Yeni rapor, ülkede ruh sağlığı sorunlarının özellikle gençler ve kadınlar arasında hızla arttığını ortaya koyuyor.
Hollanda’da ruh sağlığı giderek daha fazla baskı altında. Son verilere göre, toplumun yaklaşık yüzde 40’ı anksiyete veya depresyon belirtileri yaşıyor. Ayrıca her dört yetişkinden biri ruhsal sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Bu artışın özellikle gençlerde ve kadınlarda belirginleştiği görülüyor.
2014’ten Bu Yana Sürekli Artış Var
Salı günü yayımlanan Ruh Sağlığı İzleme Raporu, 2014’ten bu yana anksiyete ve depresyon yaşayanların oranında istikrarlı bir yükseliş olduğunu gösteriyor. Sağlık Anketi verilerine göre, 18-64 yaş grubunda ruhsal sağlık sorunu yaşayanların oranı 2007-2009 döneminde yüzde 17,4 iken, 2019-2022 yılları arasında yüzde 26,1’e kadar çıktı.
Özellikle 12-18 yaş arası ergenler, 16-25 yaş arası genç yetişkinler ve kadınlar, ruhsal sağlık sorunlarından en çok etkilenen gruplar olarak öne çıkıyor.
Aile Hekimlerine Başvuranların Dörtte Biri Ruh Sağlığı Nedeniyle Yardım Alıyor
Aile hekimlerine başvuran 16 yaş üstü kişilerin yaklaşık yüzde 25’i ruh sağlığı şikâyetleri nedeniyle başvuru yapıyor. Bunun yanında, 23 yaş altındaki her 10 gençten biri gençlik ruh sağlığı hizmetlerinden faydalanıyor.
Yetişkinlerde ise her 20 kişiden biri, daha karmaşık veya ağır ruhsal rahatsızlıklar nedeniyle uzman ruh sağlığı hizmetlerine yönlendiriliyor.
RIVM: “Ruh Sağlığı Ciddi Şekilde Baskı Altında”
RIVM ve Trimbos Enstitüsü, verilerin Hollanda’da ruh sağlığının ciddi biçimde zorlandığını gösterdiğini belirtiyor. RIVM uzmanı Marieke Hiemstra, NU.nl’ye yaptığı açıklamada, “Ruh sağlığı konusunda endişeler olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılara göre zayıf ruh sağlığı; kişisel faktörler, yaşam tarzı, sosyal çevre ve destek sistemleri gibi birçok unsurun birleşiminden etkileniyor.
Sorunlu sosyal medya kullanımı, uyuşturucu veya esrar deneyimi, yetersiz fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı faktörleri riskleri artırıyor.
Topluma Maliyeti Milyarlarca Euro
Ruh sağlığı sorunları yalnızca bireyleri değil, toplumu da ciddi biçimde etkiliyor.
Araştırmaya göre:
-
Ruh sağlığı hizmetlerinin yıllık kişi başı maliyeti yaklaşık 500 avro,
-
Psikososyal stres kaynaklı hastalık nedeniyle işe devamsızlığın toplam maliyeti 5 milyar avro,
-
Ruh sağlığı nedeniyle verilen engellilik yardımlarının maliyeti ise 4,6 milyar avro.
Tedaviye Erişim Zorlaşıyor: Bekleme Listeleri %25 Arttı
Ruh sağlığı hizmetlerine erişimdeki zorluklar da büyüyor.
2022’de 87.114 olan bekleme listesi sayısı, 2024’te 108.878’e yükseldi. Bu durum iki yılda yaklaşık %25’lik bir artış anlamına geliyor.
Tedavide hedeflenen maksimum bekleme süresi 14 hafta olsa da birçok hasta bundan çok daha uzun süre beklemek zorunda kalıyor. Uzmanlar, “Uzun bekleme süreleri semptomları ağırlaştırabilir ve ciddi sonuçlara yol açabilir” uyarısında bulunuyor.
Memnuniyet Oranları Yüksek, Peki Nasıl?
İlginç bir şekilde, Hollanda’da insanların yaklaşık yüzde 85'i hayatından memnun olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, bir kişinin depresyon yaşarken bile hayatındaki bazı unsurlardan memnuniyet duyabileceğini söylüyor. Örneğin, aile bağları veya gönüllü çalışmalar bir bireyin yaşamında anlam yaratabiliyor.
Uzmanlardan Hükümete Çağrı: “Ruh Sağlığı Her Politikanın Parçası Olmalı”
RIVM ve Trimbos Enstitüsü, yeni hükümete kapsamlı bir ruh sağlığı politikası geliştirme çağrısında bulunuyor. Uzmanlara göre ruh sağlığı yalnızca bireysel bir sorun değil; ekonomik koşullar, konut erişimi ve sosyal çevre gibi toplumsal etkenlerle yakından ilişkili.
Hiemstra’ya göre, “Ruh sağlığını iyileştirmek için tek bir çözüm yok. Tüm koruyucu ve tedavi edici hizmetlerde tutarlı bir yaklaşım gerekiyor.”
Uzmanlar, finansal güvence, uygun fiyatlı konut ve sağlıklı yaşam çevresinin, toplumun ruhsal iyilik halinin güçlendirilmesi için temel gereklilikler olduğunu vurguluyor.
©TURKINFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: