UNICEF’in uluslararası sözcüsü James Elder, iki hafta boyunca Gazze’deydi ve yaşadıklarını NU.nl’e anlattı.
Uyarı: Bu yazı, rahatsız edici detaylar ve görüntüler içermektedir.
James Elder, savaşın başlamasından bu yana Gazze’ye beşinci kez gitti. Son yirmi ayda bölgedeki insani durumun sürekli olarak kötüleştiğini ifade eden Elder, bu ziyaretin de “korkunç ve ölümcül yeni dip noktalarla” karakterize edildiğini belirtiyor.
“Bir kişi bana şöyle dedi: ‘Evlerimiz olmadan yaşamayı öğrendik. Sevdiklerimiz, güvenliğimiz olmadan da. Hatta birkaç gün aç kalabileceğimizi bilerek yiyeceksiz yaşamayı da öğrendik. Ama susuz yaşayamayız’” diyor Elder.
Su, yiyecek ve ilaç eksikliği daha önce görülmemiş seviyelere ulaşmış durumda. Bu da Gazze’deki hayatı her zamankinden daha da dayanılmaz hale getiriyor.
Gazze’de Bir Çocuğun Günü Nasıl Başlıyor?
“Sabah çok erken saatlerde, hava hâlâ karanlıkken başlıyor” diyor Elder. “Sürekli uçan insansız hava araçları ve düzenli olarak gerçekleşen hava saldırıları nedeniyle.” Barınakların büyük kısmı yok olmuş durumda. Bu yüzden çocuklar, aşırı kalabalık ve sıcak çadırlarda uyumak zorunda kalıyor.
‘Dünyanın En Aç Yeri’
Gün doğduğunda ise su arayışı başlıyor. Gazze’de neredeyse hiç elektrik yok. Bu da arıtma tesislerinin çalışamaması ve içme suyunun tükenmesi anlamına geliyor. Şu an içilebilir su, sadece tankerlerle dağıtılabiliyor.
Ancak mazot sıkıntısı nedeniyle bu da yeterli değil. İnsanlar artık “brak suyu” (tatlı ve tuzlu su arasında bir su türü) içmek zorunda kalıyor. Bu tür su, fazla içildiğinde tuz oranı nedeniyle ciddi şekilde susuzluğa neden olabiliyor.
Gazze, Birleşmiş Milletler tarafından yakın zamanda “dünyanın en aç yeri” olarak tanımlandı. Yetersiz beslenme, Filistinli çocuklar için en büyük tehditlerden biri haline geldi. Elder, bölgenin resmi olarak kıtlık ilan edilmesinden hemen önce İsrail’in sınırlı yardım girişlerine izin verdiğini söylüyor.
“Kıtlık kitlesel ölümdür,” diyor Elder. “Ancak açlık, yani bağışıklık sisteminin yavaşça çöküşü, resmi sınırlar aşılmadan çok önce başlıyor.”
Travmalar Sürerken Yeni Bombardımanlar
UNICEF, çocukların yaşadığı travmaları hafifletmek için psikolojik destek sağlıyor. Ancak Elder’a göre bu, hâlâ bombardıman altındaki bir bölgede mümkün değil. “Psikologlar çocuklarla konuşurken, bir sonraki saldırı başlıyor.” Neredeyse hiçbir yer güvenli değil.
Elder, Gazze’de altı yaşındaki Dana’yla tanıştı. 2023’te ailesini bir saldırıda kaybeden Dana, altı ay boyunca tek kelime konuşmamış. Biraz toparlandıktan sonra, sığındığı akrabalarının evi de bombalandı. Dana, yine en az altı yakınını kaybetti ve yeniden hastaneye kaldırıldı.
Yardım Noktalarında Kaos: GHF ve İsrail Taktikleri
Elder, UNICEF’in Gazze’de ihtiyaç duyulan yardımın yalnızca %20 ila %30’unu ulaştırabildiğini belirtiyor. Bunun başlıca nedeni, İsrail’in yardım konusundaki kısıtlamaları. Ayrıca, tartışmalı bir İsrail-Amerikan girişimi olan Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF), büyük yardımları kendi kontrolüne almış durumda.
GHF’nin yardım noktaları az sayıda ve burada “güçlünün hakkı” geçerli. Kalabalıklara sık sık insansız hava araçları ateş açıyor. İsrail, yalnızca uyarı atışı yaptığını öne sürüyor. Elder, hastanede karşılaştığı 13 yaşındaki bir çocuğun, GHF noktasında bir tank mermisinin parçasıyla ağır yaralandığını ve günler sonra hayatını kaybettiğini aktarıyor.
“O çocuk ailesi için yiyecek almaya çalışırken öldürüldü.”
Dördüncü Derece Yanıklar, Acı ve Vicdan Azabı
Gazze’deki hastanelerde Elder’ın gördükleri içler acısı. Çocuklar şarapnel, kurşun ve yanık yaralarıyla dolu. “Dördüncü derece yanık diye bir şeyin var olduğunu bile bilmiyordum” diyor. “Ama en acısı, sadece yaraları görmek değil, acının sesini duymak. Çünkü ağrı kesici neredeyse yok.”
Elder, zaman zaman suçluluk hissettiğini de itiraf ediyor. “İyi bir yemek yediğimde vicdan azabı duyuyorum. Yastığa başımı koyduğumda, birkaç kilometre ötedeki çocuklar sıcak çadırlarda bombalar altında uyuyamıyor.”
Gazze’de ölüm her yerde.
©TURKINFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: