ÇOCUĞUM TELEVİZYON BAĞIMLISI


Beş yaşındaki Ali, anne ve babası çalıştığı için gündüz büyükannesinin yanında kalmaktadır. Ebeveynleri işteyken sık sık canı sıkılmakta olup, yapacağı bir şey bulunmadığı için fazla televizyon izlemeye başlamıştır.

Önceden ara sıra spor yapan, sokakta arkadaşları ile oynayan Ali, arkadaş grubundan kopmuş ve aşırı derecede televizyon seyretmeye başlamıştır. Zaman içinde televizyonda gördüğü şeylerden etkilenen Ali'de daha fazla şiddete eğilim, uyku saatlerinde ve uykuya geçmeden zorluklar, gecenin ilerleyen saatlerinde korku ile uyanma veya sayıklama gibi belirtiler görülmeye başlamıştır.

İlerleyen süreç içinde çocukta problemler olduğunu fark eden anne ve babası Ali için uzman desteği almak istemiştir ve problem tespit edilerek Ali'nin yaşına uygun sosyal aktiviteler yeniden düzenlenip televizyonun Ali üzerindeki olumsuz etkisi azaltılması için gelişim dönemine uygun planlama yapılmıştır. Ali zamanla daha rahat uyku düzenine geçmiş ve çevresiyle uyumlu hâle gelmeye başlamıştır ve eski arkadaş grubuna tekrar kavuşmuştur.

Televizyon, bazı ailelerde çocuğu pasifize etmek ve bakıcı olması amacıyla kullanılmaktadır. Çocuk etrafı dağıtmasın, ayak altında dolaşmasın gibi hatalı düşüncelerle televizyonun karşısına oturtulur ve saatlerce orada kalması sağlanır. Aileler ekranı kurtarıcı olarak da görebilmektedir (yemek yedirmek gibi). Oysa çocukları, ekrana emanet etmek, uzun vadede çocukların gelişimde
olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuklar ve televizyon arasında ekran bağımlılığı gelişirse problemler çeşitlenir. Örneğin; çocuğun hayal gücü zayıflar, akademik becerilerde gerilik başlar ve sosyal iletişimde sorunlar yaşar.

Televizyonun şiddet eğilimine etkisi

Şiddet öğesinin yer aldığı görüntüler, çocukları gerçek yaşamdaki şiddet ve saldırganlığa karşı duyarsız kılabilir. Ya da şiddetin sıradanlaştırılması gibi çok tehlikeli bir durumu beraberinde getirebilir. Yapılan araştırmalar günde 1-2 saatten fazla televizyon izleyen 0-3 yaş arası çocukların duygusal gelişimlerinin, sosyal ortamlara uyumlarının, yaşıtlarına ilgi gösterme ve onlarla iletişim
kurma becerilerinin gelişiminde gecikme ve yetersizlik olduğunu
göstermektedir.

4-7 yaş arası çocuklarda ise çok fazla ve yaşına uygunsuz televizyon programları izlemenin somut-soyut karmaşası yarattığı, dil ve sosyal gelişimde eksikliklere yol açtığı, çocukların dünyaya ve geleceğe ilişkin aşırı kaygılı düşünceler geliştirmelerine neden olduğu gözlenmiştir. 
 

Okumaya, düşünmeye ve başarıya etkisi

Çocuğun aşırı televizyon izlemesi, onu okumaktan, sinema ve tiyatroya gitmekten, hatta oyun oynamaktan bile yoksun bırakabilir. Çocuğun sosyal ilişkileri zayıflar ve içe kapalı bir hale gelebilir. Televizyon tek yönlü bir toplumsallaştırma aracıdır, onunla herhangi bir etkileşim veya iletişim kurma şansımız yoktur.  Bu durumda çocuk televizyona soru soramaz, açıklama isteyemez ve itiraz edemez. Böylece giderek bağımlılık yaratan televizyon bağımlılığından dolayı zamanla akademik başarıda, kitap okuma oranlarında düşmeler ve giderek dikkat sürelerinde kısalmalar gözlenmektedir.

NASIL ÖNLEMLER ALABİLİRSİNİZ?