Büyümede Avrupa'da birinci

Avrupa´nın en hızlısı dünyanın ikincisiyiz
Türkiye ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 8.8 oranında büyüme yakalayarak gücünü gösterdi. Ülkemiz bu oranla Çin´den sonra dünyanın ikinci, Avrupa´nın ise en hızlı büyüyen ülkesi oldu

2011´in ilk çeyreğinde yüzde 11.6 büyüme gösteren Türkiye,ikinci çeyrekte yüzde 8.8 büyüdü. İkinci çeyrekte en hızlı büyüyen ekonomi yüzde 9.5 ile Çin olurken, Türkiye ikinci, Estonya ise üçüncü sırada yeraldı. Avrupa´nın en hızlı büyüyen ekonomisi Türkiye olurken Türkiye´yi yüzde 8.4 ile Estonya ve yüzde 6.2 ile Litvanya oldu. Türkiye ekonomisindeki büyüme ikinci çeyrekte hız kesmiş görünse de, beklentilerin üzerinde güçlü bir Gayrisafi Yurtiçi Hasıla yükselişi yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 8.8´le beklentilerin üzerinde büyüdü. Ekonomide ilk 6 aydaki büyüme yüzde 10.2 olarak gerçekleşti.

İKİNCİ ÇEYREK REKORU

Türkiye ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde ise özel tüketim harcamalarının ve yatırımların desteği ile beklentilerin üzerinde yüzde 11 büyümüştü. TÜİK bu rakamı yüzde 11.6´ya revize etti. Böylece Türkiye´nin büyümedeki ilk çeyrek rekoru yükselmiş oldu.TÜİK verilerine göre, imalat sanayi ikinci çeyrekte yüzde 8 büyürken toplam büyümeye katkısı 2.1 puan oldu. İmalat sanayi ilk çeyrekteki 3.5 puan büyümüştü. Harcamalar tarafında ise, özel tüketim harcamalarının büyümeye katkısı ilk çeyrekteki 9 puanın altında ikinci çeyrekte 6.3 puan oldu. Özel sektör yatırımlarının ikinci çeyrekte büyümeye katkısı ise 6.6 puan oldu. Öte yandan yılın ikinci çeyreğinde ithalatın büyümeye negatif katkısı 5.2 puana geriledi.

Tüketim arttı sektörler fırladı

Yılın ikinci çeyreğinde sektörler bazından en hızlı büyüme yüzde 20´yle balıkçılıkta yaşandı. İnşaat yüzde 13.2, ticaret yüzde 13, ulaştırma yüzde 11.7, imalat sanayi yüzde 8, tarım yüzde 6 büyüme kaydetti. 6 aylık döneme bakıldığında da en hızlı büyüme yüzde 16.1´le balıkçılıkta görüldü. İkinci çeyrekte tüketim yüzde 9.2 büyürken, devletin tüketim harcamaları yüzde 4.9 artış kaydetti. Kamu sektörünün yatırımları yüzde 6.6, özel sektörünse yüzde 33.5´lik büyüme kaydetti.Yılın ikinci çeyreğinde hiçbir ülke ekonomisinde çift haneli büyüme görülmedi. Çin en hızlı ekonomi olurken, onu Türkiye izledi.GSYH, geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10.3, üçüncü çeyrekte yüzde 5.2, son çeyrekte yüzde 9.2, 2010´un tamamında ise yüzde 8.9 büyümüştü.

Önümüzdeki süreçte tarihi bir fırsat sunar

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye´nin yüksek büyüme hızı ile gerçek anlamda ayrışarak tarihi bir fırsat yakaladığını belirtti. Büyükekşi, ´Türkiye, aday olarak girmek istediği Avrupa´dan gerçek anlamda ayrışarak tarihi bir başarıya imza atıyor. Önümüzdeki süreçte, Hükümetin ve Merkez Bankası´nın aldığı tedbirlerin de etkisiyle bu tablo ortaya çıktı" dedi.

Rakamlar teyit ederken özel sektör tetikliyor

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, "Bu büyüme oranı ile Türkiye, yılın ilk yarısında dünyada en hızlı büyüyen ekonomi olmayı başarmıştır. Bu şekilde Türkiye, özellikle komşu ve çevre ülkelerde cereyan eden siyasi ve ekonomik olumsuzlara ve en büyük ihracat pazarı olan AB´de krizin etkilerinin hala çözülememiş olmasına rağmen, dünyada en stabil ekonomilerden biri olmaya devam etmeyi başarmıştır." yorumunu yaptı ve sanayi üretimindeki artış ile işsizlikteki düşüşün teyit edildiğini, özel sektörün ise bunda motor görevi gördüğünü belirtti.

Krizi fırsata çeviren politikanın göstergesi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, ´Biz Türkiye olarak 2011 yılının ilk yarısında yüzde 10,2 gibi rekor seviyede büyüdük. Bu da bizim Türkiye olarak bu krizi doğru politikalarla fırsata çevirmeyi başardığımızın somut bir göstergesidir´ dedi. Yalçıntaş, dünyadaki ve AB´deki tüm olumsuz gelişmelere karşın özel sektörün yatırımlar yapmasının olumlu olduğunu vurguladı

Hesapsız kitapsız bir büyüme değil

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ekonomideki büyüme rakamlarını değerlendirdi. "Yüzde 8.8´lik büyüme dünyadaki sıkıntılara rağmen krizin içerisinde fırsatlar gören bir ekonomik anlayışa sahip olduğumuzu gösteriyor. Ortalama yüzde 6.8´lik beklenti vardı, bu rakam Türkiye´de büyümeyle ilgili dinamik bir yapının var olduğunu gösteriyor. 2011´de ortalama yüzde 7 rakamını yakalayacağımızın en kuvvetli işaretlerinden biri" diyen Ergün şöyle devam etti: " Hesapsız, kitapsız, kontrolsüz büyüyelim anlayışıyla bir büyüme söz konusu değil. Büyüme özel sektör kaynaklı. İnsanlara geliriniz kadar harcayın ve borçlanmanızı çevirebileceğiniz kadar yapın diyoruz. Döviz kazancı olmayanların TL´yle borçlanması gerekir. Türkiye başkasının arayıp bulamadığı bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.

Yüzde 7-8 bandında bir öngörümüz var

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye ekonomisinin 2´nci çeyrekte beklentinin üzerinde büyüdüğünü belirterek, 2011 yılında Türkiye´nin yüzde 7-8 arasında büyüyeceğini öngördüğünü bildirdi.Çağlayan, bunun da Türkiye ekonomisinin istikrar ve güven içinde hedeflerine devam ettiğini gösterdiğini belirtti. Çağlayan, birinci çeyreğin TÜİK tarafından yüzde 11,6 olarak revize edilmesiyle 2011 yılının ilk 6 ayındaki büyümenin yüzde 10,2 olduğunu kaydetti.Sanayi üretim endeksi, kapasite kullanım oranları ve yılın ilk 6 ayında gerçekleşen çift haneli ihracat artışının, Türkiye ekonomisinin yoluna emin adımlarla devam ettiğini gösterdiğini ifade eden Çağlayan, 2011 yılının ikinci çeyreğinde ihracatın 2010 yılının ikinci çeyreğine göre yüzde 19, 2010 yılının ilk yarısına göre de yüzde 20 büyüdüğüne dikkati çekti. Çağlayan, 6 aylık büyüme rakamının çift haneli olmasında ihracatın katkısının önemli olduğunu kaydetti.

Yatırımcıların ülkeye güveni tetikleyici

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, Türk ekonomisinin Çin´den sonra ikinci en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu söyledi. Boyner, büyümede beklentilerinin 7 civarında olduğunu vurguladı. Hem tüketicinin, hem de yatırımcının güveninin devam ettiğini gördüklerini ifade eden Boyner, ´Bu çok olumlu bir şey. İthalatta çok büyük bir düşüş yok ama küçük de olsa bir düşüş var. Ama esas olan dünyadaki krizden Türkiye´nin en büyük avantajı hem yatırımcı hem tüketici açısından içerde güvenin sürmesi. İihracat piyasalarında bir daralma olacağı için içerdeki tüketime ihtiyacımız var´ dedi.


Averaja sahibiz ama sürdürülebilirlik esas

ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca "İyi bir büyüme averajı yakalamış durumdayız. Bu fırsatı kalıcı hale getirmenin hesaplarının da çok iyi yapılması gerekir" dedi. "Dünya konjonktürünün son derece olumsuz seyrettiği bir dönemde ülkemizin iyi bir ivme ile büyümeye devam etmiş olması önemli bir artı değerdir" diyen Koca," Ülkemiz ekonomisi 2008 krizi ile birlikte ciddi anlamda yara almış ve restorasyon çalışmaları yaklaşık bir buçuk yıl devam etmiştir. 2010 itibariyle yeniden yakalanan büyüme fırsatı doğru bir makama oturtulmalıdır.Sürdürülürlük de esastır" dedi.