Reklam
Reklam

Yurt dışındaki eğitim hayatında ayrımcılık gören mühendis, ırkçılığa en iyi yanıtın başarmak olduğunu söyledi

Almanya'da uluslararası bir otomobil firmasında yazılım süreçlerinden sorumlu uzman olarak çalışan bilgisayar mühendisi Aydın Enes Seydanlıoğlu, üniversite eğitimi döneminde gittiği Almanya'da göçmen olduğu için ayrımcı söylemlere maruz kaldığını belirtti.

Yurt dışındaki eğitim hayatında ayrımcılık gören mühendis, ırkçılığa en iyi yanıtın başarmak olduğunu söyledi
Editör: Turkinfo.nl
05 Ocak 2023 - 14:09 - Güncelleme: 05 Ocak 2023 - 14:09
Reklam
- Almanya'da uluslararası bir otomobil firmasında bilgisayar mühendisi Aydın Enes Seydanlıoğlu:
- "Almanya'da benden çok daha iyi pozisyonda, çok değerli işler yapan göçmen bilim insanları, mühendisler, doktorlar var. Bu çok değerli. Bence göçmenlerin ırkçılığa karşı vermiş olduğu en güzel cevap bu"
- "Almanlarda göçmenlere karşı üstten bakış söz konusu olabiliyor. Bazen akşam yürüyüşe çıktığım zaman polis çevirmesiyle karşılaşabiliyorum. Niye? Muhtemelen görüntüm yüzünden çünkü Alman olmayan bir görünüşüm var"

Liseye kadar Türkiye'de okuyup üniversite için Almanya'ya giden Aydın Enes Seydanlıoğlu, AA muhabirine, göçmen oluşu nedeniyle uğradığı ayrımcılığa rağmen sürdürdüğü kariyerinin "başarı hikayesi" olduğunu anlattı.

Seydanlıoğlu, 2009'dan bu yana Almanya'daki pek çok uluslararası firmada önemli sorumluluklar üstlendiğini ifade ederek, karşılaştığı ırkçı ve ayrımcı söylemlere en güzel yanıtı bu şekilde verdiğini dile getirdi. Seydanlıoğlu, "Almanya'da benden çok daha iyi pozisyonda, çok değerli işler yapan göçmen bilim insanları, mühendisler, doktorlar var. Bu çok değerli. Bence göçmenlerin ırkçılığa karşı vereceği en güzel cevap bu." dedi.

Olumsuzluklara rağmen azmin başarıya ulaşmakta anahtar rol oynadığını kaydeden Seydanlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Muş'tan çıkıyorsunuz, Avrupa'ya geliyorsunuz, yabancı bir dille üniversite eğitimi alıyorsunuz, her mühendisin hayal ettiği güzel projelerde çalışıyorsunuz, sorumluluklar üstleniyorsunuz, bu kendimce şüphesiz bir başarı hikayesi ama şunu da eklemek istiyorum, benden daha fazla mücadele etmiş ve başarılı olmuş insanlar var. Yaşadığınız ortam neresi olursa olsun hangi platformda çalışırsanız çalışın, azmedince verdiğiniz emeğin karşılığını alıyorsunuz."

Eğitim hayatına 1990'da memleketi Muş'ta başlayan 39 yaşındaki Seydanlıoğlu, mühendisliğin çocukluk hayali olduğunu ve bu ideale ulaşmak için hep çok çalıştığını anlattı.

- Almanya'da göçmenliğin dezavantajlarını yaşadı

Üniversite eğitimi için 2004'te Almanya'ya gittiğini anlatan Seydanlıoğlu, "İlk yıllarda çok ciddi sıkıntılar yaşadım. Dile alışmam zaman aldı. Oturum uzatırken yabancılar dairesindeki muamele de beni rahatsız ediyordu. Evraklarımız tam olsa da bir takım problemlerin çıkarılması, işin yokuşa sürülmesi gibi ciddi sorunlar yaşadım." dedi.

Esslingen Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunu Seydanlıoğlu, üniversite hayatında tez savunması sırasında ayrımcılığı en yoğun hissettiği olayı şöyle anlattı:

"Tez savunmam sırasında ayrımcılığa uğradım. Savunmada iki profesör vardı. Ben tezimi savunurken biri bana fırsat vermeden sorular yöneltmeye başladı. Ben yanıtlarken de 'bu benim istediğim yanıt değil.' diyerek düşük not verdi. Oysa diğer profesör iyi not vermişti aralarında ciddi fark vardı, bu anlamda yabancı olmanın dezavantajını yaşadım."

Almanya'da göçmenliğin dezavantajlarını yaşadığını anlatan Seydanlıoğlu, şöyle devam etti:

"Almanlarda göçmenlere karşı üstten bakış söz konusu olabiliyor. Bazen akşam yürüyüşe çıktığım zaman polis çevirmesiyle karşılaşabiliyorum. Niye? Muhtemelen görüntüm yüzünden çünkü Alman olmayan bir görünüşüm var. Almanya ile ilgili çok basit bir konuda ya da sistemle ilgili en küçük eleştirinizde 'Türkiye'ye dön o zaman' diyorlar."

Seydanlıoğlu, Almanya'da uluslararası bir firmada önemli bir pozisyonda çalışmasına yönelik dışarıdan "Doğulu olmana rağmen nasıl da başardın?" gibi yorumlar aldığını söyleyerek, bunun başlı başına "ayrımcılık içerdiğine" dikkati çekti.

Aydın Enes Seydanlıoğlu, "Almanya'da doğup büyüyen Türkler var, bence bu, bir Alman'ın onlara 'Ne kadar güzel Almanca konuşuyorsun' demesiyle aynı şey. Doğu'dan gelip bunu başarmanda büyük bir şey yok, günün sonunda benimle aynı durumda bir çok insan var. Başkaları da bunu başarıyor. Böyle bir kategorizasyona gerek yok." değerlendirmesinde bulundu.

- Almanya'da ırkçılık terminolojiye de yansıdı

Almanya'da son yıllarda ırkçı söylemlerin terminolojiye girdiğine ve arttığına değinen Seydanlıoğlu, "Sosyal hayatta itiraz ettiğiniz bir konuda 'Öyle değil de böyle mi yapsak?' diye, size hemen 'Wir sind hier nicht auf einem Türkischen basar' yani 'Burada bir Türk pazarında değiliz' diyorlar ya da bir işin eksik yapıldığında veya sahte olduğunda 'Türkleştirmek' anlamına gelen 'getürkt' kelimesini kullanıyorlar. Burada indirgemeci, küçümseyici tavır var." ifadelerini kullandı.

Seydanlıoğlu, son yıllarda Almanya'da ırkçılıkla mücadele için adımlar atıldığına dikkati çekerek, "Irkçılığa karşı, ayrımcılığa karşı yasalar çıkarılıyor. Bu çok değerli, pek çok kurumda artık ayrımcılıkla mücadele birimleri var. Bunlar ayrımcılıkla ilgili kampanyalar yapıyor. Şirketler bu anlamda kültürel çeşitlilikle ilgili birçok proje geliştiriyor." diye konuştu.


AA

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum