Biz bu şehrin firarisiyiz


Hayat hikayeleri,
yaşanan olayların hikayeleri,
ilişkilerin hikayeleri...

Hikayelerinde inciten, incinen, kıran, kırılan, yoran, yorulanlar var. Bu hikayelerin içinde benzerlikler var. Olumsuz duyguların zemininde sıklıkla adaletsizliğe uğrama fikrinin oluşu var. 

Ey zalim felek!... 

Ümidimiz yine uçurumda.
Bir hikayenin içine koşmak, bir fidan olmak, özgürlüğe çıkan en yakın duvarı yıkmak, zincirlerimizden kurtulmak 

Herhangi bir kayıp, kazanç, hedef, sonuç, tehlike gözetmeksizin!...

Mutlaka bir hain, mutsuzluğumuzu kovalayacak, ya da ışıklar kapanacak. Yalnızlığımız da bizi terk edecek.

Girdap hankimizi ne kadar dibe çekecek?

Varlıkla yokluk arasında bir fark var.
Çeken bilir.

Bir depremde mahsur kalmışız, enkazdayız kurtulamıyoruz.

Yorgunuz… Bitkin

Vakit tamam ölebiliriz, belki nedensiz belki boşuna. Çocukca yani, bencilce.

Unutmam diyorduk
ihanet sözlerini
unuttuk.!...

Tüm hatıralar beynimizde kül oldu.

Biz bu şehrin firarisiyiz. 
Belki karışık ve anlamsız, anlatmaya ömür yetmez. Öyle durduk yere hiç düşünmeden.  

Vazgeçmeyelim, belki yarın bahar gelecek.
 
“Yarın olurda söyleyecek sözümüz olmaz. Sözümüz olurda anlamı kalmaz.”