HTGF yöneticilerine yapılan saldırı

HTGF yöneticilerine yapılan saldırı

HTGF yöneticilerine yapılan saldırı
Editör: Turkinfo.nl
18 Mart 2014 - 19:28

16 Mart’ta Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da toplanan göstericilerin içinde bulunan ve HDP-BDP çizginse yakınlığıyla binen Amsterdam Belediye Meclis Üyesi Emre Ünver’in başı olduğu küçük bir provokatör grup gösteriyi bahane ederek, yürüyüşe barışçıl bir şekilde katılan Atatürkçü bir grup gence saldırdı. Saldırı Polis’in araya girmesiyle yatıştırıldı. Polis ve görgü tanıkları tarafından gençlere saldırdığı tespit edilen Emre Ünver ve arkadaşları hakkında Polis araştırma başlattı. Provokatörlerin saldırısına uğrayan Atatürkçü gençlerin yaptığı açıklama şu şekilde:

Türkiye’deki Gezi Parkı eylemleri esnasında polis şiddeti soncu yaşamını yitiren 15 yaşındaki küçük Berkin Elvan’ın geçen haftaki vefatından sonra, 16 Mart 2014 tarihinde Amsterdam’ın Leidseplein meydanında çeşitli sivil toplum örgütlerinin katılımıyla bir anma buluşması ve ardından bir yürüyüş düzenlenmiştir. Buluşma esnasında Emre Ünver adlı kişi başta olmak üzere kalabalığın içinde bulunun kimi kişiler buluşma esnasında Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) yöneticisi ve üyelerine cebir ve fiziki şiddet kullanarak saldırdıkları elde olan ve maddi gerçeği tam objektif bir şekilde belgeleyen kanıtlardan yola çıkılarak saptanmıştır.

Aynı gün olayda hemen sonra, kimliği tespit edilen Emre Ünver adlı saldırganın cezalandırılması için Amsterdam Polis’ine başvurulmuştur. Amsterdam Polis’i, saldırıya uğrayan mağdur HTGF Genel Başkan Yardımcısı Denizhan Murat Üresin ve HTGF Genel Sekreteri Anıl Yüce’nin ifadeleri ve görgü tanıklarının olayı anlatan tutanakları ile yara, darp ve kan izlerinin saptanması sonucu gerekli yasal takibat başlatmıştır.

Amsterdam Polis’inden edinilen bilgiye göre de teyit edilen bir davranış dikkatlerden kaçmamıştır. O da Emre Ünver’in Amsterdam Anakent Belediye Meclis Üyesi ve 19 Mart’ta yapılacak seçimlerde tekrar aday olduğundan, siyasal nüfus kullanmaya pek meraklı olduğu gerçeğidir. Bu gerçek, Polis ve Polis’e başvuran mağdurların ifadelerinden anlaşılmıştır. Aynı zamanda ırkçı terör örgütü PKK’yı savunduğu kamuoyunca bilinen Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB) adlı marjinal ve radikal bir grubun yöneticisi olarak yönlendirilen Emre Ünver, Hollanda’yı Türkiye gibi zan etmektedir, hesap vereceği Hollanda hukukunda Türkiye’deki çürümüş hukuk gibi görmektedir. Ünver ve yanındakiler daha önce de 9 Haziran 2013 tarihinde HTGF tarafından Amsterdam Beursplein meydanından yapılan ve izni kamu otoritlerince alınmış demokratik eylem olan ‘Taksim Dayanışma Mitingi’mizin engellenmesi ve sabote edilmesi girişimiyle kamuoyunun ve kamu otoritelerinin gündemine gelmişti. Ünver, HTGF tarafından başarı ve görkemle yapılan bu mitingi ele geçirmek dahil olmak üzere sadece bir partiye mensup bir Belediye Meclis üyesi olduğu halde kendisini kamu otoritesi yerine koyarak yönlendirmek ve Belediye Başkanı Eberhard van der Laan’ı tanıdığını için onu arayıp mitingi engelleyeceğini ifade edecek kadar ileri gidip tehdit etmek dahil çeşitli provokasyonlara imza atmıştır. Ünver’in bu provokasyonları ayrıca kameralar tarafından kaydedilmiştir. (Video: http://youtu.be/g5UNVeotNYY ) Kendini ifade etme yolu olarak kaba kuvveti ve fizikisel şiddeti kullanmayı uygun görenler, yarın kendileri daha büyük makamlara geldiklerinde zulüm’ü de haklı görecekleri bir gerçektir; işte bugün Hollanda’da Ünver’in davranışlarıyla karşımızda bulunan bu olgu tam da Türkiye’de egemen olan zihniyettir.

Seçim arifesinde kişisel sorunlarını ve kendisine yöneltilen demokratik eleştirileri, haksız bir şekilde, toplumsal gündemin öncelikli maddesi haline getirmeye hevesli olan Emre Ünver, toplumsal bir eylem esnasında küçük bir topluluğu yalan ve yanlış söylemlerle HTGF yöneticilerinin üzerine yöneltmesi ve HTGF’li gençlere karşı saldırıya sokmuş olması kabul edilemez bir ahlaksızlık örneği olup, gerçek bir alçaklıktır. Bu türden provokasyonlar, siyasal ahlakı ve ilkeli olmayı yaşam biçimi olarak yüksek bir yerde taşıyan bireyler açısından faşistlik ve haysiyetsizlikle eş değerde olarak görülmektedir. Ötekileştirmeyi iyi bilen marjinal ve radikal bir grubun, bir güruhun arkasına saklanarak, kendisinden genç insanlara fiziksel şiddet uygulamayı uygun gören bir zihniyetin şüphesiz delikanlılıkla ilgisi yoktur, olsa olsa korkaklıkla ve kaypaklıkla ilgisi vardır.

Öyle ki, Gezi’de meydana gelen halk muhalefetinin Hollanda’da yansıması olan oluşumlarda elbette farklı düşünce akımlarına mensup olunması ve çeşitliliğin olması çok doğaldır. Ancak bu farklılıklar, kendisine Gezi sürecinde yer edinme çabasındaki Emre Ünver adlı saldırganın sergilediği örnekte olduğu gibi ortak-eylemselliklerde fiziki ve sözlü şiddetin ve ayrımcılık ve nefret’i körükleyen söylemlerin kullanılmasının Gezi ruhunun öz’üne aykırı bir eylemsellik olduğu açıktır. Bu türden yaklaşım sahipleri, bu vesilede olduğu gibi kesinlikle deşifre edilecektir.

Bu çerçevede; şiddet olayının görgü tanıklarından ricamız HTGF Genel Başkan Yardımcısı Denizhan Murat Üresin veya internet sitemiz üresinden Federasyonumuzla irtibata geçilmesidir. Federasyon Genel Sekreteri Anıl Yüce ve Genel Başkan Yardımcısı Denizhan Murat Üresin’e geçmiş olsun diliyor, bu yoğun ortamda Federasyon’umuza telefon açıp geçmiş olsun dileklerini bize ileten tüm arkadaşlarımızı teşekkürü bir borç biliyoruz.

Gençlerimize yapılan bu saldırıyı Hollanda Türk toplumuna ve Hollanda’da yaşattığımız demokratik ifade özgürlüğüne yapılmış sayıyoruz. Tüm insanımızı derinden sarsan Türkiye’deki Polis şiddeti sürerken, gençlerimize karşı kendilerini Gezi sürecinin içinde gördüklerini iddia eden bir grup tarafından saldırılması ve aynı biçimde kaba kuvvet ve fiziki şiddetin uygulanmasını kınıyoruz. Her türlü şiddet ve anti-demokratik baskı karşısında, Büyük Atatürk’ü önder kabul eden ve rehberi evrensel barış’ın yol göstericisi olan Atatürkçülük olan bir demokratik kitle örgütü olarak barış’ı, demokrasi’yi ve hukuk devletini yaşatma kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum