22 Kasım'da Demokratik hakkımızı kullanmak için sandığa gidelim.

Seçme ve seçilme demokrasilerde temel yurttaşlık hakkı dır. Bu hakki kullanmak için
yurttaşlar Hollanda'da 22 Kasım’da erken secime gidiyor. 

16 yıldan bu tarafa ülkeyi yöneten neo-liberal politikaların uygulayıcısı hükümet, koalisyon
ortakları arasında çıkan anlaşmazlıktan ötürü, erken secime gitme kararı aldı. Başbakan
Rutte'nin başkanlık ettiği hükümetin getirdiklerini ve götürdüklerini burada analiz etmek, bu
yazının boyutunu asar. 

Öteden beri yükselen aşırı sağcı, ırkçı ve popülist hareketler, göçmeleri, mültecileri ve farklı
kökenden insanları, hali hazırdaki sorunların nedeniymişler gibi, kamuoyunda algı yaratmakta
ve bu safsatalardan beslenmektedirler. Ayrımcılığın hat safhaya vardığı, birçok renkten ve
kültürden insanların ötekileştirildiği bir siyaset istemiyorsak, emekten, çevreden, çok
kültürlü, sosyal çesitliliği isteyen, eşit haklardan yana tavır takınan partilere oy vermemiz,
elbette kendi çıkarımıza olacaktır. 

Kuşkusuz insanlar istedikleri partiye ve şahsa oy vermekte özgürdürler, fakat her bir oyun
yanlış parti ve bireylere kullanılması, aynı zamanda sandığa gidilmemesi, özellikle biz
göçmenleri olumsuz etkilemektedir. Bizler Hollanda'da barış ve huzur içerisinde, daha iyi iş,
eğitim ve yasam koşulu için yıllardır mücadele vermekteyiz. Bizleri bu mücadelemizde yalnız
bırakmayan, partilere desteğimizi vermemizden daha doğal bir davranış beklenemez. 

Bir oy bir oydur. Asla heba edilmemelidir. Hollanda'da daha iyi bir yaşam koşulları için,
insana değer veren siyasi partilere yönelmemiz, çocuklarımızın daha güzel bir ülke de
yaşamaları için gereklidir. Aksi takdirde yükselen ırkçı ve gerici partilerin ülkeye hakim
olmasına destek vermiş olacağız. 

22 Kasım’da Hollanda’nın geleceğini ve bu gelecekte kendi yerimizi belirlemek için mutlaka
sandığa gitmeliyiz. 


DSDF
Genel Başkanı
 
Nevzat Cingöz