Reklam
Reklam

Eskişehirde toplu açılış töreni

-Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) -"Benim devletimin bakanına, hem de bir bayan bakanına kapıları kapatan ve kendi toprağım sayılan konsolosluğuma sokmayanlara bizim de kapılarımız kapalıdır. Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirenlere, kusura bakmasınlar bundan sonra bizim de uçuş yasağımız vardır" -"AB Adalet Divanı başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık ya bıktık. Hani din, inanç özgürlüğü vardı? Sıkıysa kipayı da yasaklasana. Yasaklayabilir mi? Bunlar çok yüzlü"

Eskişehirde toplu açılış töreni
Editör: Turkinfo.nl
17 Mart 2017 - 10:55
Reklam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Benim devletimin bakanına, hem de bir bayan bakanına kapıları kapatan ve kendi toprağım sayılan konsolosluğuma sokmayanlara bizim de kapılarımız kapalıdır. Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirenlere, kusura bakmasınlar bundan sonra bizim de uçuş yasağımız vardır." dedi.



 



Erdoğan, Eskişehir'de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, bugüne kadar ne yaptılarsa, milleti daha mutlu, müreffeh, huzurlu, geleceğinden emin hale getirmek için yaptıklarını söyledi.



Eğitim, sağlık, adalet, toplu konut, ulaşım, haberleşme, sosyal yardımlaşma ve diğer tüm alanlarda ülkeye çağ atlattıklarını ifade eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Huzur, mutluluk, refah yok." dediğini anımsattı. Erdoğan, "Yazıklar olsun, eline diline dursun. Sen, Sosyal Sigortalar Kurumunun başındayken hastanelerimizin halini benim vatandaşlarım bilir. İlacımızı alamıyorduk, kuyruklarda sıraya giriyorduk, tedavi olamıyorduk. Kimdi o zaman genel müdür? Sendin. Fakat bunda yalan diz boyu. Şimdi çıksın, sor buna 'Benim dönemimdeki sağlık hizmetleri hiçbir dönemde olmadı' der." diye konuştu.



-"Dikili ağacın var mı?"



Erdoğan, Yunus Emre Devlet Hastanesinin vatandaşların emrinde olduğunu, ilave de yapıldığını anımsatarak, kasımda 2 bin 100'ü aşkın yatak sayısıyla Eskişehir Şehir Hastanesinin devreye gireceğini bildirdi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:



"Biz buyuz, farkımız bu. Zira biz, bu millete, Kanuni Sultan Süleyman gibi hedef koyduk. 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.' Bir sağlıklı nefesi, Devlet-i Aliyye-i Osmaniyeye feda eden ecdadımızın yolundayız biz. Ey Kılıçdaroğlu, senin daha çok bu yolları gezmen, tepmen, dolaşman gerekir. Sende hizmet aşkı yok, sende dert yok. Dikili ağacın var mı, sorun bakalım. Biz bütün yaptıklarımızı kendimiz için değil, milletimizden aldığımız destekle, milletimiz için yaptık.



Şimdi de ülkemizi yeni bir yönetim sistemine kavuşturmak için çalışıyoruz. Halkoylamasından sonra inşallah cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemine geçiyoruz. Birileri ısrarla, yeni yönetim sistemini şahsıma bağlayarak izah etmeye çalışıyor. Kardeşlerim biz faniyiz. Her an ölebilir miyiz; ölürüz. Ve kardeşlerim hepimiz o musallaya geleceğiz Müslümansak. Hoca efendi ne diyecek; 'Er kişi niyetine', 'Hatun kişi niyetine...' Cumhurbaşkanı da olsan, başbakan da olsan, milletvekili, bakan da olsan 'Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine' diyecek, cenaze namazını kıldıracaklar, gömecekler. Gömdükten sonra da bir daha mezara uğrarlarsa ne ala."



Erdoğan, "Durnamın ganedi uzun/ Gelir yazın gider güzün/ Sılaya da mektup yazın/ İşte de geldim gidiyorum, sılayı terk ediyorum." şeklindeki Eskişehir türküsünün dizelerini okudu.



Kendilerinin de yazın gelip, güzün giden turnalar gibi ebedi aleme göçeceklerini, sılayı terk edeceklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin, getirdikleri cumhurbaşkanlığı sistemiyle 2023 hedeflerine ulaşacağını, ardından 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçireceğini belirtti.



 



-"Avrupanın demokratlığı..."



Erdoğan, 16 Nisan'da yeni sistemin oylanacağını ifade ederek, "Eskişehir büyük Türkiye için evet diyor mu? Eskişehir güçlü Türkiye için evet diyor mu? Eskişehir istikrarlı Türkiye için evet diyor mu? Eskişehir daha zengin Türkiye için evet diyor mu?" sorularını yöneltti. Evet yanıtını alan Erdoğan, şunları kaydetti:



"Emin olunuz demokrasinin ve özgürlüklerin batı ülkelerinin bile ötesinde yaşandığı, yaşatıldığı bir yerdir. Avrupa ülkelerinin, tüm demokratlıklarının, tüm özgürlükçülüklerinin işin ucu kendi çıkarlarına dokununcaya kadar olduğunu hep birlikte gördük mü? Bu ülkelerde iktidarda olan partileri baktılar ki ırkçılık, faşistlik, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı prim yapıyor, hepsi de demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti bir kenara bırakıp o tarafa yöneldiler.



AB Adalet Divanı karar alıyor. Başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık ya bıktık. Hani din özgürlüğü, inanç özgürlüğü vardı? Sıkıysa kipayı da yasaklasana. Yasaklayabilir mi? Bunlar çok yüzlü. Türkiye başta olmak üzere, kendileri dışındaki herkese kriter dayatanlar bunlar değil mi? Türkiye'nin bir bakanı, kendi vatandaşlarıyla buluşmak için geldiğinde olağanüstü hal ilan etmenin neresi özgürlükçülüktür? Kim bu belediye? Belediye olağanüstü hal ilan ediyor. Hükümet değil ha. Hale bak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de kardeş şehir belediyesi olduğu için hemen ertesi gün kendilerine kardeşlik sözleşmelerini iptal etmelerini söyledik. Bitti o iş. Antidemokratik, inanç özgürlüklerine karşı, benim devletimin bakanına, hem de bir bayan bakanına kapıları kapatan ve kendi toprağım sayılan konsolosluğuma sokmayanlara, bizim de kapılarımız kapalıdır. Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirenlere, kusura bakmasınlar bundan sonra bizim de uçuş yasağımız vardır. "



(Sürecek)



 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum