Göçmenler Almanya'dan ayrılıyor

Göçmenler Almanya'dan ayrılıyor

Göçmenler Almanya'dan ayrılıyor
Editör: Turkinfo.nl
17 Nisan 2011 - 20:36
Almanya´yı her geçen gün daha fazla Türk kökenlinin terk ediyor olması ülkenin geleceğini sarsıyor.Almanya´da yaşayan Türkler vasıfları ve eğitimleriyle örtüşmeyen düşük gelirli işlere koyuldukları ve hala Almanya´da yabancı olarak görüldükleri için geri dönmeye başlıyorlar.

Amerikan Haber Ajansı AP´den Kirsten Grieshaber´in kaleme aldığı makale şöyle:

Ailesinin daha bebekken Almanya’ya getirdiği Ali Duran Duvarcı, Alman vatandaşlığı kazandı, işletme teknolojisi eğitimi aldı ve çeşitli şirketlerde çalıştı.

Sonra, cam tavan engeline çarptı.

40 yaşında, evli ve iki çocuk sahibi Duvarcı, “Vasıflarıma son derece uygun olan yüksek ücretli işlere birkaç başvuru yaptım. Ancak karşılık olarak yalnızca ret mektupları geldi. Sanırım işverenler, Türk ismini gördükleri anda başvurularımı çöpe atıyorlar.” dedi.

Almanya önemli derecede nitelikli işçi sıkıntısı ve azalan bir nüfus oranıyla karşı karşıya olmasına rağmen Duvarcı da diğer binlerce vasıflı Türk’ün yaptığını yapıyor: Ata topraklarına dönmek.

Milyonlarca Türk, Almanya’yı savaş sonrası enkazından yeniden inşa etmeyi amaçlayan “misafir işçi” programının bir parçası olarak 1960´lı yıllarda Almanya’ya geldi. Çocukları burada doğdu, burada büyüdü, burada eğitim aldı. Pek çoğunun Alman vatandaşlığı var.

Almanya’da kendilerine hâlâ yabancı muamelesi yapıldığını, niteliklerine ve eğitimlerine uyan yüksek ücretli işlere yerleşemediklerini söyleyerek toplu halde ülkelerine dönüyorlar. Diğer etnik gruplar da benzer hayal kırıklıkları dile getiriyor ancak Türkler en büyük grubu oluşturuyor.

Almanya’nın kuzeyindeki Osnobrück şehrinde Türk kökenli Alman profesyonellere yardım eden bir danışmanlık şirketi sahibi olan Ediz Bökli, “Gündelik ırkçılık, iş ayrımcılığı ve birçok Alman işverenin onların iki kültürlü yapılarını, kazanç değil de bir kayıp olarak gördükleri gerçeğine daha fazla katlanmak istemiyorlar.” dedi.

Almanya’nın böyle bir vasıflı işçi göçünün altından kalkamayacağı da söyleniyor.

Almanya Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK) Başkanı Hans Heinrich Driftmann, gelecek 15 yıl içerisinde beş milyon işçi sıkıntısıyla karşılaşmak istemiyorsa göçmenleriyle kaynaşma yöntemini değiştirmesi konusunda Almanya’yı sürekli uyarıyor. Bu beş milyonluk işçi sıkıntısı aynı zamanda, vergi ödeyen veya emeklilik fonuna yatırım yapan milyonlarca insan açığı anlamına da geliyor.

Hans Heinrich Driftmann, “Şu anda 400.000 mühendis, usta ve vasıflı işçi eksiğimiz var. Bu şekilde, halihazırda ekonomik büyüme oranımızın yüzde birini kaybediyoruz ve gelecekte bu açık daha da kötüye gidecek.”

Hükümet kısa süre önce yabancıların niteliklerinin tanınmasını hızlandıracak bir düzenlemeyle 300.000 göçmenin vasıflarını kullanabilmelerini sağlayacak bazı planlarını duyurdu. Ancak burada yetişen ikinci ve üçüncü nesil vasıflı göçmenlere yardım edilmesi yönünde henüz hiçbir girişim yok.

Türk göçmen bir ailenin oğlu olan Bökli, üniversite mezunu Türk asıllı gençlerden her gün birkaç telefon geldiğini, bu gençlerin daha iyi iş bulabilme umuduyla Türkiye’ye dönmek istediklerini söyledi.

Bökli “Bu ülkeyi terk etmek isteyen Türk kökenli Alman mühendisler, doktorlar veya işadamlarının sayısı sürekli artıyor.” dedi.

Bökli’nin şirketi, Türkiye için yapılan iş başvurularıyla o kadar yoğun ki altı ay önce Türkiye’de iş arayan profesyoneller için Turkvita adında bir internet platformu oluşturdu. Şimdiye kadar 900 başvuru kaydedildi.

Dortmund Futurorg Enstitüsünün 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Almanya’daki Türk kökenli profesyoneller ve üniversite öğrencilerinin üçte birinden fazlası, çok sayıda Alman vatandaşı anavatanlarına dönmeyi düşünüyor.

Sonradan vatandaş olan kişilerin çocukları otomatikman Alman pasaportuna hak kazanıyor. Uzun süredir ülkede olan Türk vatandaşı göçmenlerin çocukları, 23 yaşına kadar hem Türk hem de Alman vatandaşlığına sahip oluyor. Ancak bu yaştan sonra birini seçmek zorunda kalıyorlar.

82 milyon nüfuslu bu ülkede yaklaşık 3 milyon Türk kökenli insan var. Bunların yaklaşık 700.000’i Alman pasaportu taşıyor. Yıllardır artan sayı, 2008 yılında ilk defa 2.200 kişi azaldı.

Ülkeden ayrılan Türk kökenli Alman profesyonellerin sayısı net değil. Çünkü Alman pasaportlu olanlar istatistiklere dahil edilmiyor ancak uzmanlar binlerce kişinin Türkiye’ye döndüğünü tahmin ediyor.

Türk vatandaşlarının çıkışlarını takip etmek daha kolay.

Federal İstatistik Bürosuna göre 2009 yılında 35.400 Türk vatandaşı giderken 27.000 kişi Almanya’ya geldi.

Duvarcı ve diğer Türk kökenlilerin işle ilgili kaygılarını, istatistiksel veriler de destekliyor.

Konstanz Üniversitesinin yaptığı bir çalışma, iş başvurusu yapan Türklerin işe yerleşme şansının Almanlara göre yüzde14 daha az olduğunu gösteriyor. Küçük şirketlerde, başvuran Türk ismine sahipse mülakata çağrılma şansı, yüzde 24 daha az olabiliyor.

Ret cevaplarından sonra hayal kırıklığı artan Duvarcı, şu anda Türkiye’de iş bulmasına yardım eden Bökli’yle temasa geçti.

“Bu, üzücü bir durum. Almanya’da kendimi evimde hissediyorum ve Türkiye’yi de yalnızca tatillerden biliyorum fakat orada bir iş bulabilirsem, hemen gideceğim.” dedi

Almanya’nın Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer birkaç hafta önce “göçmenlerin potansiyellerini kullanmanın öncelikleri olduğunu” açıkladı.

Maria Böhmer, “Vasıflı işçi eksikliği göz önüne alındığında ülkemiz, nitelikli göçmenlerin bilgi ve vasıflarının kaybedilmesinin üstesinden gelemez.” dedi.

Ancak, hükümetin nihayet değerlerini anladığı nitelikli Türk göçmenlerin çoğunun sabrı kalmadı.

Köln yakınlarında büyüyen Lale Erdem, iki ulusluluğunun bir avantaj olduğunu ancak Türkiye’ye gittikten sonra hissettiğini ifade etti,

Almanya’da büyüyen bir çocuk olarak, o kadar çok önyargıyla karşılaşmış ki liseyi bitirir bitirmez ülkeyi terk etmek istemiş.

“Sınıf arkadaşlarım, yeterince yıkanmadığım için koktuğumu söylüyordu ve beni birçok yönden dışlıyordu. Gerçekten çok kötüydü.” diyen Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: “O kadar mutsuzdum ki ailem en sonunda beni başka bir okula göndermek zorunda kaldı.”

28 yaşındaki Erdem, Ankara’da iletişim eğitimi aldı ve şu anda İstanbul’da uluslararası tanınmış kişilerin Türkiye’deki konferanslara ya da TV programlarına katılımlarını organize eden bir ajansın başında bulunuyor.

Bir telefon görüşmesinde Erdem, “Bazen Almanya’yı özlüyorum. Türkiye’de bazı şeyler farklı yapılıyor. Arkadaşlarım bazen bir Alman gibi davrandığımı söylüyor.” dedi.

Erdem, Türkiye’ye yerleşmenin doğru karar olduğunu düşünüyor.

“Burada insanlar Türk ve Alman geçmişim nedeniyle çoğu kişiden farklı şeyler sunabileceğimin farkındalar. Hepimiz ülkeyi terk etmeden önce Almanların da potansiyelimizi anlayabilmesini umuyorum.” dedi.
Kaynak: AB haber

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum