Lahey – Hollanda’daki parlamento seçimlerinin ardından siyasi dengeler yeniden şekillenirken, DENK Partisi lideri Stephan van Baarle, kurulacak yeni hükümetin azınlıkların haklarını koruma sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini belirtti. Van Baarle, Müslüman karşıtlığıyla mücadele edilmesinin ve İsrail’e yönelik somut yaptırımların uygulanmasının önemine dikkat çekti.
Van Baarle, seçim sonuçlarının azınlıklar, Müslümanlar ve sosyal eşitsizlik açısından endişe verici sinyaller taşıdığını ifade etti. Aşırı sağcı Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi’nin (PVV) birinci parti konumunu kaybetmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Van Baarle, “Ancak bu durum tek başına yeterli değil. Çünkü birçok parti, özellikle D66 ve GL-PvdA, azınlıkların haklarını tehdit eden politikalar öneriyor” dedi.
Van Baarle, Demokratlar 66 (D66), Yeşil Sol-İşçi Partisi (GL-PvdA) ve Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi’nin (VVD) helal kesimi yasaklamak ve İslami okulları sınırlamak gibi planlar üzerinde durduğunu belirtti. “Parlamentodaki görevimiz, olası her koalisyonda azınlıkların haklarını korumak ve bu tür girişimlerin uygulanmasını engellemektir” ifadelerini kullandı.
“İslamofobi ve Yoksullukla Mücadele Öncelik Olmalı”
Yeni hükümetten beklentilerini sıralayan Van Baarle, “Yeni hükümet ayrımcılıkla, İslamofobi’yle ve İsrail’in işlediği suçlarla mücadele etmeli. Aynı zamanda Filistinlilerin hakları için mücadele etmeli ve yoksullukla etkin biçimde savaşmalı. Eğer bu konularda kararlı bir hükümet kurulursa, biz de işbirliğine açık oluruz.” dedi.
“Sağcı Hükümetle İşbirliği Yapmayacağız”
Van Baarle, mültecilere ve Müslümanlara karşı ayrımcı söylemlere sahip partilerin yer aldığı bir hükümete destek vermeyeceklerini vurguladı. “İsrail’i koşulsuz destekleyen ve Filistinlilerin haklarını yok sayan bir hükümetin yanında olmayacağız. Sağcı bir azınlık hükümetine karşı elimizdeki tüm demokratik araçlarla mücadele edeceğiz.” diye konuştu.
D66’ya Temkinli Yaklaşım
D66 öncülüğünde kurulabilecek bir hükümetin Müslüman azınlıkların haklarını koruyacağına dair temkinli olunması gerektiğini ifade eden Van Baarle, geçmişte D66 ve GL-PvdA gibi partilerin seçimlerden sonra bu konuları ikinci plana attığını hatırlattı. “Seçim öncesi vaatler, seçim sonrası çoğu zaman unutuluyor. Bu kez bunun tekrarlanmaması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Azınlıkların Etkisi Azaldı
Bağımsız araştırmacı Jan Tervoort ise sol partilerin parlamentodaki temsil gücünün azaldığını ve bu durumun azınlık politikalarına olumsuz yansıyabileceğini belirtti. Tervoort, “Sadece DENK ve Hayvanlar için Parti (PvdD) sandalye sayılarını korudu. Diğer sol partiler oy kaybetti. Bu da azınlık politikalarının meclisteki etkisini zayıflattı.” dedi.
Tervoort ayrıca, “Artık merkez partiler bile göçmen politikalarında kısıtlamaları savunmak zorunda kalıyor. Bu durum Hollanda siyasetinin giderek sağa kaydığını gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Hollanda’da koalisyon görüşmeleri sürerken, DENK lideri Van Baarle’nin açıklamaları, ülkede Müslüman toplumu ve azınlık haklarının geleceğine dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Yeni hükümetin, toplumsal kutuplaşma ve ayrımcılıkla nasıl mücadele edeceği, önümüzdeki dönemin en kritik başlıklarından biri olacak.
©TURKINFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: