Cumhurbaşkanı Gül'den AB'ye eleştiriler

Cumhurbaşkanı Gül'den AB'ye eleştiriler

Cumhurbaşkanı Gül'den AB'ye eleştiriler
Editör: Turkinfo.nl
03 Mayıs 2011 - 20:48
3 Günlük resmi bir ziyaret için Avusturya’ya giden Cumhurbaşkanı Gül, uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Avrupa’yı “hasta” olarak niteleyerek, “ Bu hastalık, eğitimsizlikle, fakirlikle ilgili değildir.

Tedavisi de çok zordur; ayrımcılık, ırkçılık, bazı dinlere karşı düşmanlık gibi şimdi biraz bu hastalıkların nüksettiğini görüyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3 günlük resmi ziyarette bulunmak üzere Avusturya’ya gitti.

Esenboğa Havalimanı’nda ziyaretine ve gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Gül, Suriye, 1 Mayıs, AB ve Bin Laden’in ölümüne dair değerlendirmeler yaptı.

Gül, şunları söyledi; “Suriye ile devlet olarak devamlı temas halindeyiz. Orada reformların gerçekleşmesi, halkın meşru talepleri doğrultusunda değişimin gerçekleşmesi yönünde de yapıcı katkı sağlamaya çalışıyoruz. Tabii ki en kötü senaryolara karşı da tedbirlerimizi alıyoruz... 1 Mayıs, Türkiye’nin geldiği durumu gösteriyor nihayet. Bütün vatandaşlarımız, herkes, Türkiye’nin her tarafında büyük bir coşkuyla emeğin ne kadar çok kutsal olduğunu, emeğe ne kadar değer verildiğini hep beraber göstermişlerdir... Türkiye ve Avusturya demokrasi, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri, kadın erkek eşitliği, adalet ve farklılıklara saygı gibi evrensel değerleri paylaşmakta ve aynı idealler doğrultusunda çaba göstermektedirler... Ziyaretim vesilesiyle bu ortak değerleri tehdit eden ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobia gibi eğilimlerle mücadelede ortaklaşa atılabilecek adımlar üzerinde de duracağız...

GÜL’DEN AB’YE FIRÇA, TBMM’YE ÇAĞRI

Gül, Avusturya’ya giderken uçakta da gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Avrupa Birliği müzakerelerinde Türkiye’ye engel çıkartılmasına tepki gösteren Abdullah Gül, Avrupa’yı hasta olarak niteledi. TBMM’ye de mesaj gönderdi.

AVRUPA’DA BAZI HASTALIKLAR VAR

Avrupa’da son dönemde İslam karşıtlarının arttığı üzerindeki bir soru üzerine Gül; “Avrupa’da bazı hastalıklar vardır. Bunlar eğitimsizlikle, fakirlikle ilgili değildir. Tedavisi de çok zordur; ayrımcılık, ırkçılık, bazı dinlere karşı düşmanlık gibi şimdi biraz bu hastalıkların nüksettiğini görüyoruz.” dedi

Avrupa Birliği ile ilgili müzakere sürecini değerlendiren Gül, Türkiye’nin önüne engeller konulmasına sert tepki gösterdi: “17 fasıl bloke edildi. Bu tamamen yanlı ve Türkiye’ye karşı haksız bir tutumdur.”

NEDEN ENGELLİYORSUN, NE DERDİN VAR!

“Üyelerinin meselelerini bugün mü konuşuyorlar” diyen Gül, sitemini şöyle dile getirdi: “Neden engelliyorsun, ne derdin var senin diye sorduğumuzda. Bunun şöyle getirisi var böyle götürüsü var diyorlar. Bir de önümüzdeki günlerde gündeme gelecek bir konuyu neden bugün önümüze koyuyorsunuz.”

TBBM’YE MESAJ: ÇALIŞMALARA DEVAM

Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa Birliği müzakereleriyle ilgili olarak da, “Benim çağrım şu Meclis’e; hükümetçe sanki resmi müzakere devam ediyormuş gibi işler yapılmalı. Yapılacak işler belli, bunlar yapılıyor; çalışmaların daha da hızlı yapılması gerekiyor” dedi.

35’İNCİ MADDE

TSK İç Tüzük 35. madde ile ilgili bir soru üzerine Gül, “Aslında bu madde hiç kimseye böyle bir hak vermez ama algılama böyle olduğu için bunun yeniden yazılmasını gerekli görüyorum.

Sivil askeri ilişkileri bağlamında 2002’den bu yana birçok şey yapıldı. MGK da bunlardan biri” cevabını verdi.

GÜL, AVUSTURYA’DA

Gül, Schwechat havaalanında Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Kadri Ecvet Tezcan, BM Viyana ofisi nezdindeki daimi temsilci Büyükelçi Tomur Bayer, AGİT daimi temsilcisi Büyükelçi Naci Sarıbaş ve büyükelçilik mensupları tarafından karşılandı.

Havaalanındaki karşılama töreninde Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer’i temsilen Federal Savunma Bakanı Norbert Darabos hazır bulundu.

Havaalanından, Cumhurbaşkanlığı makamının da yer aldığı tarihi Hofburg Sarayı’na hareket eden Cumhurbaşkanı Gül, burada Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer tarafından askeri törenle karşılandı.

Gül ve Fischer, bir süre baş başa görüştükten sonra heyetler arası görüşmeye başkanlık etti.

“MÜZAKERE SÜRECİNDE TARAFLARIN BİRBİRLERİNİ ANLAMALARINI UMUYORUZ”

Resmi görüşmede Cumhurbaşkanı Gül ile Türkiye-AB ilişkileri ve müzakere sürecini de görüştüğünü anlatan Fischer, “müzakerelerin başlamasına oy birliğiyle karar verildiğini” anımsatarak, aynı şekilde tarafların birbirlerini anlamalarını umduğunu söyledi. Düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Gül, “AB; Rusya ve Ukrayna ile bile vize görüşmelerine başlıyor, Türkiye ile başlamıyor. Bu, Türkiye’nin değil AB’nin güvenilirliğini sarsan bir durum... Diyelim ki Viyana’da bir fuar var. Bu fuara mallar geliyor ama malların sahipleri gelemiyor...

Eğer Avusturya Milli Takımı’nda oynayan Türk asıllı futbolcular varsa bu, entegrasyona çok güzel örnek” dedi. Avusturya’yı 13 yıl sonra ilk defa bir Türk Cumhurbaşkanının ziyaret ettiğini belirten Gül, Fisher’in de 3 yıl önce Türkiye’ye geldiğini anımsattı.

Fisher’in ziyaretiyle iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldığını dile getiren Gül, “Şimdi bunların neticelerini görüyoruz. Bugün, özellikle ekonomik alanda geldiğimiz nokta çok etkileyici” dedi. İki ülke arasında 2,5 milyar dolar civarında dış ticaret hacmi bulunduğunu anlatan Gül, karşılıklı yatırımların “kazan-kazan” ilkesi çerçevesinde gerçekleştiğini söyledi. Bu arada, basın toplantısı öncesinde Türkiye ile Avusturya arasında Gül ve Fisher’in huzurunda Karma Ekonomik Komisyon Protokolü imzalandı.

Protokolü Türkiye adına Devlet Bakanı Faruk Çelik, Avusturya adına Ekonomi, Aile ve Gençlik Bakanı Reinhold Mitterlehner imzaladı. Basın toplantısının ardından Gül ve Fisher, Hofburg Sarayı’nda baş başa yemek yedi.

----------------------------

"AB üyeliği stratejik bir zaruret"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uluslararası güç dengelerinin Doğu´ya ve Asya´ya doğru kaydığı bir konjonktürde, Türkiye´nin AB´ye üyeliğinin esasen stratejik bir zaruret olduğunu ifade ederek, ´´AB´nin küresel ölçekte gelişmelere yön verebilecek bir siyasi oluşum haline gelmesi arzu ediliyorsa Türkiye´nin üyeliği bu hedef doğrultusunda tarihi ve dev bir adım teşkil edecektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uluslararası güç dengelerinin Doğu´ya ve Asya´ya doğru kaydığı bir konjonktürde, Türkiye´nin AB´ye üyeliğinin esasen stratejik bir zaruret olduğunu ifade ederek, ´´AB´nin küresel ölçekte gelişmelere yön verebilecek bir siyasi oluşum haline gelmesi arzu ediliyorsa Türkiye´nin üyeliği bu hedef doğrultusunda tarihi ve dev bir adım teşkil edecektir. Avusturya´dan bu konuda daha fazla dayanışma ve işbirliği bekliyoruz. Üstelik bu, ´ahde vefa´nın da gereğidir´´ dedi.

Avusturya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onuruna Hofburg Sarayı´nda akşam yemeği verdi. Yemeğe, Fischer´in eşi Margit Fischer, Gül´ün eşi Hayrünnisa Gül, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, Türkiye´nin Viyana Büyükelçisi Ecvet Tezcan da katıldı.

Yemeğe smokinle katılan Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasına ´´Avusturya´ya geldiğimiz andan itibaren eşime, bana ve heyetimize gösterilen misafirperverlik için teşekkür ederim´´ diyerek başladı.

Sanatın, müziğin ve mimarinin nadide örneklerine ev sahipliği yapan Viyana´da bulunmaktan eşiyle birlikte büyük mutluluk duyduklarını belirten Gül, insanlığa mal olan bu güzide eserleri üreten sanatçılara ilham kaynağı olan bu şehrin, iki ülkenin ortak tarihi açısından da ayrı bir anlam ve önem taşıdığını söyledi.

´´Türkiye ile Avusturya arasındaki köklü tarihi ilişkilere bakınca ´kahve´ ve ´lale´ gibi dostluk ve zarafet sembollerini görürüz´´ diyen Gül, ´´Ayrıca, Mozart´ın bestelediği ´Türk Marşı´´ ve ´Saraydan Kız Kaçırma Operası´ gibi halklarımız arasındaki etkileşimi dünya kültür mirasına altın harflerle kazıyan eserlere rastlarız. Türklerin daha iyi tanınması ve Türkçe bilen imparatorluk görevlileri yetiştirilmesi için kurulan Viyana Diplomasi Akademisi ile karşılaşırız. Bunlar, günümüzde de işbirliği ve dayanışmamızın devamı açısından çok sağlam bir temel oluşturmaktadır´´ dedi.

Diplomatik ilişkilerin geçmişinin 15´inci yüzyıla kadar uzandığını anımsatan Gül, Osmanlı İmparatorluğu´nun ilk mukim elçi atadığı başkentlerden birinin Viyana olduğunu söyledi.

Türkiye-Avusturya ilişkilerinde tarihte dönemsel bazı iniş-çıkışlar yaşansa da günümüzde dostluğun sağlam olduğuna işaret eden Gül, şöyle konuştu:

´´İki halk ve yöneticileri daha 19´uncu yüzyılın başlarında aralarındaki tarihi rekabeti dostluğa dönüştürmüş ve yaklaşık yüzyıl boyunca güçlü bir ittifak ilişkisi kurmayı başarmıştır. Ülkelerimiz Birinci Dünya Savaşı´nda kader birliği yapmıştır. Galiçya cephesinde birlikte omuz omuza çarpışan ve hayatlarını feda eden kahramanlarımız, iki halk arasındaki dostluğun manevi bekçileridir. Netice itibarıyla ülkelerimizi, halklarımızı, hatta Avrupa kıtasını şekillendiren ortak tarihimiz, bizleri ayıran değil, birbirine bağlayan bir köprüdür.´´

-´´AHDE VEFA´NIN DA GEREĞİDİR´´-

Türkiye ve Avusturya´nın, demokrasi, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri, kadın-erkek eşitliği, adalet ve farklılıklara saygı gibi ortak evrensel değerleri paylaştığını ifade eden Gül, ´´Bahse konu müşterek değer ve idealler Avrupa Birliği´ne tam üyelik vizyonumuzu stratejik bir tercih haline dönüştürmektedir. Bu, sadece şimdiki neslin tercihi değil, milletimizin yüzyıllara dayanan yöneliminin bir neticesidir´´ dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, ´´Avrupa´daki bazı dostlarımızın, üyeliğimizin AB´nin iç uyumunu bozacağı endişesini taşımaları yersizdir. Türkiye, iç dayanışması, işbirliği ve entegrasyonu en üst seviyedeki bir Avrupa Birliğine üye olmak istemektedir. Esasen 1912 yılında Anayasası´nda İslamiyeti resmen tanıyan Avusturya, önyargıların ve Avrupa kamuoyularında estirilmeye çalışılan korku ve endişelerin ne denli yersiz ve yanıltıcı olduğunu en iyi takdir edecek devletlerden biridir´´ diye konuştu.

Türkiye´nin üyesi olacağı Avrupa Birliğinin daha zayıf değil, daha güçlü olacağını belirten Gül, ´´Zira, uluslararası güç dengelerinin Doğu´ya ve Asya´ya doğru kaydığı bir konjonktürde, Türkiye´nin AB?ye üyeliği esasen stratejik bir zarurettir. AB´nin küresel ölçekte gelişmelere yön verebilecek bir siyasi oluşum haline gelmesi arzu ediliyorsa Türkiye´nin üyeliği bu hedef doğrultusunda tarihi ve dev bir adım teşkil edecektir. Avusturya´dan bu konuda daha fazla dayanışma ve işbirliği bekliyoruz. Üstelik bu, ´ahde vefa´nın da gereğidir´´ dedi.

-´´EŞİT VATANDAŞLARDAN SÖZ EDİYORUZ´´-

Avusturya´da yaşayan ve yaklaşık yarısı Avusturya vatandaşı olan 220 bin Türk´ün, iki ülkeyi birbirine kenetlediğini ifade eden Gül, siyaset ve sanattan spora, bilimden iş dünyasına kadar uzanan geniş bir yelpazede önemli başarılar sağlayan Avusturya´daki Türkler´in, iki ülke arasında güçlü bir bağ oluşturduğunu söyledi.

Bu etkileşimin diğer ayağında, her yıl Türkiye´yi ziyaret eden 500 bin Avusturya vatandaşının yer aldığını belirten Gül, ´´Bu münasebetler, halklarımızın birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlamaktadır. Ayrıca, karşılıklı şüphe ve önyargıların bertaraf edilmesine yardımcı olmakta ve Türkiye ile Avusturya arasındaki dostluk ilişkilerini daha da pekiştirmektedir´´ diye konuştu.

Gül, ´´Bu bağlamda, özellikle Türkiye Cumhuriyeti´nin temellerinin atılmasında emeği geçen Avusturyalı mimar, sanatçı ve bilim insanlarını da takdirle anıyoruz´´ dedi.

Avusturya´da yaşayan Türklerin en iyi şekilde eğitim almalarını kararlılıkla desteklediklerini söyleyen Gül, yeni nesillerin hem Türkçe hem de Almanca iki anadilli olarak yetişmelerini ve Avusturya yasalarına saygılı biçimde hayatın her alanında pozitif katkı sağlamalarını teşvik ettiklerini vurguladı.

Avusturya´daki Türk toplumu içinde çok sayıda başarı hikayesinin mevcut olduğunu belirten Gül, ´´Hedefimiz, bunların arttırılması olmalıdır. Zira, günümüzde artık ´misafir işçiler´den değil, hemşehri ve eşit vatandaşlardan söz ediyoruz. Ortak çabalarımızla ötekileştirmeye yönelik tasarrufları boşa çıkartabileceğimize yürekten inanıyorum. Bu sayede yeni nesillere daha mutlu ve uyumlu bir gelecek bırakacağımıza güveniyorum´´ diye konuştu.

Gül, ziyaretinin Türkiye´nin Avusturya´da daha iyi tanınmasına ve ülkeler arasında karşılıklı anlayış ve işbirliğinin güçlendirilmesine katkıda bulunmasını temenni etti.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum