12 Haziran Genel Seçimleri için Çağrı

 

Anavatan Türkiye’de 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak genel seçimler yaklaşırken, iktidar partisi ve muhalefet partilerinin arasındaki rekabet kızışmaktadır. Bu seçim kampanyası esnasında yaşananlar; seçimlerden sonra geriye dönüp anımsatıldığı zaman, bahsetmekten hicap duyacağımız çirkinliklerin dahi yaşandığı anılarla bezelidir. Bu davranış biçimleriyle, siyasetin içerik konularından fazla taraftar toplama gayreti ve menfi çıkarların yarışı gayretleriyle bezeli bir mücadeleye dönüştüğüne olan haklı ve yaygın kanı vardır.

 

Demokratik sorumluluk ve olgunluk içerisinde geçmesi gerekenin aksine karşılıklı rekabetin çirkin yanları belirmiştir. Özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve iktidar’da olan partisi AKP’nin tüm kamu olanak ve kaynaklarını da yanına alarak yürütmüş olduğu kampanyanın olumlu karşılanacak hiç bir yönü elbette olamaz. Bu eylemsellik, her şeyden fazla sevdiğimiz cennet yurdumuzun içinde olduğu durumu haliyle yansıtmakta. Çağımızda siyasetle uğrasan kimselerin içselleştirilmesi gereken ancak tam tersine olabildiği kadarıyla içinin boşaltılıp kuramsallaştırılan; insan hakları ve demokrasi kavramlarının, Sovyet’lerde olan parti devleti inşası ve düzeninin Türkiye’ye uyarlanması endişesine dayanak oluşturulmaktadır. Kısaca özetlemek gerekiyorsa; güzel ülkemizde, devletin her yönüne adet a hakim olmuş bir partinin, kamu kaynak ve olanaklarının kendi lehine kullanılması hiç bir demokratik düşünsellikle ne bağdaştırılabilir, ne de çağcıl bir yaklaşım olabilir. Böylesine koşullar altında; yapılacak seçimlerin 1946 seçimlerinde farklı olmayacağını söyleyen muhalefet partili politikacılarına hak vermemek mümkün değil.

 

Öyle ki; Türk siyasal partilerin özet olarak, milli çıkarların korunup geliştirilmesiyle iktisadi alan başta olmak üzere tüm diğer sahalarda ülkesel kalkınmayı sağlamaktan daha yüksek bir kamusal amacı olamaz. Hizmeti esas alan ve ulus, ülke ve devleti ebedi kılan bu kamusal görevin yürütülmesi esnasında bu prensibin gözetilmesinden daha önemli hiç bir parti veya particilik faaliyeti olamaz.

 

Çağrımız, büyük Türk milletinin; Türkiye Cumhuriyetin tüm kazanım ve birikimleriyle ülkemizi bugüne getirenlere derin bir ahde vefa içerisinde;

Bir taraftan dünya’yla entegre olmuş; öte yandan da milli çıkarlarımızın tavizsiz savunulduğu,
“Özerklik” gibi adlar altında yeşertilmeye çalışılan etnik-dinsel bölücü taleplere karşı çıkılarak; tüm nitelikleriyle Türkiye’nin milleti ve ülkesiyle tümlüğü, tekliğiyle (üniter yapı) bölünmez bütünlüğünün korunup geliştirildiği,
Bizi biz yapan değerlerimizin gözetildiği,
Anayasamızın; ulus devlet ve Türk milli kimliğiyle ilgili vatandaşlık tanımı yanı sıra, Atatürk Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, hukuk, sosyal devleti niteliklerine dokunulmadığı,
12 Eylül 1980 kakışmasının faşist çeteci müsebbiplerinin afsız hukuk normları içerisinde, ölü veya canlı fark etmeksizin yargılanıp cezalandırıldığı,
Doğal alanların, yer altı ve yerüstü kaynakların işbirlikçi, tekelci ve çok uluslu sermayeye pazarlanmadığı; basın özgürlüğü ile kadın-erkek eşitliğinin sağlanacağı,
Çağın ve dünyanın şart ve gereksinimlerine koşut olarak, ayak uydurmuş; evrenselliği kavrayarak; hukukun üstünlüğüyle insan haklarını garanti ederek demokrasinin sağlıklı gelişim ve devamlılığını sağlayan

yaklaşımın gözetilerek seçimlere yoğun katılım gösterilmesini diliyoruz.

 

Seçim sonuçlarına dair, şüphemiz yoktur ki; “Milletin istiklalini ve istikbalini, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.” (madde-3, Amasya Genelgesi, 22.6.1919)

 

Kuşkusuz, gerçekleştirecek seçimlerin her seçimlerde olduğu gibi Hollanda Türklerine etkisi yüksek olacaktır. 12 Haziran 2011 Milletvekili genel seçimlerinin yüce ulusumuz ile Avrupa ve Hollanda Türk toplumuna hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz.

 

Oğuzhan Kılıç | Genel Başkan

Türk Gençlik Kulübü Vakfı adına

Hollanda