Hollanda'da Türklerin hakları için meclise yasa tasarısı sunuldu

Türkiye ile AB arasındaki Ortaklık Hukukuyla ilgili yasa tasarısı Hollanda Parlamentosuna sunuldu!


Hollanda'da Türklerin hakları için meclise yasa tasarısı sunuldu

Tasarıyı, Groenlinks Milletvekili Linda Voortman ikinci Meclise sundu. 



Avrupa Birliği Anlaşmalarına göre üye ülkeler, AB hukukuna ulusal yasalarında yer vererek, uygulamak zorundadırlar. AB ülkeleri, Türkiye-AB Ortaklık Konseyi Kararlarının bir çoğuna ulusal yasalarda ya hiç yer vermiyor ya da yanlış değerlendiriyorlar. Bazen de yönetmeliklerle konu geçiştirilmeye çalışılıyor. Ancak yönetmeliğin amacı uygulayıcı kuruluşun çalışmalarına yöneliktir. Hak talep eden bir vatandaş bu yönetmeliğe dayanarak hak iddia edemez. Bu nedenle de Ortaklık Konseyi Kararları pratikte çoğu zaman yanlış uygulanıyor.



IOT olarak geçen yıl Nijmegen’deki Göç Hukuk Merkezi’nden (het Centrum voor Migratierecht), Ortaklık Konseyi Kararlarının Hollanda Yabancılar Yasasında doğru şekilde yer almasını öngören bir yasa tasarısı hazırlamasını istedik. Bu alanda uzman profesör Kees Groenendijk’in yönetimindeki hukukçular çalışmalarını geçtiğimiz günlerde tamamladılar. Yaptığımız görüşmeler sonunda Hollanda İkinci Meclisinde GroenLinks Milletvekili, Linda Voortman’ın yasa tasarısını meclise sunacağın bildirdi ve IOT olarak bundan büyük memnuniyet duyuyoruz. 



Hollanda’da davalarla ilgili www.rechtspraak.nl sitesine girdiğinizde, ‘Associatie’ ve ‘Turkije’ kelimeleri aradığınızda, 334 konu karşınıza çıkacaktır. Bu mahkeme kararlarının büyük bölümü, Ortaklık Anlaşmasıyla ilgilidir. Ve büyük çoğunluğu Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın açtığı davalardan oluşmakta ve hemen hepsi de Hollanda makamlarının Ortaklık Hukukuna aykırı karar ve uygulamalarından kaynaklanmaktadır.



Hengelo’dan 17 yaşındaki Dilara Ketenci 2006 yılında HAVO bitirme sınavlarına hazırlandığı bir dönemde IND tarafından sınır dışı edilmek isteniyordu. Ailesi oturma müsadesinin uzatılması için gerekli harcı zamanında ödemediği için, Hollanda’da doğup büyüyen bir kız öğrenci yurtdışı edilmek isteniyordu. O anda hiç kimse Hollanda’da çalışan bir Türk vatandaşının çocuğu olan Dilara’nın Türkiye ile AB arasındaki Ortaklık Anlaşması Hükümlerine göre oturum hakkı olduğunu bilmiyordu. Ve IND’nin yurtdışı etme kararı son anda bir Türk avukatın devreye girmesiyle önlenmişti.



Kısa bir süre önce İnsan Hakları Komisyonu, iş göremez durumdaki kişiler için aile birleşiminin olanaksız olduğu sonucuna varmıştı. İş göremez bir kişinin yurtdışındaki eşini Hollanda’ya getirebilmesi için Tam İşgöremezlik Ödeneği / Inkomensvoorziening Volledig Arbeidsongeschikten (IVA) alması gerekiyor. Ama uygulamada bu ödeği alabilmek neredeyse olanaksız. Den Haag’ta ikamet eden Bayan Koç, yıllardır eşini Hollanda’ya getirebilmek için mücadele ediyor. IOT olarak bu konuyu da Avrupa Komisyonu’na taşıyarak şikayet başvurusunda bulunduk. Aslında bu girişime, gerek olmaması gerekiyor. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın yıllar önce aldığı karara göre, Hollanda’ya giriş koşulları dahil, oturma hakkını kısıtlayan her tür uygulama, Ortaklık Anlaşmasının, mevcut durumdan kötüye gidiş olamayacağını öngören maddesine aykırıdır. Ancak anlaşma metninde “standstillbepaling” olarak adlandırılan bu düzenleme Hollanda yasalarında yer almıyor.



Yasa tasarısının hayata geçmesi bazen yıllar süren uzun bir süreci kapsayabilir. Ama buna rağmen kısa sürede girişimimin etkili olacağını düşünüyoruz. Bundan böyle, hakim ve avukatlar ile Göç ve Vatandaşlık Dairesi (IND) başvuruları değerlendirirken, henüz İkinci Meclis’ten geçmese de yasa tasarısına bakarak karar verecekler. Konuyla ilgili yasa tasarısı Almanya’da da aynı şekilde etkili olmuştu.



Burada daha önemli olan yasa tasarısının bugün meclise sunulmuş olmasıdır. Bu şekilde mecliste görüşülmeyi bekleyen bir yasa tasarısına aykırı bir karar almak şimdi daha da zor olacaktır. Böylece kısıtlayıcı haksız önlemlerin alınması kolay olmayacaktır. IOT olarak bu güne kadar Ortraklık Anlaşmalarına aykırı, haksız bulduğumuz 14 konuda Avrupa Komisyonu’na şikayette bulunduk. Ve bu başvurularımızın hemen hepsi haklı bulundu.



Bu sadece Türkler için düşünülmüş bir girişim değil, aynı zamanda demokratik bir talepdir de. Hollanda’da yapılan yasal uygulamalar, Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı tarafından değil, Hollanda Parlamentosunun kabul ettiği yasalara dayanmalıdır.



Ancak bu, Türk toplumu olarak yasa tasarısıyla şu andan itibaren hiçbir ilişkimiz kalmadığı anlamına gelmiyor. Tasarının Parlamentoda iyi bir şekilde görüşülerek yasalaşabilmesi için, tüm toplumumuzun desteğine ihtiyaç var. Bu süreçte siyasi olduğu kadar maddi desteğe de ihtiyaç olacaktır. Bu kapsamda daha önce sivil toplum kuruluşlarına yaptığımız yardım çağrısı, karşılıksız kalmadı.

Hollanda'da Türklerin hakları için meclise yasa tasarısı sunuldu

Yasa tasarısının hazırlanma masraflarının karşılanmasına, Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTIAD ve Türk Akademisyenler kuruluşu TANNET de katkıda bulundular.



Groenlinks İkinci Meclis’te nispeten küçük bir gruba sahip. Yasa tasarısının Parlamentoda görüşülmesi sürecinde gereken tüm çalışmaları yapmaları, onlar için bir büyük bir yük anlamına geliyor. Tasarının yasalaşması sürecinde, Danıştay’ın görüşlerine verilen cevapların raporlaştırılması gerekiyor. Bunun yanı sıra ilgili devlet sekreteri ile meclisten gelen soru ve görüşlerin de araştırılarak cevaplanması gerekiyor. Tüm bu zor ve karmaşık işlerin, hukuk uzmanları tarafından araştırılıp yazılması gerekiyor.

Milletvekilleri, uzmanlık gerektiren bu gibi konularda dışardan yardım alabiliyorlar. Bu nedenle tasarının yasalaşması sürecinde sözü edilen bu işlemler ağırlıkla Göç Hukuk Merkezi görevlileri tarafından yapılmak zorunda. 



İşte bu konuda da Türk toplumunun maddi ve manevi desteğine ihtiyaç duyuyoruz. IOT olarak beklentimiz, mevcut haklarımıza saygı gösterilmesi mücadelesinin bu önemli aşamasında, toplumumuzun tüm kesimlerinin destek vermesi.



Tasarının yasalaşabilmesi için yardıma ihiyacımız var ve öncelikle herkesin maddi katkılarını bekliyoruz. 

Yardımlar IOT’nin ABN-AMRO bankasındaki NL57ABNA0589292285 nolu hesabına “Behandeling wetsontwerp” adıyla yapılabilir. Toplanan paranın tamamı yasa için gerekli uzman yardımına ayrılacak ve başka bir amaçla kullanılmayacak. 



Maddi desteğin yanı sıra siyasi destek sağlanması da konunun diğer önemli bir boyutu, çünkü tasarının kabul edilebilmesi için milletvekillerinin çoğunluğunun evet demesi gerekiyor.



Bu amaçla önümüzdeki dönemde herkesin, yerel, bölgesel veya ülkesel düzeyde tüm politikacılarla ilişkilerde yasa tasarısıyla ilgili görüş ve destekleri sorulmalı. Örneğin siyasi partilerin yerel şubelerinde konu gündeme getirilerek, parti merkezlerinden yasa tasarısını desteklemelerini isteyebilirler.