CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Tekirdağda

Kılıçdaroğlu: . "Türkiye'yi ateş çemberinden çekip çıkarmak istiyorsanız, PKK belasının yanına IŞİD belasını da koyan bir siyasal anlayıştan kurtulmak istiyorsanız, bu ülkede herkesin refah içinde yaşamasını istiyorsanız, bölünmenin zamanı değildir, birleşeceğiz. Nerede? Adres belli, yer de belli. Altı ok, Cumhuriyet Halk Partisi" . "Benim size CHP Genel Başkanı olarak sözüm, hiçbir vatandaşımı kimliğinden, inancından, siyasi görüşünden, yaşam tarzından ötürü asla ve asla ötekileştirmeyeceğim. Bütün vatandaşlarımı kucaklayacağım".

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Tekirdağda
Editör: Turkinfo.nl
29 Ekim 2015 - 16:15

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi ateş çemberinden çekip çıkarmak istiyorsanız, PKK belasının yanına IŞİD belasını da koyan bir siyasal anlayıştan kurtulmak istiyorsanız, bu ülkede herkesin refah içinde yaşamasını istiyorsanız, bölünmenin zamanı değildir, birleşeceğiz. Nerede? Adres belli, yer de belli. Altı ok, Cumhuriyet Halk Partisi" dedi. 



 



Kılıçdaroğlu, partisinin il başkanlığı tarafından Çorlu Atatürk Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ülke, bayrak, vatan, çocuklar, huzur ve refah için çalışacağına söz verdiğini söyledi.



Anadolu'nun kuş uçmaz, kervan geçmez bir köyünde doğduğunu, 7 kardeşten sadece kendisinin üniversiteye gidebildiğini, anne ve ablasının okuma yazma bilmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, çalıştığını, devlette önemli görevlerde bulunduğunu, sonra da milletvekili olduğunu aktardı. Kılıçdaroğlu, "Şimdi Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğundayım. Ben bunu Cumhuriyet'e ve Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyum" diye konuştu.



Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkede yaşayan herkesin, görüşü ve kimliği ne olursa olsun, Cumhuriyeti, bugünü ve geleceği Atatürk ve arkadaşlarına borçlu olduğunu kaydetti. 



CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırıldığını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: 



"Şimdi birilerinin saltanatı var, ağzından çıkanlar kanun hükmünde. Birileri konuşacak, savcı harekete geçecek. Birileri konuşacak, hakim harekete geçecek. Birileri konuşacak, devletin bütün kurumları harekete geçecek. Hukuk ayaklar altında. Düşünebiliyor musunuz hangi noktaya geldiğimizi. Televizyon kanalları kapatılıyor, gazeteler yasaklanıyor. Askeri dönemde bile bunlarla karşılaşmadık, böyle bir olaya tanık olmadık. Televizyon kanalları niye kapatılır? Mevcut iktidarı övselerdi, hiç birisi kapanmazdı. Hatta ceplerine para bile koyarlardı. Gazeteler sansüre uğruyor, gazeteci ölümle tehdit ediliyor. Bir gazete, başında iktidar partisinin milletvekili gece yarısı basılıyor. Ve çünkü o kişi Başbakanla yan yana fotoğraf verebiliyor. Türkiye'nin hangi noktaya geldiğini bilmenizi isterim."



- "Birlik olacağız, 1 Kasım'da sandığa gideceğiz" 



Seçmenden 1 Kasım'da düşünerek sandığa gitmesini isteyen Kılıçdaroğlu, bu ülkede refahı ve huzuru isteyenlerin çoğunlukta olduğunu ancak bölündüklerini, kiminin A partisinde, kiminin B partisinde, kiminin C partisinde olduğunu belirtti. 



Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:



"Çorlu'dan refahı ve huzuru isteyen bütün yurttaşlarıma açık çağrıda bulunuyorum. Türkiye'yi ateş çemberinden çekip çıkarmak istiyorsanız, PKK belasının yanına IŞİD belasını da koyan bir siyasal anlayıştan kurtulmak istiyorsanız, bu ülkede herkesin refah içinde yaşamasını istiyorsanız, bölünmenin zamanı değildir, birleşeceğiz. Nerede? Adres belli, yer de belli. Altı ok, Cumhuriyet Halk Partisi. 13 yıldır Türkiye'yi yönetiyorlar, 13 yıl. Dile kolay. Üstelik tek başlarına yönetiyorlar. Sıkıştıkları zaman, hata yaptıkları zaman 'Bizi kandırdılar' diyorlar. Gittiler, oturdular PKK ile pazarlık masasına. Doğu, Güneydoğu'yu silah deposuna döndürdüler. Valilere talimat verdiler 'Kimseye dokunmayacaksınız' diye. Sonra ne oldu? 7 Haziran'dan sonra terör tekrar patlak verdi. Şu soruyu sormamız gerekiyor. Neden 7 Haziran'dan sonra neden? 400 milletvekili bu millet sana vermedi diye terörü bu milletin başına bela mı yapacaksın? Benim bildiğim ne Trakya ne Anadolu şantaja boyun eğmez, diz çökmez şantajcıların önünde. Kaderimizi belirlememiz lazım. Birlik olacağız, 1 Kasım'da sandığa gideceğiz. Oylarımızı bölmeyeceğiz, bu ülkenin huzura ve refaha ihtiyacı var." 



- "Türkiye'yi ateş çemberinden ancak ve ancak CHP kurtarır"



Üniversiteyi bitiren her 4 kişiden birinin iş sahibi olamadığını, birinin de çıkıp "işsizliği çözeceğiz" demediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Söyleyemezler, çünkü onların çocukları iş sahibi, hepsi köşeyi dönmüş. Sanıyorlar ki bütün çocuklar öyle. Yok böyle bir tablo. Görev vatandaşa düşüyor. Sizden istirhamım, ülkenizi, çocuklarınızı, Türkiye'yi seviyorsanız, 'önce Türkiye' diyorsanız, 1 Kasım'da gideceğiz, oylarımızı bölmeden emeklisi, işçisi, esnafı, memuru, toplumun her kesimi, CHP'ye oy vereceğiz. Türkiye'yi ateş çemberinden ancak ve ancak CHP kurtarır" ifadelerini kullandı.



CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "köşeyi dönme" gibi bir hastalığı bulunmadığını, "cebimi doldurayım da ne olursa olsun" anlayışına sahip olmadığını ifade ederek, sadece bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasını istediğini söyledi.



"Büyük beklentileri ve saray merakı olmadığını" aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:



"Ben yetkiyi saraydan da almam. Ben yetkiyi milletten alırım ve millete güvenirim. Bir şeyi daha söyleyeyim. Sakın bunu unutmayın, her yerde rahatlıkla söyleyebilirsiniz; Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Türkiye'yi kim yönetiyor? Sözde başbakan, sözde bakanlar, sözde devlet bürokrasisi var, hiç birisinin önemi yok. Diyorum ya yeni bir saltanat türü çıktı. Sarayda otur, malı götür, aile boyu yolsuzluğa bulaş, ülkeyi yönetmeye kalk. Böyle bir şey olabilir mi? Buna izin verecek misiniz? Bir yolu var, 1 Kasım'da gideceğiz, oyumuzu kullanacağız."



- "Bütün vatandaşlarımı kucaklayacağım"



Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin kimliğinin, inancının, yaşam tarzının siyasete malzeme edildiğini savunarak, "Neredeyse birbirimize selam veremez hale geldik. Komşumuzun kimliğini sormaya başladık, inancını sorgulamaya başladık. Böyle bir şey olabilir mi? Bu güzel ülkede, cennet gibi ülkede siyasetin konusu bu mu? Siyasetin konusu, vatandaşın çocuğu işsizse, ona iş bulacaksın. Esnaf geçinemiyorsa, geçinebileceği bir ekonomi politikası uygulayacaksın. Dış politikada onurlu bir tavır sergileyeceksin. Bunların yaptıklarına bakın, toplumu ayrıştırdılar. Benim size CHP Genel Başkanı olarak sözüm, hiçbir vatandaşımı kimliğinden, inancından, siyasi görüşünden, yaşam tarzından ötürü asla ve asla ötekileştirmeyeceğim. Bütün vatandaşlarımı kucaklayacağım" değerlendirmesinde bulundu.



Kılıçdaroğlu, 7 Haziran'da seçim bildirgesini açıkladıklarında o dönem Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek'in "Kaynağı bulurlarsa ben de CHP'ye oy veririm" dediğini ifade ederek, "1 Kasım, sandığa gidiyoruz. Bizim seçim bildirgemizi kopyaladılar. Kendilerinin kadroları, devleti yönetecek, geleceği görecek, dünya politikasını iyi okuyacak adamları yok. Mehmet Şimşek'e çağrıda bulunuyorum; 1 Kasım'da git adam gibi CHP'ye oy ver. Çünkü bu işin kaynağı var" ifadelerini kullandı. 



Hollanda'nın Konya'dan küçük bir ülke olduğunu ancak yıllık tarım ürünü ihracatının 130 milyar dolar, Türkiye'nin ise 12 milyar dolar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Güneşimiz mi eksik, suyumuz mu eksik, insanımız mı eksik? Her şey var, eksik olan namuslu, halkı düşünen siyaset" dedi.



Başbakanlığa bağlı şehitler ve gaziler yüksek kurulu kuracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, tam gün eğitime geçileceğini, öğrencilerin yurt sorununu bir yılda çözeceğini söyledi.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum