Intikam mı, Acımak mı? Merhamet mi?


Her zaman Allah’ın adaletine güvenmek. O yüce Yaradanın adaletinin asla şaşmayacağını bilmek. Sınırlı gücümüz ile intikam almak yerine sınırsız güce havale etmek. Allah’ı vekil tayin edip en güzel ve en adil olan karşılığı onun vermesini dilemek.

Bizler yeryüzündekilere merhamet edersek, semadakiler de bize merhamet eder biliriz. Kötüler kısa vadede kazanıyor görünebilir ama iyiler uzun vadede mutlaka kazanır. Etrafımızdaki her şeye merhamet nazarı ile bakabilmek bir erdemdir. Öncelik ve ayrımcılık gözetmeksizin ilk kıstasımızın merhamet olması bir lütuftur bizler için. Yaşadığımız birçok durumların merhamet eksikliğinden geldiğinde aşikar.

Merhamet kainatın kalbidir. Hayatımızın her alanında vicdan tartımızı kullanabilsek... Merhameti kirletmeden yaşayabilsek... Hayattaki her şeyi bir tesbih misali bir arada tutan iptir merhamet. Ilahi rahmete ulaştıran yoldur. Ateşin sadece düştüğü yeri değil, acıyı hisseden herkesin yanmasıdır merhamet.

Merhametli olmak ile acımak arasındaki ince çizgi iyi korumamız gerekiyor. Incitmeden, kırmadan merhamet etmek. Karşınızdakine minnet hissi uyandırmadan merhamet etmek. Kibirden arındırılmış kendimizin de merhamete muhtaç bir varlık olduğunu unutmadan merhamet etmek. Adaletin gölgesinde merhamet etmek. Merhamet daha çok sessiz, acımak ise gürültülüdür. Acımak soğuk, merhamet sıcaktır.

Vicdanımızın aynısından merhamet yansımıyorsa kalbimizi sorgulamalıyız. Saatlerin 'hiç'e durduğu vakitler vardır, anlamsız amaçsız... Firavun ötüşlü kuşların etrafımızı sardığı hissiz anlar. Bütün 'şimdi'leri toplayıp bir yarın etmediği anlar.

Mutsuzluk mektubumuzun imzasını gölgenin attığı anlar. Aklımızın kuyularında en dibe inip bize uzatacak yardım eli beklediğimiz anlar. Baktığımız her yer renksiz ve solgun gelir ya bazen işte o zaman kalbimizde renklerin değmesi için merhamete ihtiyacımız var demektir. Bağışlanmak için bağışlamak gerekir. Kainat kitabını okumak için merhamet gözlüğü takmak, manevi dertlerimize yine bu gözlükle bakabilmek...

Aradığımız dermanın derdimizin içinde olduğunu görebilmek için merhamet... Yaşantımızdaki karanlık odaları merhamet ışığı ile aydınlatmabilmek. Ayazda kalan kalpleri merhamet sıcaklığında ısıtabilmek. Yerde yürüyen karıncayı bile incitmem dememek. Bile’den karıncanın incindiğini düşünerek merhamet etmek. Tüm yaratılmış olanlara saygı duymaktır merhamet. Zulüm de adalet, soğukta hırka, sıcakta gölgedir. Kalbin aksesuarıdır merhamet...

Gülsemin Konca