Almanya ve Fransa kesinlikle karşı çıkıyor

Almanya ve Fransa kesinlikle karşı çıkıyor

Almanya ve Fransa kesinlikle karşı çıkıyor
Editör: Turkinfo.nl
18 Ocak 2012 - 21:22
İtalyan Emekli Büyükelçi ve Corriere Della Sera gazetesinin başyazarı Sergio Romano,Türkiye AB müzakere sürecinde çok fazla riyakârlık olduğuna dikkati çekerek. ´´Müzakereler donmuş durumda. Katılımı engelleme konusunda kesinlikle kararlılık gösterenin Avrupa ülkeleri (Fransa ve Almanya başta olmak üzere) olduğunu herkes biliyor. Türkiye, bunu bilmemezlikten gelemez.´´ dedi. Sergio Romano konuyla ilgili Corriere Della Sera´da kaleme aldığı makalede şunları kaydetti:

´´Türkiye´nin Avrupa Birliği´ne katılımı için birkaç yıl önce başlayan müzakerelerde çok fazla riyakârlık olduğunu gerçekten söyledim. Müzakere donmuş durumda. Katılımı engelleme konusunda kesinlikle kararlılık gösterenin Avrupa ülkeleri (Fransa ve Almanya başta gelmek üzere) olduğunu herkes biliyor. Türkiye, bunu bilmemezlikten gelemez. Ama şimdilik hiç kimse, müzakerenin faydasız olduğunu açıkça söyleme niyetindeymiş gibi görünmüyor. Görünen o ki itibari bir müzakerenin devamı, kopmasından daha faydalı kabul ediliyor.

Konuya taraf herkese “riyakârlık perdesini yırtmamayı” salık veren nedenler var mı? Evet var ve bu nedenler, büyük ölçüde, Türkiye´nin büyük Orta Doğu´da yani Kuzey Afrika, Yakın Doğu, Arap Yarımadası, Basra Körfezi, Kafkaslar, Hazar ve Orta Asya´nın büyük bir bölümünü kapsayan geniş coğrafyada kazandığı gittikçe artan önemdeki mevki ile bağlantılı.

Çoğunluğu Müslüman olan ve uzun zamandır devam eden bir dizi krizin yaşandığı dünyada Türkiye, kayda değer bir avantaja, saygıdeğer bir askerî güce ve istikrarlı demokratik bir siyasî rejime sahip. Son yıllarda Çin´inkine yakın bir kalkınma oranı kaydeden, dinamik bir ekonomisi var. ABD´nin müttefiki ama Washington´un taleplerini gerektiğinde geri çevirmeye hazır olduğunu gösterdi. Batı´nın gözünde İslam ülkelerinin en laik olanı; Müslüman ülkelerin gözünde ise Batı´nın yörüngesindeki ülkelerin en az laik ve daha fazla İslamî hassasiyetleri olanı.

Taşıdığı bu özellikler, Türkiye´yi eksiksiz bir şekilde bölge için model hâline getirdi ve geleneksel olarak egemen güç ve sömürge imparatorluğu olarak algılandığı o Arap ülkelerinde bile itibar kazanmasına olanak sağladı. Suriye ile arasındaki özel ilişkiyi koparmada gösterdiği hız ve Erdoğan´ın bazı Arap başkentlerine düzenlediği muzaffer yolculuk, ülkenin, Sovyetler Birliği´nin bulunduğu cephede, ABD´nin en iyi müttefiki ve Doğu´da İsrail´in en iyi ortağı olduğu dönemde sahip olduğundan çok daha fazla oynayacak kartı olduğunu gösteriyor. Artık Batı´nın, bir çözüm arayışı dâhilinde Türkiye´den vazgeçebileceği bir Orta Doğu (Mısır´dan Suriye´ye, İran´dan Filistin´e, Irak´tan Afganistan´a) krizi yok. Erdoğan hükûmeti bunu biliyor. Avrupa´ya ihtiyacı var çünkü AB ile müzakere, askerleri kontrol altında tutabilmek ve askerlerin ulusal siyaset sistemindeki gücünü azaltmak için oldukça faydalı demokrasi lisansını ona veriyor.

Ancak muhtemelen Avrupa´nın da Türkiye´ye ihtiyacı olduğundan emin. Müzakerenin faydasızlığını ifşa etmek ve evlilik perspektifini bozmak, şu an itibarıyla gereksiz bir sabırsızlık göstergesi olur: Daha olumlu bir gelişmenin yokluğunda, uzun bir nişanlılık daha iyidir.”

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum