Eski Șarkılar


Huzur ve telaşla yaşarken ayrılıklarım oldu kavuşmalarım oldu. Acı ve zevk kalbimin her titreyişinde farklılıklar yarattı. Deniz olmaya devam ettim, insanların beni kıyıdan gördüğü kadardım. Uçurum olup içine yuvarlandım, içinde bir yerlere düştüm. Doğmak gibi, öleceğini bilmek gibi, ufuk cizgisinin beni sınırladığı kadardım. Eski şarkıların nağmesiyle ağladı gözlerim, ağladı yürek susup dokunamadıklarına. Acı ve zevk girdi kanıma, dokunanlar kaybetti. Kalbin derinliklerinde vurgun yiyen dalgıçlar gibi güçlüydüm, tektim, aşılmazdım bulunmaya çalışırken, hiçbirşey haline geldim, yaşamına göz konan, bendim!!! Döngüyü kırmak türlü şekil ve sebeplerle kopmak, koparılmak, ayrışmak, ayrılmak, vedalaşmak... Ama yinede insan kalabilmek. Ne çok vedam oldu. Yok olabileceğin olasılıklara tutunarak, ölümle haşır neşir olarak.  Durarak varlığımı hatırlayarak. Yok olmanın hızı.Var olduğumu iddia ettiğim anda ölmek. Başlangıcın olduğu gibi sonun da varlığını kabullenmek. Kolay değil  vedalar, hiç kolay değil. Cesaret edemiyor bir yanım,  hayatı ucundan kıyısından keşfetmeye başlarken vedalar da başlıyor. Teker teker ölmeden evvel mezara yollamak bir yarını önemsiz değil.