Reklam
Reklam

Hollanda'da antisemitizm suçlamasından korkmayan dört kahraman

Eski Başbakan Dries van Agt, Dışişleri Bakanı Sigrid Kaag, Avrupa Merkez Bankası eski Başkanı’nın eşi Gretta Duisenberg ve Türk asıllı milletvekili Tunahan Kuzu.

Hollanda'da antisemitizm suçlamasından korkmayan dört kahraman
Editör: Turkinfo.nl
03 Temmuz 2021 - 07:44
Reklam

Eski Başbakan Van Agt, Siyonist rejimin Filistin halkına verdiği büyük acıyı görmezden geldiği için, Hıristiyan Demokrat Parti CDA’dan istifa etti.

Dışişleri Bakanı Sigrid Kaag, tüm tepkilere rağmen, Hollanda’nın Filistinliler’e yaptığı yardımı devam ettiriyor.

Politikacı ve bankacı Frederik Duisenberg’in eşi Gretta, Filistinliler’in haklarını savunmaya devam ediyor ve evinde Filistin bayrağı dalgalandırıyor.

Türk asıllı milletvekili Tunahan Kuzu, Hollanda’yı ziyaret eden İsrail Eski Başbakanı Netenyahu’nun elini sıkmayı ret etmişti.

lhan KARAÇAY yazdı:
Hollanda’da, ‘Antisemist’ damgası yemekten korkmayan dört kahraman var.
Bunlardan birincisi, eski Başbakan Dries van Agt, ikincisi, şimdiki Dışişleri Bakanı Sigrid Kaag, üçüncüsü, Avrupa Merkez Bankası eski Başkanı’nın eşi Gretta Duisenberg ve dördüncüsü de, Türk asıllı milletvekili Tunahan Kuzu.
Eski Başbakan Van Agt, Siyonist rejimin Filistin halkına verdiği büyük acıyı görmezden geldiği için, Hıristiyan Demokrat Parti CDA’dan istifa etti.
Dışişleri Bakanı Sigrid Kaag, tüm tepkilere rağmen, Hollanda’nın Filistinliler’e yaptığı yardımı devam ettiriyor.
Politikacı ve bankacı Frederik Duisenberg’in eşi Gretta, Filistinliler’in haklarını savunmaya devam ediyor ve evinde Filistin bayrağı dalgalandırıyor.
Türk asıllı milletvekili Tunahan Kuzu, Hollanda’yı ziyaret eden İsrail Eski Başbakanı Netenyahu’nun elini sıkmayı ret etmişti.
Dries van Agt, yaptığı açıklamada, Siyonist rejimin, Filistin halkına verdiği büyük acıyı görmezden geldiği için, Hıristiyan Demokrat Parti’den (CDA) istifa ettiğini duyurdu.
Van Agt, Hollanda‘nın en köklü partilerinden olan ve uzun yıllar ülke yönetiminde yer alan CDA‘yı, Filistin halkının maruz kaldığı büyük ızdıraba sırt döndüğü için  yerden yere vurdu. Yazılı açıklamasında van Agt, CDA‘nın özellikle mayıs ayında yaşanan İsrail saldırıları sırasında, Filistin halkına yardım konusunda verilen çeşitli önergelere, CDA‘nın karşı oy kullanmasının, istifa kararında belirleyici olduğunu vurguladı.
50 yılı aşkın bir süredir CDA üyesi olan 90 yaşındaki van Agt, CDA’nın Filistin halkına karşı acımasızlığına artık dayanamadığını söyleyerek, “CDA’nın hukuktan, adaletten ve baskı altındaki insanlarla dayanışmadan yana olacağına ilişkin umudumu kaybettim, artık partide, kendimi evimdeymiş gibi hissetmiyorum.” dedi.
1971-1977 yılları arasında Hollanda‘da Adalet Bakanı ve aynı zamanda Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Dries van Agt, 1977-1982’de Başbakanlık yaptı. Van Agt, siyasi çalışmalarını durdurduktan sonra 2016’da, dönemin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu‘yu “savaş suçlusu” olarak nitelendirmiş ve yargılanması gerektiğini söylemişti.
Van Agt’ın partisinden istifa etmesinden sonra, Google’de yapılan aramada, kendisinden 22.600 defa ‘antisemist’ olarak söz edildiği görülüyor.
Antisemist sözcüğü, genelde ‘Yahudi düşmanlığı’ olarak yorumlanıyor.
Gretta Duisenberg, Hollanda’daki eşinin siyasi ve mali pozisyonuna bakmaksızın yürüttüğü Filistin politikasında çok badireler atlatmıştı. Fotoğrafta Gretta, Yaser Arafat ile görülüyor.
1987 yılında, Hollanda’da Finans Bakanlığı yapmış olan Frederik Duisenberg ile evlenen Gretta, 2002 yılında ‘İşgale Stop Vakfı’nı kurdu. İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesi için sayısız etkinlikler düzenleyen Gretta, sık sık Filistin’e gitti ve Yaser Arafat ile de iyi bir dost oldu.
Kocasının Avrupa Merkez Bankası’na Başkan olmasından sonra da faaliyetlerine devam eden Gretta, kendisi için yapılan eleştirilere kulak asmadığı gibi, evinin balkonuna Filistin Bayrağı astı.
Filistin halkına verdiği destek üzerine sayısız badireler atlatan Gretta, Hollanda’daki demokratlar tarafından çok seviliyor.
Sigrid Kaag, daha önce de Dışişleri Bakanlığı yaptığı sırada ziyaret ettiği İran’da, başörtüsü kullanmaktan çekinmemişti ama muhalifler bu fotoğrafı da aleyhte kullanmayı görev bildiler.
III. Rutte kabinesinde göreve geldiği günden itibaren, dikkatleri üzerine çeken Sigrid Kaag, alışılagelmişin dışında bir Bakan. Arapça konuşuyor. Filistin davasını savunuyor. Kudüs’de, Amman’da, Cenevre’de, Şam’da, New York’da üst düzey görevlerde bulunan Kaag, dört yıl önce Birleşmiş Milletler Başkanı Ban Ki-Moon tarafından ‘Lübnan Özel Elçisi’ olarak görevlendirilmişti.
Tecrübeli ve dünyayı tanıyan uzman bir bürokrat olan Kaag, çok yönlü kişi.
Sigrid Kaag’ın, Filistinli eşi ve çocukları ile, Yaser Arafat ile çekilmiş bu fotoğrafı, muhalifleri tarafından aleyhte propaganda olarak kullanılmıştı.
Kaag, Utrecht Üniversitesi’nin Arapça ve Orta Doğu, Oxford’un Uluslararası İlişkiler ve Orta Doğu bölümlerini bitirmiş. Öğrencilik yıllarında Arap-İsrail çatışması ve Petrol Politikası üzerine tez hazırlamış. Londra’da Shell’de, Hollanda Dışişleri Bakanlığı’nda, Birleşmiş Milletler’de, Unicef’de çalışmış. Filistin lideri Yaser Arafat’ın önemli adamlarından diş doktoru, eski politikacı ve Filistin İsviçre Büyükelçiliği de yapan Anis al-Qaq ile evlenmiş. Dört çocukları var. Evlerinde İngilizce, Fransızca, Arapça ve Holllandaca konuşuluyor. Bakan olmadan önce görev yeri Beyrut idi..
Sigrid Kaag’ın uzmanlık alanı çok ilginç. Şu an üstlendiği Bakanlık portföyü ile tam bir uyum sağlıyor. Bakan Kaag, mülteci kamplarını ziyaret eden, Hizbullah ile görüşmeler yapan, siyasi liderler, Devlet Başkanları, Dışişleri Bakanları ile konuşan birisi olarak tanınıyor. Görüşmelerin içeriği ise malum: Lübnan meselesi, çatışmaların önlenmesi, barış, güvenllik, radikalleşme, yoksullukla mücadele.
Sigrid Kaag, 2014 yılında BM misyonu ile Suriye’deki kimyasal silahların imha edilmesini sağladı. Suriye’de çok meşhur olan Sigrid Kaag, ‘Iron Lady’, (Demir Bayan) olarak anılıyor.
Şimdiki Rutte hükümetinde Dışişleri Bakanlığı yapmakta olan Kaag, hükümetin daha önce planlamış olduğu Filistin’e yardım paketini aksaksız uyguladığı için muhalifler tarafından eleştiriliyor.
Sigrid Kaag, şu anda kurulmaya çalışılan koalisyon hükümeti için anahtar rolü oynuyor ve Başbakan Yardımcılığına kesin gözüyle bakılıyor.
Tunahan Kuzu, Kandıralı bir ailenin çocuğu olarak 5 Haziran 1981 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 1988 yılında ailesi ile birlikte Hollanda’nın Maassluis kentine taşındı ve orada yetişti.
2001’den 2006’ya kadar Erasmus Üniversitesinde Kamu Yönetimi Bölümü’nde okudu.
2008’de Hollanda’da İşçi Partisi’nden, Rotterdam Belediye Meclisi’ne seçildi.
2012 yılına  kadar bu görevi sürdüren Kuzu, 20 Eylül 2012’de yine İşçi Partisi’nden bu kez Hollanda Parlamamentosu’na milletvekili olarak seçildi.
2014 yılında İşçi Partisi ile fikir uyuşmazlığı yaşadı. Kuzu, uyum politikasına karşı çıktığı için, arkadaşı Selçuk Öztürk ile birlikte partiden ihraç edilmişti.
Milletvekilliğini bırakmayarak Öztürk ile birlikte DENK Partisi’ni kurdu ve bu kez DENK Grubu olarak görevine devam etti.
2016’da Fransa’daki terör patlamasının ardından saygı duruşunda bulunan Hollandalı parlamenterlerden, Ankara’da cereyan eden ve çok sayıda ölüme yol açan patlamadan sonra, aynı saygı duruşunun yapılmasını isteyen Kuzu, bu teklifin kabul edilmemesi üzerine meclis salonunda tek başına saygı duruşu yapmıştı. Kuzu’nun bu protestolu saygı duruşu uzun süre gündemde kalmıştı.
İSRAİL’DE GÖZALTI
Tunahan Kuzu, Filistinlilere destek vermek için düzenlenen bir etkinliğe giderken, Tel Aviv’de İsrail polisi tarafından gözaltına alınmıştı.
Daha sonra Hollanda’yı ziyarete gelen İsrail Başbakanı Netenyahu’nun, parlamentoya gelişi sırasında uzattığı eli sıkmayan Kuzu, tüm dünyada gündem yaratmıştı.
Milletvekilliği yaptığı sürece, alternatif fikirlere ve azınlık politikalarına önem veren Kuzu, söylemleri ile dikkat çeken bir politikacı olarak tanınıyor.
Tunahan Kuzu, Holanda’da yetişmiş olan Türkler içinde, ‘Hollandaca diline en hakim kişi’ olarak tanımlanıyor. Tunahan Kuzu, aynı zamanda parlamentonun da en iyi hatibi olarak gösteriliyor.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum