Avrupa İslamlaşmıyor, Müslümanlar batılılaşıyor


Son yıllarda artış gösteren yabancı düşmanlığı ve İslamafobi Avrupa’da müslümanlara karş hoşgörüyu azalltı ve hatta şiddet olayları arttı. Özellikle Camiler ve Başörtülü hanımlar bu şiddete maruz kaldı. Avrupa’da bu yıllarda yapılan tüm seçimlerde aşırı sağ partiler büyük oy artışı kazandılar ve hepisinin ana hedefi İslam. Avrupa’daki müslümanların çoğalması batılılara karşı tehdit olduğu yönde populist söylemler bu siyasi partilerin başlı çalışmaları oldu.
Peki popülist Avrupalı düşünür ve siyasetçilerin idda ettikleri kadar Avrupa İslamlaşıyormu?

Amsterdam Üniversitesi Profesörleri Jan Willem Duyvendak ve Josip Kesic’in son araştırması sonucunda oluşan kanaate göre Avrupa İslamlaşmıyor tam aksine Müslümanlar Batılaşıyor! Bui ki araştırmacı en çok Avrupalı Liberalleri anlayamadıklarını söylüyorlar. Liberaller hoşgörünün, çok kültürlülüğün ve özgürlüğün öncü olmaları beklenirken son yıllarda onlarda popülist söylemcilerin arasında İslam karşıtı çabaları tırmandırdıklarını tesbit ettiklerini yazdılar. Kadın ve eşcinsellerin haklarını yerli hak diye savunan Liberaller bunların evrensel insan hakları olduklarını unutmuş bu değerlerle milliyetçi bir tavır sergilemekteler, bu haklar konusunda Avrupalılarda kıt düşünmekteydiler. Duyvendak’a göre artık Avrupalı Müslümanlarda bu haklar konusunda aynı düşünceye sahip olmaya başladıklarını gördüklerini açıkladı.
Peki milliyetçiliğin arttığı Avrupa’da Türk gençleri idda edildiği gibi kendilerine mi kapanıyor?
Antwerpen Üniversitesi Göç ve Kültür İletişimi Araştırmaları Profesörü Noel Clycq’e göre son yıllarda Avrupa’da artan milliyetçilik o ülkelerde yaşayan yabancı asıllı gençlerin ülke siyasetinden dışlandıklarını hissettiklerini fakat buna karşılık bu gençlerin kendilerini Avrupa kimliğie daha yakın bulduklarını en son araştırmalara sonucunda tesbit ettiğini ifade etti. Hem Türk, hem Faslı, hem de Avruaplı gençlerin kendilerine yerli kimlikten ziyade Avrupa kimliğine daha yakın hissettikleri yeni bir bulgu olduğunu ifade eden Profesör Clycq bunu Avrupa değerleriyle ilişkilendirdi. Etnik ve dini kimliğin ne olursa olsun herkes Avrupalı olabilir, eşitlik, özgürlük ve demokrasi farklı coğrafyalardan gelen haberlere nazaren Avrupa’da yaşayan tüm gençler tarafından çekici değerler olarak kabul ediliyor. Avrupanın bir de ekonomik yönü cazibeli olarak tanımlanıyor: Avro, serbest dolaşım, farklı ülkelerde okuma imkanları bunlar arasında bilinen fırsatlar.

Avrupalı mı Müslümanmışın arasında seçim yapmak zorundamıyız?
Marmara, Al-Azhar ve Leuven Üniversitelerinde İlahiyet araştırmaları yapan Betül Demirkoparan, Avrupalı Müslüman gençler her terör eylemlerinde ne kadar okların kendilerine döndüklerini görselerde Avrupalı ve Müslüman kimliği arasında seçim yapmalarına yer olmadığını idda ediyor. Koparan’a göre Avrupalı Müslüman gençler ne Çamilerde ne de okullarda din ve kimlik konularında hazm alamadıklarını, internette cevap aradıklarını tesbit etti, Koparan: Avrupalı gençlerin ebeveyinleri Şii ve Sunni arasındaki farkı bile çocuklarına anlatamadıklarını, okullarda ve medyada Müslüman gençlere baskı oluştuğunu ve gençlerin kendilerine kapanık ve internet üzerindebelirsiz kişilerden cevaplar aradıklarını endişeli bir şekilde fark ettiğini ifade etti.
Peki ya siz, küçüklüğünüzde evinizde, köyünüzde gördüğünüz kültürü halen yaşıyormusunuz?
Size söyleyeyim, ben yaşamıyorum! Yer sofrasında, tek sahandan, ekmeğimizi bölerek, tabağimıza ekmeğimizi bandırarak yemiyorum artık. Artık batılı bir yemek kültürüne sahibim. Her yaz köyümüze gider toprağımızı işlerdik eskiden, artık köye gitmiyoruz, artık güney sahillerinde herşey dahil otellerde ve kültür tarihi gezilerine gidiyorum. Arkadaşlarımla uzun süre Flamanca konuştğumu fark ediyorum, kadın erkek ayırmıyor, kafelerde buluşuyorum. Yani ben Avrupayı İslamlaştırmıyorum, Avrupa beni batılılaştırıyor! Ya siz?