Hollandanın insan hakları karnesi

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Canatan, Hollanda’nın 2014 yılı insan hakları raporunu çıkardı. Canatan "Hollanda’da son yıllarda ciddi insan hakları ihlalleri yaşandı".

Hollandanın insan hakları karnesi
Editör: Turkinfo.nl
05 Ocak 2016 - 10:17

LAHEY (AA) - İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Canatan, Hollanda'da son yıllarda insan hakları ihlallerinin arttığını belirterek bunun en önemli sebebinin yükselişe geçen aşırı sağ olduğunu söyledi.



Canatan, üniversite bünyesinde hazırladıkları "2014 Yılı Hollanda İnsan Hakları Raporu”yla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, ihlallerin göçmenlerin yaşam koşullarını iyice zorlaştırdığını belirtti.



Ülke genelinde 2000’lerde başlayan ve 11 Eylül saldırılarından sonra giderek artan aşırı sağ söylemlerin özellikle Müslüman ve diğer göçmen kesimlerini günah keçisi haline getirdiğine işaret eden Canatan, “Hollanda’da son yıllarda ciddi insan hakları ihlalleri yaşandı. Bunu yetkililer de kabul ediyor. Bir ülkenin bu sorununu kabul etmesi ve buna çözüm bulmaya çalışması çok önemli” diye konuştu.



Hollanda'yla ilgili rapor hazırlama fikrinin üniversitede düzenledikleri bir uluslararası göç sempozyumu sonrasında ortaya çıktığına değinen Canatan, raporda 2014 yılında yaşanan hak ihlallerinin mercek altına alındığını ifade etti.  



Amaçlarının Hollanda’yı incitmek ya da baskı altına almak olmadığına dikkati çeken Canatan, şöyle konuştu:



“5 kişilik bir ekiple yaptığımız bu çalışmada hedefimiz yaşanan ihlal ve baskıları kayıt altına almaktı. Hollanda’yı sıkıştırma gibi bir niyetimiz yok. 2014 yılında yaşanan insan hakları ihlallerini üç bölümde toplamak mümkün. Birincisi aşırı sağcı Geert Wilders’in liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi’nin (PVV) İslam ve göçmenleri hedef alan açıklamaları. ‘Hollanda’yı İslam’dan arındıracağız’ türü söylemleri Müslümanları hedef haline getirdi. Bu tutum devam edecek gibi görünüyor. İkincisi göçmenlerin iş pazarında yaşadıkları sorunlar. Gençler özellikle staj yeri bulmadan başlayarak iş pazarında açık bir ayrımcılığa uğruyorlar. Üçüncüsü ise dini alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve İslam okullarına yönelik olumsuz bakış açısı. Bu kurumlara entegrasyonun önünde engel teşkil ettiği ve paralel toplum oluşturduğu iddiasıyla sert eleştirilerde bulunuluyor. Eleştiriler zaman zaman hak ihlallerine kadar varıyor. Bu tartışmalar 2 Türk kökenli milletvekilinin partilerinden ihraç edilmesine dahi yol açtı. Bunlara ek olarak camilere yapılan saldırıları da unutmamak lazım.”



Hollanda’da çok kültürlülük anlayışının yavaş yavaş terk edildiğini ve etnik çeşitliliğin problem olarak görülmeye başlandığını vurgulayan Canatan, bu durumun Müslüman ve diğer göçmenleri tartışma ortamının merkezine yerleştirdiğini söyledi.



Sorunun bu noktaya gelmesinde merkez partilerinin de rolü olduğunu kaydeden Canatan, şu değerlendirmede bulundu:



“Mevcut partiler aşırı sağ karşısında bir cephe oluşturmalıydı. Ama oy kaygısından dolayı bunu yapamadılar. Aşırı sağdaki oyları kaybetme korkusu yaşadılar. Bugün karşı karşıya kaldığımız sorunun çözümü için iki yol takip edilebilir. Göçmenler ve İslam karşıtı tartışmalar ya toptan terk edilmeli ya da bu tartışmalar daha makul bir zemine taşınmalı. Siyasetçilerin yanı sıra kiliseler, sivil toplum kuruluşları ve dini oluşumlar diyalog halinde bu sorunu makul bir zeminde ele alıp çözüm aramalı.”


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum