duymaya başladığını belirtti.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı sıkıntıların dikkatini çektiğini ifade eden de Kwaasteniet, eğitimi sırasında Kenya'da saha çalışması yaptığını ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonunda stajyer olarak görev yaptığını kaydetti.
De Kwaasteniet, genç yaşlardan itibaren uluslararası siyasete neden bu kadar merak duyduğunu tam olarak bilmediğini ancak bu ilginin uluslararası bir kariyer seçmesinde etkili olduğunu söyledi.
Doktorasını tamamladıktan sonra 20'li yaşlarının sonuna doğru Hollanda Dışişleri Bakanlığına başvurduğunu anlatan de Kwaasteniet, "Benim için en mantıklı seçenek buydu." diye konuştu.
Bu dönemde iş arkadaşlarının çoğunun erkek olduğuna dikkati çeken de Kwaasteniet, "1990'ların ortasında savunma ve güvenlik birimine atanmıştım. Bu birimde 25 erkek çalışan ve ben vardım." diyerek Bakanlığın diğer birimlerinde daha fazla kadının görev aldığına ancak özellikle güvenlik alanında erkeklerin çoğunlukta olduğuna işaret etti.
"Diplomasi dünyası artık kadınların da dünyası"
De Kwaasteniet, diplomaside erkek egemenliğinin azaldığına işaret ederek "Diplomasi dünyası artık kadınların da dünyası. Hollanda Dışişleri Bakanlığında birçok kadın üst düzey pozisyonlarda görev alıyor." dedi.
Henüz tam eşitliğe ulaşılmadığını ancak iyi bir ilerleme kaydedildiğini kaydeden de Kwaasteniet, Finlandiya Dışişleri Bakanlığında çoğunluğun kadınlardan oluştuğunu, Türkiye Dışişleri Bakanlığında da birçok kadının üst düzey pozisyonlara sahip olduğunu örnek olarak gösterdi.
De Kwaasteniet, ABD'de ise dört kadının önemli bir pozisyon olan Birleşmiş Milletlere büyükelçi olarak atandığına dikkati çekerek kadınların başarılı olduğuna işaret etti.
Daha fazla kadının dışişleri bakanı olarak atanması gerektiğini ifade eden de Kwaasteniet, NATO'da görev yaptığı dönemde yedi savunma bakanının kadın olduğunu belirterek "Bu pozisyonların kadınlara verilmesi zamanla normalleşti. Henüz cam tavanları tamamen kırmadık ama önemli ilerleme kaydettik." değerlendirmesinde bulundu.
"Hedeflerinizi yüksek tutun ve odaklanın"
Genç kızlara ve kadınlara vermek istediği mesajı, "Sevdiğiniz şeyi, yapmak istediğiniz şeyi yapın. Hedeflerinizi yüksek tutun ve başkalarının sözlerine çok kulak asmayın, hedefinize odaklanın." olarak özetleyen de Kwaasteniet, insanın en iyisini yapmaya çalışınca kendini de kanıtlayabileceğini belirtti.
De Kwaasteniet, kararlı durmanın ve işe odaklanmanın önemine işaret ederek "Yaklaşık 20 yıl önce Ürdün'e büyükelçi olarak atanmıştım. 80 büyükelçinin içinde tek kadın büyükelçi bendim. Ben, işimi en iyi şekilde yapmak istedim ve yaptım. Sürekli tek kadın olduğum gerçeğine odaklanmadım ve gerekli saygıyı edindim." dedi.
Bu dönemde zorlanmadığına işaret eden de Kwaasteniet, siyah takım elbiseli erkeklerin arasında fotoğraf çekilirken renkli elbiseleriyle tek kadın olarak dikkat çektiğini, daha görünür olma imkanına sahip olduğunu ve bunu bir nevi avantaja çevirebildiğini söyledi.
"KADES sayesinde kadınlar kendini güvende hissediyor"
De Kwaasteniet, kadın haklarının insan hakları politikasının önemli bir bölümü olduğunu vurgulayarak özellikle aile içi şiddet ve cinsel şiddetle mücadelenin büyük önem taşıdığının altını çizdi.
Bu iki alanda Türkiye dahil birçok ülkeyle iş birliği yaptıklarını anlatan de Kwaasteniet, İstanbul'da bir danışma merkezinde cinsel şiddete maruz kalan kadınlara yasal, sosyal ve psikolojik yardım sağladıklarını bildirdi.
De Kwaasteniet, aynı zamanda Kars'ta da bir proje yürüttüklerini, bu çerçevede erkeklerin cinsel şiddet konusunda duyarlılığını artırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Aynı zamanda kadının güçlendirilmesi alanında da çalışmalar yaptıklarını anlatan de Kwaasteniet, "'Mor Telefon Rehberi' diye bir şey oluşturduk. Bu, özellikle basında olmak üzere uzman kadınların bilgilerini içeren ve kolay irtibat kurmalarını sağlayan bir veri tabanı." dedi.
De Kwaasteniet, aile içi şiddetin özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle daha fazla önem kazandığını, eve kapanmalar nedeniyle aile içi şiddettin arttığını ve bunun endişe verici olduğunu ifade etti.
Net bir çözüm bulunmadığını ancak şeffaflığın önem taşıdığını söyleyen de Kwaasteniet, "İçişleri Bakanlığınca hazırlanan Kadın Destek Uygulaması (KADES) çok önemli bir uygulama ve kadınlar bu sayede kendini daha güvendiği hissediyor." değerlendirmesinde bulundu.
De Kwaasteniet, Türkiye'nin de ilk onaylayan ülkelerden biri olduğu İstanbul Sözleşmesi'nin önemine işaret ederek kadınları korumak ve desteklemek için önemli maddeler içerdiğini belirtti.