İstanbul’da açılan ‘Umuda Yolculuk Anıtı’ ilgi görmedi ve sahiplenilmedi

Yurtdışındaki 10 milyona yakın Türk’ü temsil edecek olan, böylesine önemli bir anıtın her kesime mal edilememesi, büyük bir beceriksizlik olarak niteleniyor.


İstanbul’da açılan ‘Umuda Yolculuk Anıtı’ ilgi görmedi ve sahiplenilmedi

Avrupa’ya göçün 60’ıncı yılında, İstanbul’da açılan ‘Umuda Yolculuk Anıtı’ ilgi görmedi ve sahiplenilmedi.

Açılışta Belediye Başkanı, Bakan veya bir siyasetçi yoktu.

İlgisizliğin ve sahiplenmemenin nedeni olarak, konuya siyasi bir rengin katılışı gösteriliyor.

Yurtdışındaki 10 milyona yakın Türk’ü temsil edecek olan, böylesine önemli bir anıtın her kesime mal edilememesi, büyük bir beceriksizlik olarak niteleniyor.

Yurtdışındaki akil insanlarımız konuyla ilgili görüşlerini belirtirlerken, ‘Girişim mükemmel ama uygulama zayıf’ dediler.

İlhan KARAÇAY yazdı:

Değerli Okurarım,
1 Haziran günü sizlere sunmuş olduğum, ‘Türk işçi göçünü sembolize eden anıt İstanbul’da açılıyor’ başlıklı yazımı, umut dolu sözler ile süslemiştim ama, ‘Umuda Yolculuk’ adı verilen bu anıtın dikilmesine karşı olanlar olduğunu da ima etmiştim.
Hatta, anıtın önce Sirkeci Garı yanına dikildiğini, sonra da Fatih Belediyesi tarafından söküldüğünü dile getirmiştim. Belliydi ki, bu anlamlı ve güzel girişim, bazı kesimlere iyi anlatılamamış ve bu kesimler de, girişimi desteklememiş ve hatta baltalamıştır.
İsterseniz önce, benim de bulunmak istediğim ama bir neden ile gitmediğim, 18 haziran Cuma günü Kadıköy’de açılışı yapılan, ‘Umuda Yolculuk Anıtı’nın açılış törenini Kadıköy Gazatesi’nden aktarayım ve sonra da olumsuzluklara ve eleştirilere değineyim.

Açılış:


Başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Avrupa’ya işgücü göçünü konu alan ‘Umuda Yolculuk’ Anıtı, dün İstanbul Kadıköy Parkı’nda açıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Hollanda, Belçika, Almanya ve İsveç başkonsolosluklarının işbirliğiyle düzenlenen açılışa, Türkiye’den Avrupa’nın çeşitli ülkelerine giden birinci kuşak işçilerin temsilcileri de katıldı.
Hollanda Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu’nun (DSDF) girişimiyle yapılan, Hollandalı gazeteci Hünkâr Ilık’ın fikrinden yola çıkarak, İzmir’den üç sanatçının (Derya Ersoy, Zafer Dağdeviren ve Ali Yaldır) tasarladığı anıt, 10 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğinde ve 3 metre yüksekliğinde. DSDF Başkanı Nevzat Cingöz, anıtı şu sözlerle anlatıyor:
“Türkiye’den 1960’ların başından itibaren ayrılan işçiler, bir umut yolculuğuna çıktılar. Avrupa ekonomisinin yeniden inşasına katkıda bulundular. Para, bilgi ve bağlantılarıyla Türkiye’de yatırımlar yaptılar. Bu kişiler şimdi 80 yaşın üzerinde, birçoğu çoktan öldü. Bu anıtla bir dönemi kapatıyoruz. Ama bu aynı zamanda yeni bir dönemin başlangıcı…’
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da açılışta yaptığı konuşmada, Hollanda’ya göç eden gurbetçi işçilerin Hollanda işçi sınıfının parçası olduğunu hatırlattı. Çerkezoğlu, anıtın yapımına katkı veren sanatçıları, büyükelçilikleri, İBB’yi ve Hollanda’daki Türkiyelilerin derneklerini tebrik etti.
Hollanda İstanbul Başkonsolosu Bart van Bolhuis, açılışta yaptığı konuşmada her yıl farklı bir ülkenin “Umuda Yolculuk Anıtı” etrafında bir etkinlik düzenleyeceğini dile getirdi…
Açılış törenine, Wim Selles yönetimindeki SufiBach Müzik Topluluğu da ezgileriyle renk kattı.
İşte, açılış haberi böyle:
Ama ne yazık ki bu haber ulusal ana akım gazetelrinde ve televizyonlarda yer almadı.
Nasıl alsın ki?
Ne İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ne bir Bakan ve ne de bir siyasetçinin yer almadığı böylesi bir açılışın medyada yer almaması normal değil mi?
Peki ne oldu da, hepimizi gururlandıracak ve duygulandıracak olan böylesi muhteşem bir anıt düşüncesi neden destek görmedi?
Bu konuda fikirlerini aldığım bazı akil insanların görüşleri şöyle:
Önce, girişime imzasını atan Hollanda Sosyal Demokrat Dernekler Federasyonu’nun eski Başkanı ve şimdiki üyesi Cezmi Doğaner’in neler dediğine bakalım. Cezmi Doğaner açılışa, şimdi ikamet ettiği Anada’dan gelerek katıldı:
‘Bana göre açılış çok güzel oldu. Tüm belediye mesupları oradaydı. Çeşitli ülkelerin Başkonsolosları da vardı. Açılışa İmamoğlu’nun katılmamasının nedeni bir başka önemli randevusunun oluşundandır. Ayrıca bu iş başından beri baltalanmıştır. Daha önce Sirkeci’ye kurulan anıt, Fatih’in AKPL Belediye Başkanı tarafından söktürülmüştür. Açılışa Bakanlar ve siyasiler davet edilmiştir.’
Doğaner’e, ‘İyi ama, bu işi baltaladıklarını belirttiğiniz kesimler, bu işe siyasi bir renk katılmış olduğunu ileri sürüyorlar. Yani, başvurulan merciler ‘Sosyal Demokrat Dermekler Federasyonu’ adını duyunca kıl olmuşlardır.’ dediğim zaman aldığım yanıt şu oldu:
‘Bizimkiler işin içine siyasi bir renk sokmak istemediler. Onlar böyle algılamışlardır’.

Cezmi Doğaner’e, ‘Demek ki iyi anlatamamışsınız ki, bugünkü açılışa hiç bir devlet yetkilisi gelmediği gibi, medyada da hak ettiği yeri alamadı’ dediğim zaman aldığım yanıt şu oldu:
Bu da sizin görüşünüz.’
İbrahim Görmez:
Hollanda’da Türk İslam Dernekleri Federasyonu ve İslam Yayın Kurumu’nun başkanlığını yapmış olan İbrahim Görmez’in bu konudaki görüşü şöyle:
‘Yıllarca ülkesinin kalkınmasına öncülük etmiş  milyonlarca  gurbetçi, zaman zaman, döviz kaynağı olmuş ve zaman zaman da ‘fabrika kuruyoruz  gelin ortak olun’  diyerek tüm  birikimlerini dolandırıcı firmalara kaptırmış idi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen vatan sevgisinden hiç bir şey kaybetmeyen  bu insanların  varlığını, bir göç abidesi heykelinde yaşatmaya ve unutturmayanlara şükran borcumuzu bildirmiştik. Lakin, ne yazık ki yine tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren  bu konuyu da siyasi malzeme olarak kullanmışlardır. Yurt dışında yasayan  5 milyonu aşkın vatandaşımızı sembolize eden bu isci göçü abidesinin  açılışı, maalesef  bırakın Bakanları, Belediye Reisini bile  ilgilendirmemiş olacak ki, üç beş kişi ve sendika ile bu açılışı  gerceklestirdiler. Partiler üstü ve politikalar  üstü olması gereken bu konu bizleri çok derinden yaralamıştır. Yurt dışında sadece solcular değil, her siyasi görüşten  vatandaşlarmızın  olduğu, bu kişiler tarafından ne yazık ki halen kabul görmemektedir. Şahane bir estetiğe sahip olan bu abide, kendilerini solcu olarak görenlere kutlu olsun.  Böyle bir abidenin açılışına, brakın  Belediye Başkanını, Reisicumhur’u bile getirmeniz gerekirdi.
Çok ama çok üzgünüz.’
İsterseniz, Hollanda’da Recep Tayyip Erdoğan’ın elçisi olarak bilinen, Hollanda Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör’ün de, ne şiş yansın ne kebap mealindeki mesajına da bir göz atalım:
‘Avrupa’ya Türk göçünün 60’ıncı yılının kutlandığı 2021 yılında, İstanbul’da açılışı yapılan bir göç anıtı töreninde, göç alan ülkeler gibi, göç veren ülke de arzu edilir şekilde temsil edilmeliydi. Bu kadar tecrübeye rağmen, bunun olmaması, doğrusu insanı düşündürüyor.’
Genel kanaat:
Çok güzel duygularla başlatılan, türlü baltalamalar rağmen Kadıköy’de dikilen ‘Umuda Yolculuk Anıtı’nın açılış törenine gölge düşürmek haddimiz değildir.
Ne var ki, 10 milyona yakın insanı ilgilendiren böyle bir girişimin, siyasi tintli (renkli) bir kuruluş ismi yerine, geneli temsil eden ‘Hollanda Türk Kökenliler Birliği’ gibi bir isimle yapılması daha akıllı bir iş olurdu.
Aslında, bu girişimde ismi geçen Zeki Baran, ‘Türkler İçin Danışma Kurulu’nun başkanlığını yapıyor. Çeşitli siyasi ve dini görüşlerden federasyonların yer aldığı ‘Türkler İçin Danışma Kurulu’ bu girişim için en iyi isim olabilirdi.
Açılışta da görüldüğü gibi, en önemli konuklar arasında DİSK Genel Başkanı’nın yer alması ve konuşma yapması da, konuya verilen siyasi rengin ispatı olarak gösteriliyor.
İyi niyetli dostlarımız, bu girişimi keşke ‘Hollanda Sosyal Demokrat Dernekler Federasyonu’ yerine, ‘Türkler İçin Danışma Kurulu’ ismiyle yapsalardı.
Değerli okurlarım,
Amacımın, olayı küçümsemek olmadığını, aksine yüceltmek olduğunu tekrarlamama gerek yok sanırım.
Ne var ki, Almanya’da kendisinden çok söz ettirmiş bir adam, Kadıköy’deki anıtı çok önemli bulmayarak küçümsemiş Kendi yaptıkları ile övünen, başkalarının eserlerine tu-kaka diyen bu adamı ve yazdıklarını alttaki fotoğrafta göreceksiniz.