Reklam
Reklam

Hollanda İstihbarat Teşkilatı, uyardı

Hollanda İstihbarat Teşkilatı, uyardı

Hollanda İstihbarat Teşkilatı, uyardı
Editör: Turkinfo.nl
22 Nisan 2009 - 08:34
Reklam
Hollanda İstihbarat ve İç Güvenlik Teşkilatı AIVD, kamu ve özel sektör kuruluşlarının yönetimlerini, başka ülkelerin casusluk çalışmalarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
AIVD tarafından 2008 yılı faaliyetlerine ilişkin yayımlanan ve İçişleri Bakanı Bakanı Guusje Ter Horst tarafından bugün parlamentoya gönderilen raporda, Türk toplumu arasında İslami radikalleşmeye karşı direncin yüksek olduğu, dolayısıyla kısa ve orta vadede bir tehlike olmadığı görüşüne yer verildi.
Toplam 98 sayfadan oluşan raporda, çok sayıda ülkenin casusluk örgütlerinin Hollanda;da aktif olduğuna vurgu yapıldı ve bu casusluk faaliyetlerinin çoğunlukla bilim adamlarından oluşan heyetler üzerinden yürütülmeye çalışıldığı görüşüne yer verildi. Rapora göre, Ruslar bu yolla etkili olmaya çalışıyorlar ve genellikle ülkeyi ziyaret amacıyla bilim adamlarından oluşan heyetlere, casusluk teşkilatlarının üst düzey yöneticilerini dahil ediyorlar. Rapora göre yabancı casusluk örgütleri siyasi, askeri, ekonomik bilim alanında bilgi çalmaya çalışıyorlar.
Çin;in de Hollanda;nın alacağı kimi siyasi kararlar üzerinde geçen yıl etkili olma girişiminde bulunduğu belirtildi. Rapora göre, Çinliler, hükümetin ve özel sektör kuruluşlarının bilgisayar ağlarına girerek teknolojik bilgi sızd ırma girişimlerinde de bulundular. Aynı şekilde Fas hükümetinin de böyle bir girişimi boşa çıkarıldı.
AIVD;ye göre, Hollanda gerek askeri, gerekse sivil amaçlı yüksek teknolojileri çalmak isteyen güçler için önemli bir hedef konumunda bulunuyor.
Raporda, Afganistan Pakistan sınırında terör amaçlı yapılan çalışmaların Hollanda ve Hollanda;nın yurt dışındaki çıkarları için tehlike oluşturduğu görüşüne de yer verildi.
Raporda, Türk toplumu içinde kısa ve orta vadede İslami radikalleşmenin gelişebilme riskinin çok zayıf olduğu belirtildi.
Rapora göre, Türk toplumunun böyle bir gelişime karşı gerekli direnci gösterecek gücü bulunuyor. Bunu da en iyi şekilde, İslam;ı kötüleyen Fitne filminin gösterilmesinden sonraki tepkileriyle ortaya koydu. Dolayısıyla Türk toplumu arasında kısa ve orta vadede radikal dinci gelişmelere büyük ölçekli bir bağlılık tehlikesi bulunmuyor.
Raporda, terör grupları arasında PKK ve DHKP/C;nin faaliyetleri hakkında da bilgi veriliyor. PKK;dan Hollanda;da "yasak bir organizasyon" olarak söz edilirken, DHKP/C için "marksist-leninist terör örgütü" tanımlamasına yer verildi. Raporda, PKK;nın Türkiye kökenli Kürtler arasında önemli bir desteğe sahip olduğu, Türkiye;deki askeri ve siyasi gelişmelere bağlı olarak Hollanda ve Avrupa;da bu örgütün taraftarlarının zaman zaman huzursuzluk çıkarabildikleri kaydedildi. Bu çerçevede 2008 yılında PKK yandaşlarının Abdullah Öcalan;ın sağlık durumuyla ilgili yayılan spekülasyonlar üzerine Türkiye;de ve Avrupa;da olaylara yol açtıkları aktarıldı.
Raporda DHKP/C;nin Türkiye;de sosyalist bir devlet kurabilmek için çaba gösteren terörist bir örgüt olduğu anlatıldı. Örgüt üzerinde, geçen yıl Ağustos;ta ölmesine rağmen Dursun Karataş;ın etkisinin varlığını hala koruduğu görüşüne yer verildi. Raporda, Karataş´ın eceliyle, sağlık durumundaki bozulmaya bağlı olarak ölmüş olabileceğine rağmen, Türk basınında sü rekli spekülatif haberlerin yer aldığı, Arnhem kentinde bir klinikte tedavi görürken birden bire öldüğü yolundaki iddiaların araştırıldığı ve doğru çıkmad ığı da kaydedildi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum