AB Türkiye İlerleme Raporu'nu Açıkladı

AB Türkiye İlerleme Raporu'nu Açıkladı

AB Türkiye İlerleme Raporu'nu Açıkladı
Editör: Turkinfo.nl
16 Ekim 2013 - 09:59



Avrupa Birliği Komisyonu´nun bugün resmen açıkladığı İlerleme Raporu´nda, 30 Eylül´de açıklanan demokratikleşme paketi ve daha önce devreye sokulan yargı reformu paketlerinden olumlu yönde bahsedildi.

"Hükümetin daha fazla demokratikleşme ve siyasi reformlara yönelik taahhüdünü koruduğu" mesajının verildiği belgede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın 30 Eylül´de açıkladığı demokratikleşme paketine atıf yapıldı.

Paketin içeriğine detaylı şekilde yer verilen belgede, "demokratikleşme paketinin Avrupa standartları göz önünde bulundurularak uygulanmasının kilit önem arz ettiği" vurgulandı.

Yargı reformu paketlerine geniş yer ayrılan raporda, 3. ve 4. yargı paketlerinin Avrupa standartlarıyla uyumlu uygulanması halinde Türkiye´deki ifade özgürlüğüne olumlu katkıda bulunacağı belirtildi.

Gezi Parkı olaylarına da değinilen raporda, İstanbul´un merkezindeki bir projeye karşı başlayan protesto olaylarının daha geniş taleplerle farklı şehirlere yayıldığı ve protestocular arasında "az da olsa şiddete başvuranların" görüldüğü anlatıldı.

Belgede, "Türkiye´de büyüyen ve aktif bir sivil toplum var. Mayıs-haziran döneminde İstanbul´da ve diğer şehirlerdeki Gezi Parkı protestoları aktif ve canlı vatandaşlık olgusunun ortaya çıkışını gösterdi" tespitine yer verildi.

AB, güvenlik birimlerinin olaylar sırasında aşırı güç kullandığını belirtirken, insan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili olarak görevden uzaklaştırma ve idari soruşturma uygulamalarının devreye sokulduğunun altını çizdi.

Raporda, Türkiye´ye "parlamento-sivil toplum" ve "hükümet-sivil toplum" ilişkilerini sistematik, kalıcı ve yapısal danışma mekanizmalarıyla geliştirmesi tavsiye edildi.

AB´nin önem verdiği konular arasında yer alan sivil-asker ilişkileri bu yılki raporda da yer aldı. Sivillerin güvenlik birimleri üzerindeki kontrolünün daha sağlamlaştığının belirtildiği belgede, Genelkurmay Başkanı´nın görev alanına girmeyen siyasi konularda baskı uygulamaya çalışmaktan kaçındığına işaret edildi.

Yeni anayasa hazırlama çalışmalarının sürdüğü ancak uzlaşıya varılan madde sayısının 60´la sınırlı kaldığına dikkat çeken AB, kuvvetler ayrılığı, etnik referans içermeyen vatandaşlık tanımı gibi önemli siyasi konularda uzlaşı sağlanamamış olmasını not ediyor. AB, anayasa hazırlık sürecinde netlik ve şeffaflık eksikliği olduğu yönündeki görüşünü de metne yansıttı.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Çözüm sürecine de değinilen raporda, "hükümetin terörü durdurma ve ülkeyi terk eden PKK üyelerine güvenli geçiş sağlama konusunda kararlı hareket ettiği" belirtiliyor.

Belgede, "Hükümetin barış süreci inisiyatifi dönüm noktası oldu ve Kürt aktörlerin güçlü katılımı sağlandı. Güneydoğu´nun ekonomik ve sosyal kalkınmasını kolaylaştıracağı umudu paralelinde Kürt meselesi ve çözüm yöntemleri genişçe tartışıldı" ifadesi kullanıldı.

Raporda, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere uluslararası toplumun çözüm sürecine destek verdiğinin ve bu sürece kamuoyu desteğinin artan oranda hissedildiğinin altı çizildi.

İfade ve basın özgürlüğü alanındaki gelişmeler bu yıl da İlerleme Raporu´nda eleştirilen unsurlar arasında yer aldı. Eleştirel gazeteciler aleyhine devlet yetkililerince açılan davaların ve farklı sektörlerde yoğunlaştıkları için bilginin serbest dolaşımının çok ötesinde çıkarları olan medya sahiplerinin yaygın otosansüre neden olduğu ifade edildi.

Ergenekon davasına da değinilen raporda, "Karar, demokratik yollardan seçilmiş hükümeti yıkmak amacını güden bir suç ağının varlığını tescil etmiştir" deniliyor. Türk yargı sistemindeki eksikliklerin bu davada da gözlendiği ve bu yüzden kararın toplum katmanlarının bazı bölümlerinde kabul görmediği vurgusu da belgede yer alıyor.

AB Komisyonu, azınlık hakları, Alevilerin karşılaştığı sorunlar, Heybeliada Ruhban Okulu´nun açılmaması ve Kıbrıs sorunu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´nun (HSYK) yapısı adalet sistemindeki aksaklıklar gibi konularda da daha önceki belgelerde yer alan tespit ve eleştirilerini büyük ölçüde korudu.

"TÜRKİYE STRATEJİK ORTAK" VURGUSU

AB Komisyonu tarafından İlerleme Raporu´yla açıklanan Strateji Belgesi´nde de dış politika alanında Türkiye´yle sürmekte olan işbirliği ve diyaloğun önemine vurgu yapılıyor.

Türkiye´nin, enerji güvenliği açısından da olmak üzere stratejik bir konuma sahip olduğu ve önemli bir bölgesel rol oynadığı ifade edilen belgede, "Türkiye aday ülke ve AB için stratejik bir ortak. Türkiye geniş ve dinamik ekonomisiyle AB´nin önemli bir ticaret ortağı ve gümrük birliği sayesinde AB´nin rekabet edebilirliğinin değerli bir tamamlayıcısı" deniliyor.

Belgede, AB-Türkiye ilişkilerinin potansiyelini tam anlamıyla kullanmanın en iyi yolunun aktif ve inanılır bir katılım müzakeresi çerçevesinde mümkün olduğu kaydediliyor.

Katılım müzakerelerinin yeniden ivme kazanmaya ihtiyaç duyduğu ve bu çerçevede bölgesel politikalarla ilgili 22 numaralı başlığın açılmasının üç yıllık durgunluğun ardından önemli bir adımı temsil ettiği vurgulanıyor.

Siyasi iklimdeki kutuplaşmaya ve uzlaşı eksikliğine dikkat çekilen belgede, Türkiye´nin AB´yle ilişkilerinde öncelikli konuların başında yer alan vize muafiyeti konusuna da değiniliyor.

Belgede, ilişkilere yeni bir ivme kazandırabilecek ve her iki taraf için da somut yarar sağlayabilecek vize liberalizasyonunun ilk adımlarının geri kabul anlaşmasının imzalanması ve eşzamanlı olarak vize diyaloğuna başlanması olduğu belirtiliyor.

Dış politikada Türkiye´nin özellikle geniş komşuluk alanında önemli bir rol oynadığının altının çizildiği belgede, "Daha birleşik bir muhalefet oluşturulmasını destekleyerek ve ülkelerinden kaçan Suriyelilere yaşamsal insani destek sağlayarak Suriye konusunda özellikle önemli bir rol oynadı" denildi.

Türkiye´nin işleyen piyasa ekonomisi olduğunun kaydedildiği belgede, AB müktesebatına uyum bağlamında iyi ilerleme sağlanan alanlar malların serbest dolaşımı, mali hizmetler, enerji, bölgesel politikalar, bilim ve araştırma ile eğitim ve kültür olarak sıralanıyor.
Raporun yayınlanmasından önce bir açıklama yapan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Avrupa Birliği bugün ilerleme raporunu yayınlayacak. Israrımıza rağmen bizim bayramımızda yayınladığı için ben bayram sonrasına kadar raporla ilgili yorum yapmama kararı aldım" demişti.

"AB´Yİ ÖNEMSİYORUZ"

Türkiye´nin AB ile ilişkilerini kurban etmeye çalışanlara Kurban Bayramı´nda ortaya koyulan bu performansın bir mesaj olacağını vurgulayan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise, "Türkiye dış ticaretinin yarısını AB´deki ülkelerle yapıyor ve bu süreçte AB kıpırdadığı zaman Türkiye uçuyor. Bu yüzden ekonominin canlanması bizim çıkarlarımızı direkt etkiliyor. AB insanlık için barış projesidir. Sizin tarihlerinize baktığımız zaman kendi aranızda savaşlarınız çok acımasız, kanlı ve çok sayıda ölen olmuştur. Fakat zaman içerisinde AB çatısı altında birleşerek birlikte üretmeye başladınız ve kendi içerinizde huzuru yakaladınız. Türkiye bu yüzden AB´yi bu kadar önemsiyor. Çünkü AB kıtasal bir şeydir. Türkiye ise bunu küresel bir boyuta getirecektir. Bundan dolayı Türkiye olarak AB´yi önemsiyoruz. Türkiye zamanında AB´ye çoktan üye olsaydı, AB daha da zengin olacaktı. Bu sayede AB bölgesel ve küresel olarak da çok zengin olacaktı. Suriye ve Mısır´da olan olaylarda, AB´nin sesini diğer birliklerle kıyaslandığı zaman çok cılız kaldı. Suriye´de 110 bin kişi bir diktatör tarafından katledildi. Eğer ki Türkiye şimdi AB´nin üyesi olsaydı AB´nin sesi cılız kalmayacak, AB küreselleşecek ve dünyadaki huzur için çok önemli bir adım atılacaktı" şeklinde konuştu.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum