Almanya’dan Tarihi Açıklama: Merz “Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde Görmek İstiyorum” dedi — Türk-Alman İlişkilerinde Stratejik Ortaklık Dönemi mi Başlıyor?
Almanya, Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak tanımlıyor: Savunma sanayii, ekonomi ve AB sürecinde yeni dönem sinyalleri
Avrupa siyasetinde tarihi bir değişim rüzgârı esiyor. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Ankara ziyareti sırasında yaptığı açıklamada “Ben, Alman federal hükümeti ile birlikte, Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde görmek istiyorum” diyerek hem Berlin’in dış politikasında hem de Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye bakışında köklü bir değişimin işaretini verdi.
Bu açıklama, İngiltere Başbakanı’nın Türkiye ziyaretinin hemen ertesi gününde geldi ve iki liderin Türk savunma sanayisine duyduğu ilgi ile stratejik ortaklık teklifleri dikkat çekti.
Aynı gün, Türkiye ile İspanya arasında 44 adet HÜRJET savaş uçağı anlaşması imzalanırken, diplomatik çevrelerde “Acaba Almanya da benzer bir savunma iş birliği hazırlığında mı?” sorusu yankılandı.
Almanya’nın Yeni Yönelimi: Türkiye Artık “Müdahale Edilen” Değil, “Ortaklık Kurulan” Ülke
Almanya’nın yeni başbakanı Friedrich Merz, göreve geldiği günden bu yana ülkesinin dış politikasında daha rasyonel ve güvenlik merkezli bir çizgi izliyor.
Merz’in açıklamaları, Almanya’nın Türkiye’ye bakışında uzun yıllardır ilk kez bu denli pozitif bir dönüşümü temsil ediyor.
Alman Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, kısa süre önce Ankara’da yaptığı açıklamada, Türkiye’yi “Avrupa güvenliğinin temel unsurlarından biri” olarak tanımlamıştı.
Bu tutum, selefi Yeşiller Partili Annalena Baerbock’un Türkiye’ye yönelik eleştirel yaklaşımından tamamen farklı bir tablo çiziyor.
Savunma Sanayii: Berlin’in Yeni Önceliği Ankara
Almanya’nın Türkiye ile savunma iş birliğini yeniden canlandırma isteği artık sadece diplomatik söylem değil, somut temaslarla gündeme geliyor.
Berlin yönetimi, uzun süredir Eurofighter Typhoon uçaklarının Türkiye’ye satışına onay vermiyordu. Ancak Merz döneminde bu konuda “lisans engelinin kaldırılması” yönünde görüşmeler hız kazandı.
Diplomatik kaynaklar, Almanya’nın Türkiye’den 75 adet milli savaş uçağı KAAN ile birlikte TB2, TB3, Akıncı ve Kızılelma insansız hava araçlarına yönelik ortak üretim ve teknoloji transferi seçeneklerini değerlendirdiğini aktarıyor.
Resmî açıklama olmasa da, bu iddialar savunma sanayii çevrelerinde güçlü biçimde konuşuluyor.
Almanya’nın savunma bütçesinin 2025 itibarıyla 200 milyar avro seviyesine ulaşması, bu yeni dönemde Türkiye ile askeri iş birliğine mali zemin sağlayabilecek önemli bir faktör olarak görülüyor.
Ekonomi ve Güvenlik Dengesi: Türkiye’nin Artan Gücü Berlin’in Politikasını Değiştiriyor
2000–2024 yılları arasında Türkiye, gayrisafi yurt içi hasılasını (GSYH) satın alma gücü paritesine göre 6,2 kat, nominal olarak ise 4,8 kat artırdı.
Bu süreçte Türkiye’nin ekonomik kapasitesi, Almanya’nın GSYH’sinin satın alma gücü paritesine göre %26,9’undan %62,2’sine yükseldi.
Bu gelişme, Almanya için Türkiye’nin artık yalnızca “uyarılması gereken” değil, ekonomik olarak dikkate alınması gereken bir aktör haline geldiğini gösteriyor.
Nitekim iki ülke arasındaki ticaret hacmi 50 milyar doların üzerine çıktı ve 2026’ya kadar 60 milyar doları aşması hedefleniyor.
Avrupa Birliği Sürecinde “Yeniden Başlangıç” Mümkün mü?
Merz’in açıklaması, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.
Almanya, uzun süredir donuk seyreden Türkiye–AB diyaloğuna yeniden ivme kazandırmayı amaçlıyor.
Almanya Dışişleri Bakanlığı kaynakları, “Türkiye’yi Avrupa güvenliğinin parçası olarak görüyoruz; AB üyeliği sürecinde yeniden rasyonel bir diyaloğa dönmeliyiz” ifadesini kullanıyor.
Bu durum, Türkiye’nin son dönemde özellikle enerji, göç ve savunma politikalarında oynadığı aktif rolün Berlin tarafından stratejik değer olarak görülmeye başlandığını kanıtlıyor.
Jeopolitik Gerçek: Almanya Türkiye’ye Neden İhtiyaç Duyuyor?
Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Filistin çatışması ve Ortadoğu’daki istikrarsızlıklar Avrupa’nın güvenlik mimarisini temelden sarstı.
Türkiye’nin bu bölgelerde oynadığı arabulucu ve dengeleyici rol, Berlin için stratejik bir sigorta haline geldi.
Bir Alman yorumcunun ifadesiyle:
“Türkiye, bölgesel çatışmaların çözümünde kolaylaştırıcı rolünün yanı sıra, savunma sanayisinde attığı adımlarla geliştirdiği askeri kapasitesi sayesinde Berlin’in güvenlik ortağı olarak değer verdiği aktörlerden biri haline geldi.”
Bu yaklaşım, Almanya’nın Türkiye’ye yönelik önceki yıllardaki mesafeli tutumundan tamamen farklı bir anlayışı temsil ediyor.
Sonuç: Stratejik Ortaklık mı, Yeni Bir Dönemin Başlangıcı mı?
Almanya’nın Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak tanımlaması, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemin eşiğine gelindiğini gösteriyor.
Artık mesele yalnızca ticaret, göç ya da diaspora politikaları değil — Avrupa’nın güvenlik ve enerji geleceğinde Türkiye’nin merkezi rolü.
Türkiye’nin milli savunma sanayisinde elde ettiği başarılar, ekonomik kapasitesindeki artış ve bölgesel krizlerdeki diplomatik etkinliği, Berlin’in yeni dış politikasında Ankara’yı vazgeçilmez bir partner konumuna taşıyor.
Ancak bu ortaklığın kalıcı hale gelebilmesi için, iki tarafın da hukuk devleti, demokratik standartlar ve karşılıklı güven temelinde ilerlemesi gerekiyor.
©TURKİNFO.NL
Almanya Türkiye ilişkileri, Friedrich Merz Türkiye açıklaması, Türkiye AB üyeliği, Türk savunma sanayii, Almanya Türkiye stratejik ortaklık, KAAN uçağı Almanya, TB2 TB3 Akıncı Kızılelma, Almanya savunma bütçesi, Türkiye Avrupa Birliği, Merz Erdoğan görüşmesi
 
                     
                 
                         
                                 
                                 
                                 
                                 
        
Yorumlar
Kalan Karakter: