Düşük Gelirli Hollandalıların Belirli Kanser Türlerine Yakalanma İhtimalleri Daha Yüksek

Hollanda Bütünsel Kanser Merkezi (IKNL) tarafından salı günü yayınlanan kanser konusunda üç parçalı yapılan bir araştırma doğrultusunda düşük gelirli Hollanda halkının belirli kanser türlerine daha fazla maruz kalma riskinin olduğu ilk yayınlanmada ortaya çıktı. Hollanda Bütünsel Kanser Merkezi, düşük gelire sahip Hollanda halkının daha yüksek gelirli Hollanda halkına kıyasla ortalama yedi yıl daha kısa yaşadığını ve neredeyse yirmi iki yıl önceden daha ağır bir sağlık durumu veya kanser hastalığı yaşadığını bildirdi.

Hollanda Bütünsel Kanser Merkezi (IKNL) araştırmaları sonucu elde edilen veriler sonucu birçok kanser türünün daha düşük sosyoekonomik statüye (SES) sahip Hollandalılar tarafından görülme ihtimalinin daha sık olduğu ortaya çıktı. Bahsedilen grupta akciğer, karaciğer, mide, baş ve boyun kanserlerinin daha yaygın olduğu bilinmektedir. Ayrıca kökeni tam olarak bilinmeyen bir metastaz olan "primer tümör" daha da düşük gelir grubuna sahip bireylerde daha sık görülmektedir. Geliri yüksek olan Hollanda halkında ise cilt, meme, prostat ve testis kanserleri daha sık görülmektedir.

Araştırmanın bazı önemli bulguları şunlardır:

• Düşük gelirli Hollandalılar, yüksek gelirli Hollandalılara kıyasla ortalama yedi yıl daha kısa yaşıyor ve kanser veya ciddi sağlık sorunları yaşıyor.
• Akciğer, karaciğer, mide, baş ve boyun kanserleri düşük sosyoekonomik statüye (SES) sahip Hollandalılar arasında daha yaygın.
• Primer tümör adı verilen metastaz türü, düşük gelir grubunda daha sık görülüyor.
• Cilt, meme, prostat ve testis kanserleri yüksek gelirli Hollandalılar arasında daha yaygın.
• Karaciğer kanserinde en büyük fark var - düşük SES'li kişilerde üç kat daha fazla görülüyor.
• Düşük gelirli Hollandalılar arasında sigara kullanımı, sağlıksız yaşam tarzı ve obezite gibi kanser risk faktörleri daha yaygın.
• Daha yüksek gelirli hastalar, rahim ağzı, meme, rektum, cilt ve prostat kanseri gibi kanser türlerinde daha erken teşhis alma eğilimindedir.
• Nüfus taramaları ve HPV aşıları gibi önleyici politikalara katılım, daha yüksek gelirli Hollandalılar arasında daha yaygındır.
• IKNL, gelir eşitsizliğini ve sağlık eşitsizliklerini azaltmak için politikalara yatırım yapılmasını öneriyor.

Kanser türleri arasında en büyük fark karaciğer kanserinde görülmektedir. Düşük sosyoekonomik statüye sahip bireylerde karaciğer kanseri görülme oranı üç kat daha yüksektir. En sık görülen karaciğer kanserini mide, primer tümör (kötü huylu), baş-boyun kanseri ve akciğer kanseri takip etmektedir.

Hollanda Bütünsel Kanser Merkezi (IKNL) kanser türlerinin düşük gelire sahip Hollandalılar arasında daha sık görülmesinin nedenini sigara kullanımı, sağlıksız yaşam tarzı ve obezitenin başlıca nedenler arasında olduğunu ve bu durumların kanser için başlıca risk faktörleri olduğunu açıkladı.

Birçok kanser türünde tanı anında belirlenen kanser evresi insanlar için genel olarak benzerlik gösterse de rahim ağzı, meme, rektum, cilt ve prostat kanserleri gibi kanser türlerinde daha yüksek gelirli hastaların tanısı genel olarak daha düşük bir evrede belirlenmektedir. Bu durumun nedeni olarak Hollanda Bütünsel Kanser Merkezi (IKNL) bunların genellikle nüfus taramaları ve HPV aşıları gibi önleyici politikaların uygulandığı kanser türleri olmasından kaynaklı olduğunu açıkladı. Geliri daha yüksek olan Hollandalılar ise bu tür programlara daha sık katıldığından hastalık daha erken teşhis edilerek hastalık geçirme riskleri de azalır. Bu konu üzerinden Hollanda Bütünsel Kanser Merkezi (IKNL) gelirler arasında yaşanan programlara katılma farklarını azaltabilmek için sağlık farklarını azaltan politikalara yatırım yapılması tavsiyesi gibi çeşitli önerilerde bulunmaktadır. Bu öneriler bireyleri daha sağlıklı yaşama, nüfus tarama ve aşılama programlarına katılımları konusunda teşvik etmektedir.

Yukarıdaki bulgular, düşük gelirli topluluklarda kanserle mücadelede eşitsizliklerin varlığını göstermektedir. Bu eşitsizliklerin giderilmesi için toplum genelinde erişilebilir sağlık hizmetleri ve önleyici politikaların güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu, sadece kanserle mücadelede değil, genel olarak toplum sağlığı alanında adil ve kapsayıcı bir yaklaşımın benimsenmesini gerektirmektedir.

©TURKİNFO.NL