Hristiyan köken önemli

Hristiyan köken önemli

Hristiyan köken önemli
Editör: Turkinfo.nl
08 Ağustos 2012 - 11:42
AB üyesi olmak için siyasi olarak Hristiyan köken önemli olduğu bildirildi. Euobserver’in konuyla ilgili haberi şöyle:

AB kurumlarının Tanrı ile bir işleri yok. Ancak AB’ye girmeye hevesli ülkelerdeki bazı dinî liderler için üye devletlerin Hristiyan kökenleri hâlâ siyasi olarak önemli.


İstanbul’un Sultanahmet Camii´nde sabah ezanı farklı kişiler için farklı şeyler ifade ediyor.


Müslümanlar açısından o işgünü için ruhani enerji toplamaya bir davet. Bazı Batılı ziyaretçiler içinse egzotik dünyanın eşiğinde olduklarına dair bir işaret.


İslamcı aşırılıkçılık hakkında sık sık çıkan haberlerle -İspanya bu hafta iki el Kaide zanlısını tutukladı, haziranda Danimarka’da dört Müslüman, Muhammed ile dalga geçen bir karikatüristi öldürme planı yapmakla itham edildi- birçoklarının Batı’ya düşman olarak gördüğü bir dünya.


Sultanahmet Camii´nin minareleri arasından duyulan ses çoğu zaman Metin Balcı’ya ait.


EUobserver’ın görüştüğü ünlü camideki müezzin, bazı Türk diplomatların şahsen inandığı bir şeyi söyledi: AB’nin Türkiye’nin üyeliğine itirazı kısmen İslamofobiye dayanıyor.


Balcı şöyle diyor: “Duyduğumuz ve bize söyledikleri bir Hristiyan kulübü olmadıkları. Ama bize yaklaşımlarına bakınca öyle bir kulüp olduklarını görüyor ve hissediyoruz.”


AB-Türkiye ilişkileriyle ilgili görüşü, bir araya gelmeye çalışan çatışan iki medeniyet şeklinde.


Orta Çağ’daki İslam toplumlarının, bilim, kadın hakları ve hatta kişisel hijyen konularında Avrupa’ya öncülük ettiğine dikkati çeken Balcı, “Batı şu anda güçlü. Ama dünya tarihi 100 yıldan ibaret değil, çok daha uzun bir süre… İşler değişir… Gelecekte İslam’ın bir kez daha öncü olabileceğine inanıyorum.” dedi.


Balcı, AB ülkelerinin ahlaki üstünlüğünün olmadığını zira modern zamanlarda sömürgecilerin Afrika ve Orta Doğu’yu yağmaladıklarını söyledi.


Güney Afrikalı rahip Desmond Tutu’nun sözlerini aktaran Balcı şöyle dedi: “Misyonerler Afrika’ya geldiklerinde İncilleri vardı, bizim de toprağımız. ‘Dua edelim’ dediler. Gözlerimizi kapattık. Açtığımızda bizim İncilimiz onların toprağı vardı.”


Balcı’nın bir “Hristiyan kulübü” olduğu fikri, AB’nin politik olarak nefret ettiği bir şey.


Vatikan’ın kulis faaliyetlerine rağmen AB Antlaşması’nın 403 sayfasının hiçbirinde “Hristiyan” kelimesi geçmiyor.


AB Antlaşması, Birliğin "Avrupa’nın kültürel, dinî ve insani mirasından ilham aldığını" söyleyerek başlıyor. Sonrasında her “Avrupalı devlet”in katılabileceği söyleniyor.


“Avrupalı” nedir diye sorulduğunda, Avrupa Komisyonu "demokrasi, eşitlik ve hukukun üstünlüğü” gibi “evrensel” değerlere saygı anlamına geldiğini söylüyor.


Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso, kısa süre önce dinî liderlerle görüştü. İmamları, hahamları, rahipleri ve Bahaileri (bir İran tarikatı) davet etti.


AB’de şu an 13 milyon Müslüman, bir milyondan fazla Yahudi ve anketörlere Hristiyan olduğunu söyleyen 370 milyon kişi var. Türkiye’den başka çoğunluğu Müslüman iki ülke daha -Arnavutluk ve Kosova- katılmak için sırada bekliyor.


Önde gelen bir Yahudi düşünür olan Haham David Rosen´e göre AB, gerçekten geçmişini geride bıraktı.


Medeniyet çatışması olmadığına ama eski çağlarla modernite arasında bir çatışma olduğuna inanan Rosen “Aydınlanmışlarla gericiler arasında. Aydınlanmışlar gerçek üzerinde tekel iddia etmeyenler ve gericiler ise bunu yapanlar.” dedi.


Birliğin hâlâ söylediğinden daha Hristiyan olduğunu düşünen yalnızca Balcı değil.


Ermeni Kilisesinden Rahip Hovakim Manukyan “Avrupa’daki Müslümanların güçlü varlığına saygısızlık etmek istemem ama bence Avrupa’da herkes Avrupa’nın Müslüman değil bir Hristiyan Kıtası olduğunu düşünüyor.” dedi.


Ermenistan’ı Türkiye ile karşılaştıran Rahip şöyle dedi: “Biz de Hristiyan’ız ve AB üye devletleriyle daha çok ortak yanımız var. Bunu Hristiyan komşumuz Gürcistan için de söylerim.”


Ermeni-Türk ihtilafının hâlâ dinî bir yönü olduğuna dikkati çeken Manukyan, Ermeniler geçen yıl Akdamar Kilisesi’nde ayin yaptığında Müslüman Türklerin kimin patron olduğunu göstermek için Ani’de camiye dönüştürülen eski bir Ermeni kilisesinde onlara cevaben namaz kıldıklarını söyledi.


Rahip, Belçika yahut Fransa’daki Ermeni toplumlarının tamamen asimile edilirken Müslümanların entegrasyon açısından zorluk çıkardıklarını söyledi.


Sultanahmet Camii’nden Balcı, “Rosen’in tanımladığı “aydınlanmış” fikirlerden bahsetti.


Balcı, Türklerin iyi yönetim adına AB’ye girmek istediğini söyledi.


Balcı, “AB’nin Türkiye hakkında demokratik kurallarını göz önünde bulundurarak karar vereceğine inanıyorum… Birliğe, sadece parasını veya teknolojisini istediğimiz için değil aynı demokratik sisteme sahip olmak istediğimiz için katılmak istiyoruz.” dedi.


Balcı, diğer yandan, Müslüman toplumlarının kendi aydınlanma modelleri bulunduğunu vurguladı.


İslam kültürünü, Ailevi değerler ve sosyal refah alanında AB’nin ekonomik ve teknolojik mücadelesiyle karşılaştıran Balcı şöyle dedi: “Avrupa’dan alacağımız ve Avrupa’ya vereceğimiz şeylerimiz var. Avrupa’nın daha çok insancıllığa ihtiyacı var… Batı, teknolojisiyle aya adam gönderiyor. Ancak kimse üst kata çıkıp oradaki hasta komşusunun hâlini hatırını sormuyor.”


İslam’ın terörizmi beslediğini ve kadınları hakir gördüğünü söyleyenleri eleştiren Balcı, “Kim böyle düşünüyorsa daha çok tarih okumalı… İslam coğrafyasının tamamı yahut Arap toprakları için İran’ı veya Suudi Arabistan’ı örnek göstermek adil değil.”


2005 yılında Danimarka’da yaşanan karikatür çekişmesinden tekrar bahseden Balcı, gazetenin, Müslümanların hassasiyetine hakarette bulunarak yanlış yaptığını belirtti ve öfkeyle tepki gösteren Müslümanların da hatalı olduğunu söyleyip kendi İslam anlayışını ortaya koydu.


Balcı, İslam’ın Muhammed´in yanı sıra Hristiyanların -Musa, İbrahim ve İsa gibi- “peygamberlerinin” öğretilerini de takip ettiğini söyledi ve Müslümanların da “diğer yanaklarını dönmesi gerektiğini” söyleyerek İsa’ya atıfta bulundu.


Euobserver’in sabah ezan okuduğunda kendisini nasıl hissettiği sorusuna cevaben ise tekrar İslam’ın hoşgörülü yanını açığa vuran Balcı, esprili bir şekilde “Genelde, uykulu hissediyorum.” dedi.
 
Kaynak: AB Haber

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum