Ankara´dan ahlaksızlık ihraç edildi




Yıllık tatil dolayısıyla Türkiye´de bulunmaktayım, Yaradan nasip ederse Ramazan´a burada gireceğim. Hollanda´da yoğun bir tempoyu bırakıp üç hafta dinlenecektik güya, gel gör ki bu hayal iki gün içinde suya düşmüş oldu. 
Bir yanda Doğu Türkistan´da yapılan zulümleri anma programlarına katılırken, diğer yanda Hollanda´da yaşanan son gelişmeler ile yine de meşgul olma mecburiyetini yaşamaktayım. Ne yapalım Yaradan böyle nasip görmüşse yapacak başka bir şey yok.
Mümkün olduğu kadar Türk siyasetinden uzak durmaya çalışıyorum, zaten bizi bilenler bu tavrımızı çok iyi bilirler. Dünya görüşüm bellidir, Türk milliyetçisiyim ve Ülkücü olabilmek için elimden gelen gayreti göstermeye çalışıyorum. Bu sebeptendir ki Avrupa´da yaşayan Türklerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri gerekliliğini duymaktayım. Bu birlikteliğe en büyük darbeyi başta fitnecilik, çıkarcılık ve ahlaksızlık vurmaktadır.Bugün maalesef Düsseldorf´ta yapılan Ankara´daki siyasi iradeye destek mitinginde ahlaksızlığın ta kendisini görmüş olmanın huzursuzluğunu yaşamaktayım. Yapılan miting beni hiç ilgilendirmiyor, organize nasıl finanse edilmiş gibi konular benim işim değil, kimler bundan medet umuyor gibi konulara da girmiyorum. Beni huzursuz eden ve terbiyemi zorlayan konu o mitingde cenabet ellerin para karşılığında şehitlerimin emaneti olarak kabul ettiğim Üç Hilalleri açmasıdır. Belli ki bu kutlu Bayrak siyasi irade için bir kurtuluş reçetesi olarak görülmekte, fakat unutulan bir gerçek var, o da bu işin böyle her yerde istismar edilemeyeceği gerçeğidir. “Dik dur ülkücüler seninle” sloganı da ahlaksızlığın bir başka boyutudur. Her devirde başka kucaklarda kendini bulanlar acaba hangi yüzle dik dur diyebiliyorlar, dik durmayı beceremeyenler nasıl dik duruşa başkalarını davet edebiliyorlar acaba? Gün gelir o açılan Üç Hilal´in hesabı sorulduğunda da dik durabilecekler mi acaba? Ve o meydanda Ülkücü değerlerin istismarına göz yumanlar, emir verenler, ahlaktan mahrum olanların en büyüğüdürler.
Avrupa Türklüğü için birlik ve beraberlik önemli dendikçe Türkiye´de siyasi iradenin ahlaksızlığının Avrupa´ya ihraç edildiğini Düsseldorf´ta görmüş bulunmaktayız. Ahlaktan, şereften ve haysiyetten yoksun bir tavır içinde Üç Hilal açılıyor ve “Ülkücüler seninle” diye slogan atılıyor. Şu unutulmamalıdır ki, o kutlu Üç Hilal gün olur o cenabet ellerden alınır ve onu açan ve açtıranlara sadece direkleri ile avunmak düşer. Bu yapılan insanlık dışı eylem zannedildiği gibi her zaman yapılabilecek değildir. Elbette gereken yerler gereken tedbiri alacaklar ve bu oluşumlara müsamahayı asla göstermeyeceklerdir. Dün Türkeş´siz Türk Milliyetçiliği deyip de Ülkücü Hareket´i arıya teslim etmek isteyen zihniyet ve Ülkücüler Fatiha´yı bilmez diyen zihniyet unutuldu sanılmasın. Ülkücülere her türlü iftirayı atıp da onun değerlerini kullanmak isteyen zihniyet gün olur mutlaka bunun hesabını verecektir. Bilinmelidir ki ahlaksızlık mutlaka ve mutlaka insanımız tarafından gün olur sorgulanacaktır, bu dünyada olmasa ahirette mutlaka olacaktır.
Düsseldorf´taki ahlaksızlık milletimiz arasında nasıl bir kutuplaşmaya yol açacak bekleyip göreceğiz. Bu ahlaksızlığa sebep olanlar bu işten nasıl sıyrılacaklar onu da bekleyip göreceğiz. Dedim terbiyem müsaade etmiyor söylenecek çok şey var ama biraz da Ramazan´ın hatırına susuyorum. En yetkili merci, yani Avrupa Türk Konfederasyon bu konu hakkında basın açıklamasını yaptı, onu okuyup iyi etüt etmek her iyi niyetli Türk insanının borcudur düşüncesindeyim. Bu arada tabi bu işin Hollanda Türklüğü üzerine etkisi ne olacak, onu daha da merak etmekteyim.
Murat Gedik, 7 Temmuz 2013E-posta: muratgedik@muratgedik.nl