HTİB, Hollanda'daki Türkleri üzdü ve tepki çekti

Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB) yaptığı açıklama ile Ermenilerin acısı, hepimizin ortak acısıdır diyerek soykırımı resmen kabul eden açıklamada bulundu. Tepkiler gecikmedi.

HTİB, Hollanda'daki Türkleri üzdü ve tepki çekti
Editör: Turkinfo.nl
21 Nisan 2015 - 04:44

Batı Avrupa Türk İslam Merkezi yaptığı açıklama ile sert tepki gösterdi.



Osmanlı MÜSLÜMAN TÜRK’nün acısı acaba KİMİN acısı?



Sayın Ayrancı, HTIB olarak her fırsatta müslüman Türk milletini ve Türk Devletini karalamayı siz kendinize bir misyon edindiniz. Olur olmadık fırsatta Türkiye devletini ve hükümetini karalamayı kendinize “gönüllü” bir vazife olarak görüyorsunuz.   



Bin yıl gibi uzun bir zaman birlikte yaşadığımız, kendilerini kardeş gibi gördüğümüz Ermeni’lerin 1. ci Dünya savaşı sırasında, o zamanki, düşman devletlerin kışkırtması sonucu Osmanlı’ya ihanet edip köylerde kasabalarda yaptıkları katliamları, öldürdükleri masum çocuk ve kadınları görmezden gelip şimdi Osmanlı’nın mecburi olarak yapmak zorunda kaldığı tecridi bir “etnik temizlik” olarak yorumlamak kelimenin tam manasıyla Türk düşmanlığıdır. Türk milleti tarihinin hiçbir devresinde etnik temizlik yapmamıştır. Bunun aksine Türkler daima mazlumun yanında olmuş ve zalime karşı durmuşlardır şimdi de olduğu gibi.



Ermeni’lere gelince fazla uzağa gitmeye bile gerek yok. 20 sene önce Azerbaycan’da yaptıklarına bir bakmanız yeter bile, tabii ki sizde bakmak isteyen göz varsa. Çocukların derisini canlı canlı yüzerek ne kadar yaşayacaklarını deneyen, sözüm ona, Ermeni doktorların yaptıkları vahşet insanın (şayet insansanız) kanını dondurmaya yeter de artar bile.



Türkiye Cumhuriyeti, devleti daima arşivlerin karşılıklı olarak açılıp incelenmesini dile getirmiştir. Tarihçiler tarafından da araştırılıp gerçeklerin ortaya çıkması taraftarı olmuştur. Fakat Ermeniler hiçbir zaman buna yaklaşmadılar, gerçeklerin ortaya çıkmasından korktular. Kendi yaptıkları vahşeti Türk’lerin üzerine yıkmaya uğraştıkları ortaya çıkacak diye arşivleri açmaya (ve Türk arşivlerine bakmaya) hiç yanaşmadılar.



Evet, savaş esnasında her taraftan insanlar ölmüştür. Türk’lerden olduğu gibi Ermeni’lerden de ölmüştür. Bu acı bir durumdur. Ama burada bu olayların sorumluları sanki sadece Türk’lermiş gibi göstermek kelimenin tam manasıyla bir Türk düşmanlığıdır.



Bende sizin ve HTIB’in olaylara bu şekilde yaklaşmasını şiddetle KINIYORUM.



Batı Avrupa Türk İslam Merkezi 



Hollanda Türk Toplumunun sesi olan Türkinfo.nl haber olarak, 
Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği tarafından olaya sadece tek taraflı bakılarak yapılan açıklamayı ve ecdadımızı zan altında bırakan ve suçlayan açıklamaları KINIYORUZ. 

 



Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB) tarafından Sözde Ermeni soykırımı hakkında yayınlanan basın bildirisi:



Ermenilerin acısı, hepimizin ortak acısıdır



Bundan tam yüz yıl önce, 1915 yılının 24 Nisan günü, Osmanlı Devleti’nin yönetiminde bulunan İttihad ve Terakki Partisi yöneticileri Talat-Enver ve Cemal paşalar, İstanbul’daki bütün Ermeni ileri gelenlerini ve aydınlarını tutukladılar. Bu olay, daha sonra gelişen acı ve trajik gelişmelerin başlangıcını oluşturdu. Anadolu’daki yüzbinlerce Ermeni, çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden Suriye’nin çöllerine zorla sürüldü. O dönemdeki ulaşımın öldürücü etkisinin yanında, yollara düşen sivil halk, yerel yöneticilerin oluşturduğu çetelerin saldırısına maruz bırakıldı. Yüzbinlerce masum insan barbarca öldürüldü. Ermenilerin geride bıraktıkları mal varlıkları yağmalandı. Bu olay, kelimenin tam anlamıyla bir etnik temizlik hareketiydi.



Birleşmiş Milletler Teşkilatı, 1948 yılında kabul ettiği bir kararla etnik temizlik hareketlerini ‘soykırım’ olarak nitelendirdi ve insanlık suçu olarak kabul etti. Ancak hukukta kararların geriye işlememesi evrensel bir kural olduğu için Ermenilerin uğradığı bu büyük felaketin hukuksal çerçevesi boşlukta kaldı. İşte Ermeniler bugün bunun mücadelesini veriyorlar ve bu olayın ‘soykırım’ olarak tescil edilmesini istiyorlar. Türkiye’deki milliyetçi çevreler ise buna karşı direniyorlar.



Ama ister ‘soykırım’ denilsin, isterse başka nitelemelerde bulunulsun, yaşanan bu trajik olayın boyutu saklanamaz. Yüzbinlerce sivil halkın öldürülmesi unutturulamaz. Dünyanın dört bir yanına dağılan torunlarının acıları görmemezlikten gelinemez. Bu toprakların çocukları olarak bize düşen görev onlarla empati kurmak, acılarına ortak olmak, gerçeklerin konuşulabilir olmasını sağlamak, geçmişimizle yüzleşmektir. Bir daha benzer olayların yaşanmaması, çocuklarımızın tekrar dost olabilmesi ve birlikte yaşayabilmesi için bunu mutlaka başarmalıyız. Çünkü komşuyuz ve barış içerisinde birlikte yaşamak zorundayız. Düşmanlık ilelebet sürdürülemez. Bunun hiç kimseye yararı yoktur.



Bu bağlamda, Osmanlı Devleti’nin mirasçısı olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapması gereken şey, bu trajik olayı inkâr edip, kaba şovenizme başvurmak olmamalıdır. Olaya halkların kardeşliği temelinde yaklaşıp Ermenistan Cumhuriyeti ve Ermeni diasporası ile iyi ilişkiler kurulmalıdır. Ermenistan ile sınırlar açılmalı, birlikte ortak kültürel projeler geliştirilmelidir. 1915 olaylarının nesnel olarak ve tüm boyutlarıyla öğrenilmesi için bütün arşivler açılmalı, bağımsız bilimsel çalışmalar desteklenmelidir. Okul kitaplarındaki gerçek dışı tüm metinler ayıklanmalı, Ermeni düşmanlığına son verilmelidir. Ermenilerin malvarlığı sahiplerine iade edilmeli, bu olanaklı değilse zararları tazmin edilmelidir. Zorla göç ettirilen Ermenilerin çocuklarına ve torunlarına, istemeleri halinde vatandaşlık verilmelidir. Ancak bu tür çabalarla barış ve dostluk yeniden sağlanabilir.



Biz HTIB olarak Ermeni kardeşlerimizin acılarına ortak olmayı bir görev addediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin milliyetçi, inkârcı, şoven tutumunu kınıyoruz. Ortak coğrafyamızda barışın ve dostluğun egemen olması için elimizden gelen çabayı sürdürmeye devam edeceğiz.



Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)



FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum