SGK'dan yurt dışındaki Türklere atılan geriye dönük darbede geri adım yok

1 Ağustos 2019 tarihinde yürürlüğe giren yeni torba yasaya göre artık Türkiye'den emekli olmak isteyen gurbetçiler artık SSK borçlanması yapamıyor. Bağkur borçlanması da daha fazla prim ödemek ve daha az maaş anlamına geliyor.

Buraya kadar güzel ve anlaşılır.  En azından açık ve net. Baskın ve alelacele yapılması ve tam izin sezonuna getirilmesi son derece manidar olmakla beraber. 

Ancak

15 Ağustos 2019 tarihinde eklenen yeni genelge akıllara zarar. Yeni genelge geriye dönük işleyecek
08.05.2008 tarihinden sonra borçlanma yapanların borç ödeme tarihinin 01.08.2019 tarihinden önce olup olmadığına bakılmaksızın borçlanılan süreler ve bu sürelere ait prime esas kazançların mal edilmesinde 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde yer alan hükümler esas alınacaktır.
Bunlardan Kanunda yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce aylık bağlanmış olanlar ile aylık bağlanması için talepte bulunup aylık başlangıç tarihi 01.08.2019’a (dâhil) kadar olanlar hakkında değişiklikten önceki hükümler uygulanacaktır.
Kısaca: 5 Mayıs 2008'den sonra borçlanma yapıp, 1 ağustos 2019 tarihinden önce henüz yaşı gelmediğinden emeklilik maaşını bağlatmayan onbinlerce gurbetçinin emeklilik günleri dönük hesaplanacak.  Maaşlar nerdeyse yarı yarıya azaltılacak. 

Bu tarihten sonra borçlanma yapanların borç ödeme tarihinin 1 Ağustos 2019 tarihinden önce olup olmadığına bakılmaksızın, borçlanılan süreler Türkiye'de işe giriş tarihinden veya borçlanma tarihinden geriye dönük işleyecek. 

Örneğin 2019'da 1 gün dahi çalışmışlığı olup emekli olmak için borçlanma yapan bir kişiye bağlanacak emekli maaşında hesaplama 2019'dan geriye dönük işleyecek.  Ancak ek kanun çıkmadan önce, yani gurbetçinin başvuru yaptığı tarihte geçerli olan kanuna göre 18 yaşında girdiği tarih işe başlangıç tarihi olarak sayılmaktaydı.  Yani eskiden bugüne dönük hesaplandığında,tarih ne kadar eskiyse alacağınız maaş o kadar yüksek oluyordu.  Ancak yeni kanun ile tersi durum söz konusu olacak ve alacağınız maaş o kadar düşük olacak.


Birçok hukukçu, bu durumun kişinin kazanılmış haklarının elinden alınması anlamına geldiğini ve mahkemeler tarafından iptal edileceğini düşünüyor. Hatta bazı aracı emeklilik kuruluşları açılan davaların kazanıldığını teyit ediyor. Eğer durum böyleyse Neden bu kazanılan davalar emsal temsil etmiyor? Binlerce gurbetçinin illa bireysel dava mı açması mı lazım... avukat parası ve mahkeme masrafı yeni bir sektör oluşturacak.  

Umarız muhalif partilerde dahil tüm siyasiler, bu haksızlığın giderilmesi için gereken adımı atarlar. 


©MD – Turkinfo.nl