Herşeyi Tüketiyoruz


Anlık yazışmalar özentisiz, kısaltılmış. Kelimeleri tüketiyoruz.

Pişmanlıklarımız çok, dünü tükettik... Telaşımız çok, günü tükettik... Endişemiz çok, yarını tüketeceğiz... Zamanı tüketiyoruz...

Hızlı hareket ediyor, her şey hemen olsun istiyor, sabrı tüketiyoruz...

Azla yetinmiyor, şükrü tüketiyoruz...

Ne yediğimize önem vermiyor, sağlığımızı tüketiyoruz...

Öğrenmeye heves etmiyor, bilgiyi tüketiyoruz...

Önyargıyı tercih ediyor, vicdanı tüketiyoruz...

Izlemek kolay geliyor, okumayı tüketiyoruz...

Hazır olanı alıyor, emeği tüketiyoruz...

Herşeyi tüketiyoruz.

Israfa dayalı, yok etmeye yönelik, vurdum-duymaz tüketimi gösterişle tamamlıyoruz. Biz tüketiyoruz...

Doğal afetleri, toplu ölümleri, açlık ve sefaleti, vahşeti; televizyondan izliyor, üzülüyoruz. Bir iki cümlelik dramatik sözler eşliğinde sosyal medyada fotoğrafları paylaşıyoruz. Hatta kim önce paylaşacak yarışına giriyoruz! Ve interneti, televizyonu kapatınca sorumluluğumuz da bitiyor. Acıları tüketiyoruz...

Bir tuşla arkadaş oluyor, yıllar süren yakınlık ve dostluğu birkaç haftada ediniyoruz. Ve bir tuşla bitiriyoruz. Sevgileri tüketiyoruz...

Tüketime odaklı yaşıyoruz. Popüler mekânlar, popüler insanlar, popüler markalar. Bir güç, sosyal bir statü, özenti, taklitçilik uğruna heba ettiğimiz kimliğimiz, onurumuz, karakterimiz. Değerlerimizi tüketiyoruz...

Medya faktörünün aracılığı ile hipnoz olmuş, durmak bilmez bir şekilde tüketim çılgınlığına kapılmış gidiyoruz. Ihtiyaç ve lüks kavramları iç-içe geçmiş. Gereklilik ekseni değil sadece harcama üzerine kurulu bir yaşam sürüyoruz. Moda kavramı ile beğeni duygumuz sömürülüyor, reklam yolu ile seçme hakkımız şartlanıyor. Paramızı tüketiyoruz...

Üretdikçe mutlu olurken, artık tüketdikçe mutlu oluyoruz. Tüketdikçe borçlanıyor, borçlandıkça daha çok çalışıyor, çalıştıkça huzuru hissettiğimiz şeylere vakit bulamıyoruz. Tüketimin kölesi, rekabetin arkadaşı, doyumsuzluğun ortağı, suni iletişimin oyuncağı olmuşuz. Bize bahşedilen bir ömrün öznesi değil nesnesi olmuşuz. Hayatı tüketiyoruz...

Gülsemin Konca