Büyüyen Tehdit: Dijital Ortamda Çocuklara Yönelik Cinsel Suçlar
Hollanda’da çevrimiçi çocuk istismarı, güvenlik birimlerinin en öncelikli gündem maddelerinden biri hâline geldi. Emniyet kaynakları, vakaların hem sayısal hem de içerik bakımından ağırlaştığını, ortaya çıkan dosyaların ise çoğu zaman “buzdağının yalnızca görünen kısmı” olduğunu belirtiyor.
Polis kayıtlarına geçen birçok dosyada, faillerin çocuklara akranları gibi yaklaştığı, güven ilişkisi kurduktan sonra ise cinsel içerikli görüntüler talep ettiği tespit ediliyor. Uzmanlara göre bazı durumlarda bu süreç saniyeler içinde başlarken, kimi vakalarda aylar hatta bir yılı aşkın sürede sistematik şekilde ilerliyor.
Enkhuizen Vakası: Yüzlerce Mağdur, Milyonlarca Görüntü
Mart 2024’te Enkhuizen’de yürütülen bir soruşturma, çevrimiçi istismarın boyutunu gözler önüne serdi. Polis baskınında ele geçirilen dijital materyallerde yüzlerce çocuğun kimlik bilgileri ve bir milyonu aşkın yasa dışı görüntü bulundu. Soruşturma kapsamında fail, Aralık 2025’te beş yıl hapis cezası ve zorunlu psikiyatrik tedaviye mahkûm edildi.
Emniyet yetkilileri, bu tür dosyaların artık istisna olmadığını, benzer soruşturmaların ülke genelinde arttığını vurguluyor.
“Pandora’nın Kutusu Gibi”
Polis ahlak biriminde görevli uzmanlar, tek bir ihbarın dahi çok sayıda mağdura ulaşan geniş ağları ortaya çıkarabildiğini ifade ediyor. Dijital depolama cihazlarının incelenmesi sırasında karşılaşılan içeriklerin niteliği ise soruşturma ekipleri üzerinde ciddi psikolojik yük oluşturuyor.
Yetkililer, mağdurlara ve ailelere ulaşma konusunda da zor bir ikilem yaşandığını belirtiyor. Aniden yapılan polis bildirimlerinin, çocuklar ve ebeveynler üzerinde travmatik etkiler yaratabileceği kaygısı dikkatle değerlendiriliyor.
Utanç Kültürü Failleri Güçlendiriyor
Çocuk Pornografisi ve Çocuk Cinsel Turizmi ile Mücadele biriminde görev yapan ulusal koordinatör Ben van Mierlo, faillerin en çok çocukların ve ailelerin sessizliğinden güç aldığını söylüyor. Yapay zekâ destekli “sahte çıplaklaştırma” uygulamalarının da yeni bir tehdit oluşturduğunu belirten Van Mierlo, bu yöntemlerle çocukların şantaja açık hâle getirildiğini vurguluyor.
Uzmanlara göre, “bizim başımıza gelmez” düşüncesi çocukları daha savunmasız bırakıyor. Utanç duygusu, mağdurların yardım istemesini geciktiriyor ve faillerin kontrolünü pekiştiriyor.
Eğitimde Belirsizlik ve Kalite Sorunu
Çevrimiçi cinsel şiddetle mücadelede eğitimin rolü de tartışma konusu. İnsan Ticareti ve Çocuklara Karşı Cinsel Şiddet Ulusal Raportörü Conny Rijken, okullarda ilişki ve çevrimiçi güvenlik eğitiminin içeriği konusunda net standartların bulunmadığına dikkat çekiyor.
2020–2024 dönemini kapsayan izleme raporlarında, çevrimiçi istismar ve tehdit vakalarının endişe verici hızla arttığı belirtilirken, okulların bilimsel olarak etkisi kanıtlanmış eğitim yöntemlerini uygulamasının zorunlu hâle getirilmesi çağrısı yapılıyor.
Polis Önceliğini Değiştiriyor
Sorunun yaygınlaşmasıyla birlikte Hollanda polisi, fiziksel istismar dosyalarının yanı sıra çevrimiçi cinsel suçlara daha fazla kaynak ayırmaya başladı. Emniyet yetkilileri, siyasi karar alıcıların da bu tehdidin toplumsal boyutunu görmezden gelmemesi gerektiğini vurguluyor.
Uzmanların ortak görüşü net: Çevrimiçi çocuk istismarı yalnızca adli bir mesele değil, aynı zamanda aileleri, okulları ve tüm toplumu ilgilendiren büyük bir sosyal sorun. Açık iletişim, bilinçlendirme ve erken müdahale olmadan bu tehdidin önüne geçmek mümkün görünmüyor.
©TURKINFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: