Malum tüm dünyanın gündemi corona virüs. Sanki bir film senaryosunu canlandırıyoruz. Birçok sinema filmine konu olan bulaşıcı hastalık sahnelerini canlı yaşıyoruz bu günlerde. Ben konunun üzen taraflarından sadece birisini kaleme almak istiyorum; yaşlılar. Son zamanlarda unuttuğumuz pek çok şey arasında kaybolup gidiyorlar.
Her olayda, her durumda işi şakaya vuran, dalga konusu yapan, siyasete alet eden, eleştirmek için adeta fırsat kollayan ve kötüye kullananlar oluyor ve olacak ne yazık ki. Sağ duyu ile yaklaşmak bu kadar mı zor? Vicdan ve merhamet timsali bizlere ne oluyor böyle? Tek tek değerlerimizi kaybediyoruz farkında mısınız?
Bazı Avrupa ülkeleri bu zorlu süreçte yaşlıları gözden çıkarmışken, Türkiye'de evleri dezenfekte ediliyor, kapı kapı dolaşıp ihtiyaçları olup olmadığı soruluyor. Bir videoda yaşlı teyzemiz kapısına gelen polisleri 'üzümlerin olduğu vakit tekrar gelin' diyor, 'evi öğrendiniz gelmezseniz vallahi darılırım' diyor. Bir diğer videoda yaşlı amcamızın alışveriş listesini yazıyor kapısına giden görevli kişi.
Amma velakin sokağa bakıyoruz; yaşlılara hakaret, aşağılama, alay etme videoları diyalogları var. Balkondan bağırıp küfür eden, başlarına su döken bile var. 'Virüs tehlikesi geçsin, hep birlikte yaşlılara yer vermeyelim toplu taşıma araçlarında' diyerek açık duyuru yapan var.
Evet yaşı gereği risk grubundalar, evet evde kalmaları gerekirken sokakta dolaşanlar var. Ama unutmayalım ki bizler toplum olarak büyüklere saygılıyız, onlar başımızın tacı, belki rahmet kaynağı, belki bizleri ayakta tutan duaların sahibi.
Dinimiz, ihtiyarlara hürmet etmeye büyük ehemmiyet vermiştir.
“Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar.” hadis-i şerifi hatırlayalım. "Düşkünleri görüp gözetiniz; zira siz, ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklandırılırsınız" sözünün muhattabı bizleriz.
Rızk vesilesi, kaza beladan engelleyen bir nimettir yaşlılarımız. Kırmadan, incitmeden, korkutmadan uyarsak?..