Erken Seçim Kararı: Siyasette Yeni Dönem Başlıyor
Hollanda, 29 Ekim 2025 tarihinde erken genel seçimlere gidiyor. Başbakan Dick Schoof liderliğindeki koalisyon hükümeti, göç ve iltica politikalarındaki derin görüş ayrılıkları nedeniyle 3 Haziran 2025’te dağılmıştı.
Göç Politikaları Hükümeti Düşürdü
PVV (Geert Wilders), VVD (Dilan Yeşilgöz), NSC (Pieter Omtzigt) ve BBB (Caroline van der Plas) arasında kurulan hükümet, göç yasalarında uzlaşamayınca çöktü.
Wilders’in daha sert iltica kısıtlamaları talebi, hükümetin istifasına yol açtı. Bu gelişme, Hollanda siyasetinde göç, güvenlik ve kimlik tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Hollanda’da Seçim Sistemi ve Partiler
Hollanda Temsilciler Meclisi (Tweede Kamer) 150 sandalyeden oluşuyor. Milletvekilleri doğrudan halk oylamasıyla seçiliyor. D’Hondt sistemi, oyların adil biçimde dağıtılmasını sağlarken küçük partilerin de parlamentoya girmesini mümkün kılıyor. Ancak bu sistem, genellikle koalisyon hükümetlerini zorunlu hale getiriyor.
Bu yıl 26 parti yarışıyor. Öne çıkan partiler şöyle:
-
🟥 PVV (Geert Wilders) – Göçmen karşıtı söylemleriyle bilinen aşırı sağ parti.
-
🟩 GroenLinks–PvdA – Yeşil Sol ve İşçi Partisi ittifakı, çevre ve sosyal adalet vurgusuyla seçime giriyor.
-
🟦 VVD (Dilan Yeşilgöz) – Liberal sağ, güvenlik ve ekonomi politikalarında deneyim iddiasında.
-
🟨 NSC (Pieter Omtzigt) – “Dürüst siyaset” ilkesiyle yolsuzluk karşıtı bir çizgi izliyor.
-
🟧 D66 – Eğitim, çevre ve özgürlükçü politikalarla öne çıkıyor.
-
🟩 CDA – Aile, inanç ve dayanışma vurgusuyla geleneksel değerlere yöneliyor.
-
🟣 DENK (Stephan van Baarle) – Göçmen hakları, eşit temsil ve ırkçılıkla mücadeleyi merkezine alıyor.
Anketler, hiçbir partinin tek başına çoğunluk sağlayamayacağını ve seçim sonrası koalisyon görüşmelerinin aylar sürebileceğini gösteriyor.
Türk Seçmenin Gücü: “Bir Oy, Bir Mesaj”
Hollanda’da yaklaşık 600 bin Türk kökenli vatandaş yaşıyor. Ancak geçmiş seçimlerde bu grubun katılım oranı genellikle %30–40 arasında kaldı.
Uzmanlara göre bu oran yükselirse, Türk seçmen Hollanda siyasetinde dengeyi değiştirebilir.
Gazeteci İbrahim Çiftçi, Amsterdam Postası’nda kaleme aldığı yazıda şu çağrıyı yaptı:
“Sandığa git, sesini duyur, gücünü göster. Demokrasi, ancak katılanların elinde güçlenir. Sessiz kalmak artık bir seçenek değil.”
Çiftçi’ye göre, bu seçim Hollanda’daki Türk toplumunun sadece izleyici değil, karar verici bir aktör haline gelmesi için tarihi bir fırsat sunuyor.
Hollanda Türk Federasyonu: “Demokrasi Hepimizin Ortak Değeridir”
Hollanda Türk Federasyonu Genel Başkanı Murat Gedik, vatandaşlara sandığa gitme çağrısında bulundu:
“Biz burada kalıcıyız. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için demokratik hakkımızı kullanmalıyız.
Kullanılmayan her oy kaybedilen bir oydur. Hollanda’nın kaderine ortak olalım.”
Gedik, Türk toplumunun Hollanda’nın sosyal ve ekonomik hayatına sağladığı katkının, siyasi katılımla da desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID): “Oy Vermek Sorumluluktur”
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Kenan Hasan Aslan, seçimler öncesi yayımladığı mesajda, demokratik katılımın önemini şu sözlerle vurguladı:
“Oy kullanmak sadece bir hak değil, bir sorumluluktur.
Hollanda’daki Türk toplumu olarak geleceğimizi şekillendirecek bu seçimlerde sesimizi sandıkta duyurmalıyız.”
UID, Avrupa genelinde yürüttüğü bilgilendirme kampanyalarıyla özellikle genç seçmenlerin sandığa gitmesini hedefliyor.
DENK Partisi: “Eşitlik, Adalet ve Temsil İçin Sandığa”
Göçmen hakları ve toplumsal eşitlik konularını savunan DENK Partisi, bu seçimde de Türk ve Müslüman topluma güçlü mesajlar veriyor.
Parti lideri Stephan van Baarle, kampanya sürecinde şu ifadeleri kullandı:
“Hollanda hepimizin ülkesi. Irkçılığa, dışlanmaya ve ayrımcılığa karşı mücadele sandıkta başlar.
Her oy, eşitlik ve adalet için bir adımdır.”
DENK, anketlerde 3 ila 5 sandalye kazanma potansiyeliyle dikkat çekiyor. Ancak gözlemcilere göre partinin en büyük başarısı, göçmen toplumun sesi haline gelmesi.
Hollanda’da Siyasi Dengeler Yeniden Şekilleniyor
Son anketler, siyasi tabloyu şu şekilde özetliyor:
-
Aşırı sağcı PVV yükselişte.
-
Liberal VVD destek kaybediyor.
-
Sol ittifak GroenLinks–PvdA dengede kalmaya çalışıyor.
-
CDA ve NSC muhafazakâr seçmene yöneliyor.
Bu tablo, seçim sonrası en az üç partili bir koalisyon hükümetini zorunlu kılabilir. Uzmanlar, DENK gibi küçük partilerin bu süreçte “denge unsuru” olabileceğini belirtiyor.
Halk Umutsuz Ama Umut Hâlâ Var
SCP’nin son araştırmasına göre halkın %60’ı siyasetten memnun değil; ekonomik kriz, konut sorunu ve yaşam pahalılığı seçmen davranışlarını etkiliyor.
Buna rağmen halkın %71’i, demokratik düzene güven duyduğunu ifade ediyor.
Araştırmacı Josje den Ridder, “Vatandaşlar devletten çözüm bekliyor ancak çözümler geciktikçe umutsuzluk artıyor. Yine de demokrasiye inanç sürüyor.” diyor.
Türk Kurumları El Ele: “Cumhuriyet Bayramı’nda Geleceğimize Oy Verelim”
Seçimlerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile aynı güne denk gelmesi, Türk toplumunda sembolik bir anlam taşıyor.
Türk Federasyonu, UID ve DENK, ortak açıklamalarında şu ifadeyi kullandı:
“Cumhuriyetimizi kutlarken, Hollanda’daki geleceğimizi de sandıkta inşa edelim.
Oyumuz, sesimizdir!”
Sonuç: Sandıkta Görünür Olmak Şart
29 Ekim 2025 seçimleri, Hollanda’daki Türk toplumu için sadece bir siyasi tercih değil, aynı zamanda eşitlik, adalet ve temsil mücadelesinin simgesidir.
Her oy, “biz de buradayız” demenin bir yoludur.
“Hollanda artık bizim de memleketimiz. Geleceğimiz için oy kullanalım.”
Anahtar Kelimeler: Hollanda seçimleri, 29 Ekim 2025, erken seçim, Geert Wilders, Dilan Yeşilgöz, DENK Partisi, Hollanda Türk Federasyonu, Uluslararası Demokratlar Birliği, göç politikası, Hollanda Türk toplumu, temsil gücü
©TURKINFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: