Türkiye’de Sosyal Haklar Zayıf, Geçim Şartları Zor
Türkiye'deki ekonomik tablo, resmi enflasyon oranlarının ötesinde, vatandaşın günlük hayatına yansıyan gerçek maliyetlerle şekilleniyor. Gıda, ulaşım, enerji ve kira gibi temel ihtiyaçlar, sabit gelirli bireyler için ciddi bir yük oluşturuyor. Orta sınıf hızla erirken, gelir dağılımındaki uçurum büyüyor.
Karaçay’ın gözlemlerine göre, Türkiye’de vatandaşlar artık yalnızca fiyat etiketlerine bakmakla yetiniyor. Özellikle büyük şehirlerde orta sınıfın alım gücü ciddi şekilde düşmüş durumda. Hollanda ile kıyaslandığında, Türkiye’de sosyal yardımlar sınırlı, düzensiz ve çoğu zaman siyasi saiklerle şekilleniyor.
Emeklilikten Sağlığa: Sistemsel Uçurumlar
Hollanda’da emeklilik, ülkede yaşam süresine göre hesaplanıyor ve çalışma şartı aranmıyor. Türkiye’de ise 7200 prim günü zorunlu tutuluyor ve emekli maaşları açlık sınırının altında kalıyor.
Sağlık alanında da tablo benzer. Hollanda’da devlet, düşük gelirli bireylerin sigorta primlerini karşılıyor ve çocuklardan prim alınmıyor. Türkiye’de ise maaşlardan kesinti yapılmasına rağmen kamu sağlık sistemine erişim giderek zorlaşıyor.
Eğitimde Eşitlik Yok, Borç Var
Hollanda’da üniversite öğrencileri başarıya bağlı geri ödemesiz burslardan, ücretsiz ulaşımdan ve yemek desteğinden yararlanabiliyor. Türkiye’de ise öğrenciler faizli öğrenim kredilerine mahkûm ediliyor. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliğini ciddi şekilde zedeliyor.
Kira Yardımı ve Barınma: Hak mı, Ayrıcalık mı?
Hollanda’da asgari ücretliler dahi düzenli kira yardımı alırken, Türkiye’de böyle bir sistem bulunmuyor. Büyük şehirlerde kira fiyatları asgari ücreti aşarken, sosyal konut projeleri yetersiz kalıyor.
Hukukta Erişim Adaleti: Hollanda’da Ücretsiz Avukat
Türkiye’de yalnızca “yoksulluk belgesi” olan bireyler sınırlı adli yardım alabiliyor. Hollanda’da ise orta gelirli vatandaşlar bile ücretsiz avukat hakkına sahip. Yargı bağımsızlığına duyulan güven de iki ülke arasında ciddi fark gösteriyor.
Çocuk ve Aile Destekleri: Sosyal Devletin Temeli
Hollanda’da her çocuk için yıllık yaklaşık 2.000 Euro yardım veriliyor. Kreş ücretleri ise devlet tarafından büyük ölçüde karşılanıyor. Türkiye’de ise çocuk yardımları ve kreş destekleri oldukça sınırlı ve başvuru odaklı.
Borçlulara Yaklaşım: İcra Yerine Rehberlik
Hollanda’da borç yapılandırma ofisleri ve rehberlik sistemleriyle çözüm odaklı yaklaşım benimsenirken, Türkiye’de borçlular hızla icra tehdidi ile karşı karşıya kalıyor.
Gurbetçi Algısı Değişti: Zengin Zannedilen Misafir, Artık Hesap Yapıyor
Karaçay’a göre, Türkiye’de gurbetçilere yönelik “şımarık zengin” algısı artık gerçekçi değil. Hayat pahalılığı nedeniyle gurbetçiler alışverişten çekiliyor, tatillerde dahi bütçesini zorlamak istemiyor. Türkiye’deki önyargılar ise hâlâ sürüyor.
Dış ve İç Politikada Yaklaşımlar
Hollanda dış politikada ekonomik çıkar ve çok taraflı diplomasiye öncelik verirken, Türkiye’nin dış politikası daha tepkisel ve iç kamuoyuna yönelik adımlarla şekilleniyor. İç politikada ise kutuplaşma, sosyal dokuyu ciddi biçimde etkiliyor. Hollanda’da siyaset kurumsal düzeyde ilerlerken, Türkiye’de gündem sık sık siyasi çatışmalarla belirleniyor.
Umut Var, Ancak Koşullar Zor
İlhan Karaçay’ın tespitiyle Türkiye, genç nüfusu ve stratejik konumuyla büyük bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin hayata geçmesi için sosyal devlet anlayışının güçlendirilmesi gerekiyor. Hollanda modelinde olduğu gibi, hak temelli ve şeffaf bir sistem inşası, toplumsal refahın anahtarı olabilir.
©TURKINFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: