KONUMLARINI HİÇE SAYAN SOSYAL MEDYAYI İSTEMEZÜK DÜŞKÜNLERİ…


Haber ve yorum takip etme zorunluluğu olan bazı yöneticiler, ‘Bana yazı göndermeyin’ lüksüne kaçıyorlar.

6 İslam Okulu’nun Yönetim Kurulu Başkanı, ‘Artık email almak istemiyorum’ mesajı gönderdi.

Hollanda Diyanet Vakfı haberinin yayınlandığı gün ‘İstemezük’ lüksüne kaçan yönetici neden rahatsız oldu?

İlhan KARAÇAY yazdı:

Değerli Okurlarım,
Çağımızın Alamet-i Farika’sı olan internetin yarattığı sosyal medya, milyonların katılımı ile, insanların en çok buluştuğu bir mecra (*) oluyor.
Email, twitter, instagram, whatsApp, messenger, facebook ve daha bir çok dalda yazışan ve görüntülü konuşan milyonlarca insan bu durumdan çok mutlu oluyorlar.
Haberleşmenin de kurtarıcısı olan internetin imkânlarından yararlananlar da bu durumdan çok memnun.

Ne var ki, bu imkânların tümünden yararlanmak isteyen bazıları işgüzarlık yapıyorlar ve kendilerine gelen mesajları gönderenlere, ‘Bana mesaj göndermeyin’ tepkisinde bulunuyorlar. Tepki koyanların bazıları haklı da olabilirler. Zira öyleleri var ki, uygun olmayan ahlâksız yazı ve görüntü gönderiyorlar.
Ben şahsen, okumak ve görmek istemediğim mesajları bir tık ile atıyorum veya göndereni bloke ediyorum. Böylece hiç kimse ile muhatap olmuyorum.

Benim gönderdiğim haber ve yorumlar, 27 bini email olmak üzere 30 bin adrese gidiyor.
Haber ve yorumlarımı beğendiklerini ve yararlandıklarını belirten binlerce mesaj alıyorum. (Bu mesajları bir gün sizlere sunacağım) Tabii ki, arada bir ‘Bana mesaj göndermeyin’ diyenler de oluyor.

‘Mesaj göndermeyin’ diyenlerin çoğuna, ‘Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim, adresiniz listemden çıkarılmıştır, selamlar’ mesajını gönderiyorum.

Ama bazıları var ki, sadece ‘Mesaj göndermeyin’ lafı ile kalmıyor, hakarete varan laflar da ediyor. Böylesi kişilere, ‘Ne oldu kardeşim, sana ahlâksız porno mu gönderdim, bu ne şiddet’ diye yazıyorum.

Bazıları da, kendi konumlarına hiç değer vermeden, ‘Bana mesaj göndermeyin’ uyarısında bulunuyorlar. Bunların arasında medyacı olduğu gibi, konumu itibarıyla haber ve yorum okuması gerekli kişiler de var.
Örneğin, büyük bir gazetede hem yönetici ve hem de ekonomi yazarı olan bir şahıs da bana mesaj göndermiş ve ‘Yazılarınız ilgi alanımda değil’ demişti. Bu medya mensubu benden gerekli cevabı almıştı.

Bana, ‘Beni listenizden çıkartırmısınız? Artık email almak istemiyorum.’ diye gelen en son mesaj dün oldu. Dün, Hollanda Diyanet Vakfı’nın Cami Belgesel Yarışması haberini yayınlamıştım. Tesadüf mü bilmiyorum ama, sanırım bu haberden hoşnut olmayan biri vardı ki, bu kişi 6 İslam Okulu’nun Yönetim Kurulu Başkanı idi.

Kimliğini açıklamaktan imtina ettiğim bu kişinin rütbesi aynen şöyleydi:
Stichting İslamitisch Primair Onderwijs Rijnmond (SİPOR)
Al-Ghazali, Ibn-i Sina, Ikra, Noen, Risala en Isra Okulları Yönetim Kurulu Başkanı.
Bu okullarda, toplamda 2145 öğrenci ve 240 eğitimci var.

Bu rütbeli kişinin yine dün Facebook’a, güncel bir fotoğrafını koyduğunu ve ‘Arasıra, yani 5-10 senede profilfotoğrafı değiştirmek lazım, yoksa uzakta olan arkadaşlarım ve dostlarım hep aynı kalıyorum ve hiç yaşlanmıyorum zannederler.’ notunu düştüğünü dikkatinize sunmak isterim.

İsmini ve resmini burada kullanmaktan imtina ettiğim bu şahısın kim olduğunu bilmek isterseniz, etiketi ile Google’de arama yapabilirsiniz.

Hollanda Diyanet Vakfı ile ne alıp veremediği olduğunu anlayamadığım bu şahısa da ‘Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim. Email adresiniz, email adres listemden çıkarılmıştır.’ mesajını geçtim ve adres listemden çıkardım.

 

                                                       *****************

Yukarıda kimliğini tam açıklamaktan imtina ettiğim rütbeli şahısın, muhtemelen rahatsız olduğu Hollanda Diyanet Vakfı’na ait dünkü haber şöyleydi:

HOLLANDA DİYANET VAKFI’NDAN ‘CAMİ BELGESEL’ YARIŞMASI

İlhan KARAÇAY’ın haberi

Hollanda Diyanet Vakfı (HDV), kuruluşunun 40’ıncı yılı dolayısıyla, bu ülkede büyük özveriler ile kurulmuş olan 148 HDV camisinin iyi bir şekilde tanımını sağlamak için bir yarışma düzenledi.

İslam Enstitüsü işbirliği ile, HDV camilerinin kuruluşu, tarihçesi, kültürel mirası ve
fonksiyonları konusunu ele alacak olan yarışmaya başvuru 28 Ocak 2022 tarihine kadar devam edecek.
‘HDV Medya Okulu Projesi’nin ilk etabını başarı ile tamamlayan 13 gencimizin de yarışacağı belgesel yarışması, diğer meraklılara da açıktır.
Birinciye 1.500, ikinciye 1.000, üçüncüye 500 euro ve mansiyon ödülleri, yapılacak olan bir ödül töreninde verilecektir.
HDV Başkanlığından yapılan açıklamada, ‘Hollanda’daki Müslüman Türkler tarafından büyük özverilerle kurulmuş olan HDV camilerinin her biri, bir tarihi içinde barındırmaktadır. Hollanda Diyanet Vakfı, bu tarihi yetenekli gençlerimiz aracılığıyla tarihsel bilince dönüştürmek, arşivlemek ve Hollanda tarihine not düşmek amacındadır. ‘HDV Cami Belgeseli’ yarışması bu uzun soluklu projenin ilk etabıdır.’ denilmektedir.

Mecra (*)
Mecra kelimesi kökeni Arapçadan gelen ve Türkçede yerleşik olarak değerlendirilen sözcüklerden biridir. Aslında anlamı açısından yanlış bilinen sözcüklerden biri olarak öne çıkıyor. Gerçekte ise iki farklı anlamı bulunmaktadır. Genelde mecra kelimesi dendiği zaman basın ve yayın söz konusu olsa dahi bununla herhangi bir ilgisi yoktur.
Türk Dil Kurumu açısından bakıldığı zaman mecra kelimesi iki farklı anlamı ile değerlendirilir.
– Akarsu yatağı
– Bir işin gidişi ve bir olayın doğrultusu
Bu şekilde her iki anlamı üzerinden de kullanılabilir.
Mecra aslında Türkçede platform veya basın yayın ile beraber herhangi bir alan şeklinde de ifade edilmektedir.