Çağımızın Evlilikleri Neden Kısa Sürüyor?


Dünyadaki genel eğilimlere bakıldığında istatistikler, evlenme oranlarının azaldığını, boşanma oranlarının arttığını, üreme oranının (çocuk sayısının) düştüğünü, evlenme yaşının yükseldiğini, birlikte yaşama oranlarının ise artış gösterdiğini bilgilendirmektedir. Boşanmalar en çok evliliğin ilk yılında meydana geliyor ve tüm boşanmaların yüzde 50’den fazlası evliliğin ilk 7 yılında gerçekleşmektedir.

Boşanmanın Başlıca Sebepleri

Merkez İstastistik Bürosu (CBS) gösterdiği rakamlara göre, Hollanda’da yılda 35.000 ile 40.000 arasında boşanmalar gerçekleştiriliyor. 1998 yılından itibaren Hollanda'da Müslüman toplumda boşanma sayısı büyük ölçüde arttı. Merkezi İstatistik Bürosu verilerine göre, Faslılar arasında, % 66 boşanma yüzdesi sabit ve Türkler arasında % 38 . İstatistiklerde boşanma nedenleri arasında en fazla görülen durum eşlerin yüzde 56'nin karakter çarpışması ve yüzde 62'nin iletişim sorunu ile boşandığı görülür. Diğer nedenler ise, aldatma, eşinin aile baskısı, kötü alışkanlıklar (alkol, esrar), sorumsuzluklar, cinsel ve maddi sorunlar ön plandadır.

Eskiyle günümüz arası boşanma sebepleri

I. Günümüzde boşanma oranlarının artmasında, mahremiyet duygusunun kaybedilmesi ile eşler arasındaki ilişki sınırlarının genişlemesinin büyük payı vardır. Son yıllarda sosyal medyada bekar ve evli bireylerin karşı cinsle duygusal ya da cinsel ilişki kurma eğilimi arttı. Sosyal medya yaygın ve yanlış kullanılmasından dolayı ahlaki normlarımız çitti şekilde tahribata yol açtı diyebiliriz.

Maalesef bekar bireyler, sosyal medya aracılığıyla yeterince birbirlerini tanımadan gerçekleştirilen evliliklerin ömrünün de çoğunlukla kısa olduğunu bilincini taşımıyorlar. Aynı şekilde evli bireylerde de sosyal medya aracılığıyla karşı cinsle tanışma ve görüşmenin artmış olması evlilik birliğinin bozulmasına ve boşanmalara neden olabiliyor.

II. Şu anda boşanmaların artış sebeplerindeki farklılıklardan biri ise geniş ailenin zayıflaması. Daha önce kadınla erkek evlendiğinde, biri hata yaptığında hakem durumundaki aile büyükleri vardı, onlar devreye giriyorlardı, geniş ailelerde "Kızım öyle değil böyle yap, oğlum öyle değil böyle yap." diye rehberlik ediyorlardı, evlilik problemleri büyümeden çözülüyordu. Şimdi aile bağları zayıfladı, çiftler hep yalnız kalıyor, problemleri olduğunda ailede danışacakları bir rehberleri yok.

III. Maalesef çiftler evlilik sorunlarını kabul etmediği için çözüme de gidilmiyor. İlişkinin her boyutunda evlilik danışmanlığına başvurabilirler ama kültürümüzde genellikle son noktalara geldikleri zaman yani boşanma sözcukları sarf edilmeye başlandıktan sonra danışmanlığa başvurduklarını görmekteyim. Oysa çoğu çift için bu noktadan sonra geç kalınmış olabiliyor.

IV. Evlilik olgunluğu dediğimiz bir şey var. Araba kullanmak için ehliyet olgunluğu varsa evlilik olgunluğu da var. Evlilik olgunluğunun oluşması için kişinin evlilikle ilgili bencil duygularını gidermesi gerekiyor. Bencil kişiler evlilikte başarılı olamıyor. Evlilikte en çok sorun yaşayanlar bencillik yapan kişilerdir, alttan almayı bilmiyorlar ve ilişki yönetimini yapamıyorlar. Hep kendi şartlarına uyulmasını istiyorlar, karşı tarafın şartlarını ve ihtiyaçlarını anlamıyorlar, evlilikteki en temel yapı olan empatiyi başaramıyorlar.

 

Boşanma ve Çocuk

Boşanmada, çocuklardan sonra en büyük bedeli ödeyen taraf kadındır. Hem annelik duygusu, hem sosyal nedenler hem de psikolojik yapısı nedeniyle, boşanma kadını erkekten çok yıpratır. Boşanma sonrası yaşanan en belirgin psikolojik rahatsızlık olan depresyon, kadınlarda erkeklere göre iki üç kat daha fazla görülüyor. Depresyon kadınlarda doğrudan, erkeklerde ise kendini içkiye sigara verme, sınırlılık, unutkanlık gibi dolaylı yani örtülü biçimde yaşanır.

Maalesef boşanma olduktan bir süre sonra bellirli psikolojik ve sosyal sorunlar ortaya çıktığı zaman bir danışmana gidiliyor. Bu rahatsızlık boşanma öncesinden kaynaklanan ve daha sonra ortaya çıkan sorunlar oluyor. Artı boşanandıktan sonra çocuklarla olan sorunlar artabiliyor.

Boşanmış ebeveynlerin çocukları sağlam ailelerden gelen çocuklardan iki katı kadar sorunlar ortaya çıkıyor.

Boşanmış ebeveyenlerin çocukları bu gibi sorunları içeriyor;

 

•        Saldırgan davranışlar, vandalizm, madde bağımlılığı (sigara, uyuşturucu, içki)

•        Kaygı ve düşük benlik saygısı

•        Okulda sorunlar ve eğitim düzeylerinin daha düşük olması

•        Depresyon daha büyük bir risk

•        Anne-baba ve çocuklar arasındaki zayıf ilişki, özellikle baba

 

Öneriler

Ailede yaşanan sorunların boşanma ile noktalanmaması için bireylere aile olma bilincinin kazandırılması, sorunlarını neden kaynakladığını, nasıl çözüleceği, ailede kriz yöntemi gibi konularda eğitim verilmesi çok önemlidir. Çünkü eşleri boşanma aşamasına getiren tek bir nedenden bahsetmek mümkün değildir. Boşanma, bir sürecin sonunda gelinen noktadır.

Bu yüzden çiftlerin, boşanmaya aşamasına gelmeden sorunlarını çözmeyi öğrenmesi, boşanmaya neden olucak iletişim hatalarının farkına varması gerekir.

 

Her kriz çiftlerin birbirleriyle olan bağlarını güçlendirmek için sunulmuş bir fırsat demek. Problemli evliliklerde eşler kaçmak yerine birlikte sorun çözmeyi tercih etmeliler.

Krizleri fırsata çevirmek dileğiyle..

 

Esma KÜÇÜK 

escort iskenderun sayfasında geçirin.