Reklam
Murat Gedik

Murat Gedik


STK olarak Hollanda'nın neresindeyim?

19 Nisan 2013 - 08:29


Avrupa Türklüğü’nün bir parçası olan Hollanda’da yaşayan Türk insanı son zamanlarda maalesef çok zor günler geçirmektedir. Dikkat edilmezse bu gidişat gelecekte büyük sorunların yaşanmasına sebep olacaktır.

40 yıl süre içerisinde geçici işçi durumundan kalıcı bir duruma gelen Türk insanı Hollanda’yı artık bir yurt edinmiştir ve Hollanda toplumunun bir parçası olmuştur.

 Özünden kopmadan bulunulan toplum için mücadele bizler için şarttır, gelecek nesiller atılacak sağlam ve güzel tohumlarla hem topluma hem kendine faydalı olacaktır.

Son zamanlarda Türk siyasilere ve kuruluşlara yapılan saldırılar bize öğretmektedir ki Türkler hala Hollanda toplumunun bir kenarında ve kendi dünyasında yaşamaktadır.

Yeterince uyum sağlanamamış diyebiliriz, yeterince dışarıya yönelik şeffaf değiliz diyebiliriz, yeterince birlik ve beraberlik Türkler arasında sağlanamamış da diyebiliriz ve sebepleri çoğaltabiliriz. Sebepleri bulmak kolay, fakat kaynak ve çözüm asıl bulunması gerekendir. Ve bu konuda sivil toplum kuruluşları (STK) diye adlandırılan yapılanmaların veballeri çok büyüktür.

Gerçi son yıllarda STK’lar mantar gibi türemeye başladı; dernekler, vakıflar, federasyonlar hepsi bir birine karıştı gitti. Maddi kaynak bulan hemen vakıf ya da dernek kurar oldu, tek kişilik kuruluşlar federasyon adını kullanır oldu, toplum menfaati ve şahsi menfaatler iç içe geçip sorunlara daha da büyük sorunlar katar oldu.

Dikkat edilirse STK’lara özellikle son zamanlarda hem Hollanda siyasileri, hatta hükümet nezdinde, hem Hollanda basını saldırılarını çoğaltmış bulunmaktadır. Hatta iş o kadar ileri gitmiştir ki Hollanda Sosyal İşler Bakanı ve aynı zamanda Başbakan yardımcısı olan Lodewijk Asscher bazı STK’ların araştırmaya alınacağını açıklamıştır. Bu araştırma yeni bir yöntem değil, daha önceleri başka STK’lar da aynı akibete uğramıştı, sıra zamanla herkese gelecektir.

Özellikle Hollanda Devleti tarafından işleme konulacak olan araştırmalar Türk STK’larının kendi kendilerini sorgulamasına sebep olmalıdır. Sadece soruşturulacaklar değil, her STK artık özeleştiri yapmalıdır.

STK’lar dört duvar arasında sıkışıp kalmamalı, doğru bulup yapılan faaliyetleri gizlememeli, şeffaf olmalı, her şeye duygusallık ile atlamamayı öğrenmelidir.  Özellikle de kuruluş felsefesi, yani dünya görüşü ile ilgili çok net bir tavır takınmalı ve bunu gizlemeden anlatmalı. İş yaparmışcasına sözler sarfetme yerine, yap(a)madığı konularda sessiz ya da en azından tarafsız kalmalıdır. Fertler nasıl dik duruşla itibar kazanırsa, STK’lar da dik duruşla itibar kazanırlar. Bu sayılanları yerine getiren STK’lar daima itibarlarını yaşatıp var olacaklardır.

Hollanda ya da Türk devletinden almış oldukları maddi imkanlarla kurulan ya da var olan STK’lar geçicidir. Tıpkı kendini geliştiremeyen STK’lar gibi. Bu tür kuruluşlara dikkat edilirse tabansız ve ülküsüz oldukları açıkça görülmektedir. Bu tür STK’lar toplum yerine şahıslara hizmet etmektedirler.

Özetlersek: Hollanda’da var olan Türk STK’ları her yönüyle topluma açık olmalı. Tabiri caizse Allah’ın bildiğini kuldan saklamamalı. Bu yapılırsa başta Hollanda Devleti olmak üzere bütün toplum bilgi sahibi olur ve böylece bilgi kirliliği bertaraf edilir.

 

Birlik ve Beraberlik

Türk STK’ları arasında birlik ve beraberlik için bazı şartlar:

Milli ve manevi konulara en azından saygı ile yaklaşmak,

Bağnazlıktan uzak durup gerçekçi olmak,

Türk insanının tamamını kucaklama niyetinde olmak,

Kendini ne büyük ne de küçük görmemek, fakat haddini bilmek,

Uzmanlığın ve çapın kadar öne çıkmak,

Duygusallıkla değil, akıl ile hareket etmek,

Birbirini rakip değil, dost olarak algılamak,

Kıskançlıkla değil, gıpta ile bakmak,

Birilerinin gözüne gireceğim diye köstebeklik yapmamak, yalan ve iftiradan uzak durmak!

Maalesef bu birlik ve beraberlik halen çok uzaklarda ve kafa yapıları değişmedikçe şimdilik oluşacağa da benzemiyor.

Lafın kısası her STK kendi kendine artık sormalı: “STK olarak Hollanda’nın neresindeyim?”. Cevap ararken de en azından şeffaflığını, birlik ve beraberlik için sıralanan şartları göz önünde bulundurmalıdır! 

 

Murat Gedik, 18 Nisan 2013

E-posta: muratgedik@muratgedik.nl  

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum