Reklam
Reklam

Aynı hikaye devam edecek

Aynı hikaye devam edecek

Aynı hikaye devam edecek
Editör: Turkinfo.nl
08 Aralık 2009 - 21:58
Reklam
AB Genişleme Komiseri Olli Rehn,"AB´nin kararları, Türkiye´nin Ankara Protokolü´ne uymayı reddettiği konusunda çok açık. Bu, Türkiye yükümlülüklerini yerine getirene dek (aynı) hikayenin devam edeceği anlamına gelir" dedi.

AB Dışişleri Bakanlarının onay için AB zirvesine sunulacak genişleme kararlarının ardından AB Dönem Başkanı İsveç´in Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile ortak basın toplantısı düzenleyen Rehn, Tükiye´nin Ankara Protokolü yükümlülükleri (limanların ve havaalanlarının Kıbrıs Rum kesimine açılması) konusunda şu ifadeleri kullandı:
"AB´nin bugünkü kararları, Türkiye´nin Ankara Protokolü´ne uymayı reddettiği konusunda çok açık. AB Konseyi kararları çok net ve basit bir dille kaleme alındı. Türkiye Ankara Protokolü´ne uymadığı için 2006 yılında 8 faslın, çok önemli 8 faslın dondurulduğunu hatırlatırım. Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmediği için bunlar açılamıyor. Buna ilaveten AB Konseyi, gelecekteki yıllık raporlarında AB Komisyonunu Ankara Protokolü başta olmak üzere bu konularda rapor hazırlamakla görevlendirdi. Bu, Türkiye yükümlülüklerini yerine getirene dek (aynı) hikayenin devam edeceği anlamına gelir." 
Rehn, "Ankara Protokolü konularına ilaveten, Kıbrıs´ta kapsamlı çözüm için yapılan ciddi müzakerelere Türkiye dahil ilgili tüm tarafların olumlu katkıda bulunmasını" talep ederek, sürecin Kıbrıs´ın yeniden birleştirilmesiyle sonuçlanmasını istedi.
Olli Rehn, Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme çabalarında ve demokratik açılımda Türkiye´nin kaydettiği önemli ilerlemeleri memnuniyetle karşılayarak, bunların daha da ileriye götürülmesini ve temel özgürlükleri daha da güçlendirecek reformları beklediklerini söyledi.
Türkiye´nin katılım müzakerelerinde AB Komisyonunun önerdiği gibi, "bu ay içinde çevre faslının açılmasını beklediğini" kaydeden Rehn, "Çünkü bu çok önemli fasıl teknik açıdan açılmaya hazır ve bunun sonucunda Türkiye´nin AB katılım sürecinin yolunda olduğunu görebileceğiz" dedi.
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ise AB Dışişleri Bakanlarıyla Türkiye-AB ilişkileri konusunda oldukça olumlu bir tartışma yaptıklarını anlatarak, "bu ilişkinin önemi ve Türkiye ile katılım müzakerelerini ilerletme konusunda yaygın bir görüş birliğinin sağlandığını" aktardı.
AB Dışişleri Bakanlarının "müzakereleri ilerletmek için derhal harekete geçmek" konusunda da (çevre faslının açılması) uzlaştıklarını kaydeden Bildt, "Bazı ülkelerin bu konuda şimdiden çok net fikirleri olsa da (Türkiye´nin üyeliği konusunda) tartışma sürecin sonunda olacak. Fakat Türkiye tartışmasındaki görüş alışverişinin ileriye stratejik bakış niteliği benim açımdan çok teşvik ediciydi" şeklinde konuştu.

LİMANLAR GELECEK YIL DEĞERLENDİRİLECEK
AB zirvesine sunulacak genişleme kararlarını ele almak için toplanan AB dışişleri bakanları, Türkiye´nin limanlarını açma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğini gelecek yıl yeniden değerlendirme kararı aldı.
AB zirvesinde tartışılmadan onaylanması beklenen genişleme kararlarında, "Tekrarlanan çağrılara rağmen Türkiye´nin Ek protokol yükümlülüklerini ayrım yapmaksızın uygulamayı (limanlarını ve havaalanlarını Kıbrıs Rum kesimine açmayı) reddetmesinden derin üzüntü duyulduğu" belirtiliyor.
Bu durumda Türkiye´nin katılım müzakerelerinde 2006 yılında alınan, limanlar meselesi çözülünceye dek 8 faslın dondurulması ve kalan fasılların kapatılmaması yaptırımının geçerliliğini koruyacağı ifade edilen kararlarda, Türkiye´nin Kıbrıs Rum kesimiyle ilişkilerini normalleştirmeye yönelik adım atmadığı da hatırlatılarak, AB Komisyonu´na Türkiye´nin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini yakından takip ederek "bir sonraki yıllık raporunda" bildirimde bulunma görevi veriliyor.
Kararlarda, üye ülkelerin de Türkiye´nin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini yakından izleyip değerlendirecekleri kaydedilerek, "yeni gecikme olmaksızın ilerleme beklentisine" yer veriliyor.
AB dışişleri bakanları toplantısında limanlar meselesi nedeniyle Türkiye´ye yeni yaptırım uygulanmasını isteyen, ancak destek bulamayan Kıbrıs Rum kesimi, Türkiye´ye yeni bir tarih verilmesi hedefinde ise kısmi başarı sağlamış oldu. Rumların, AB dönem başkanıyla vardıkları uzlaşma çerçevesinde 21 Aralıkta Türkiye ile çevre faslının açılmasına da engel çıkarmamaları bekleniyor.

BAĞIŞ: TÜRKİYE´NİN GENEL KATILIM HEDEFİ TEYİT EDİLMEKTE
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği Dışişleri bakanlarının Türkiye ile ilgili kararı konusunda, ´´Bu kararda bir AB üyesi ülkenin baskısıyla hoşnut olmadığımız bazı unsurlar yer almakla birlikte, Türkiye´nin genel katılım hedefi teyit edilmekte ve müzakere sürecinin bir engelle karşılaşması önlenmektedir´´ dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın ABD´ye ziyaretinde resmi heyette yer alan Egemen Bağış, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Bağış, AB Genel İşler ve Dışişleri Konseyi´nin genişleme ve Türkiye´ye ilişkin kararları hakkında sorulan soruya şu yanıtı verdi:
´´Bu kararda bir AB üyesi ülkenin baskısıyla hoşnut olmadığımız bazı unsurlar yer almakla birlikte, Türkiye´nin genel katılım hedefi teyit edilmekte ve müzakere sürecinin bir engelle karşılaşması önlenmektedir.
Burada hemen hemen tüm AB ülkelerinin sağduyulu bakış açılarını, kararın bu haliyle çıkmasında Türkiye lehine göstermiş oldukları gayreti taktirle karşılıyoruz. Bu noktada, özellikle İsveç dönem başkanlığının katkılarına teşekkür etmeyi bir görev biliyorum.´´
Çevre faslının İsveç´in dönem başkanlığında açılmasını beklediklerini belirten Egemen Bağış, AB Dışişleri bakanlarının aldığı kararların Türkiye´nin AB sürecini etkileyip etkilemeyeceği yönündeki bir soru üzerine şunları kaydetti:
´´Türkiye olarak, AB´ye katılım yolunda aynı heyecan, azim ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
Rum Kesimi´nin Kıbrıs sorununu AB´ye havale ederek, yaptığı yanlışları AB´ye temizletmek istemesi yeni bir durum değildir. Ne var ki AB´de sağduyu ve uzak görüşlülük unsuru ağır basmaktadır.
AB´nin Kıbrıs konusunda sağduyulu çizgiyi korumasını beklemekteyiz. AB, Türkiye´nin ve KKTC´nin çözüm isteğini, çabalarını yakından bilmektedir. AB açısından Kıbrıs sorununun çözüm yeri Brüksel değil, Kıbrıs´tır. 
Bir takım gemilerin Türk limanlarına gelmesi, Kıbrıs sorununu çözmez. Rum Kesimi´nin, gemi seyrüsefer tarifeleri ile uğraşmak yerine, görüşme masasında muhatabı olan Mehmet Ali Talat ile çözüm yolunda samimi çaba harcamasını beklemekteyiz. Zaman azalmaktadır. Kıbrıs´ta çözüm ve çıkmaz arasındaki tercih Rum Kesimi´nin olacaktır.´´

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum