Reklam
Reklam

Koalisyon bekleyen Avrupa ülkeleri hükümetsiz kaldı

Makedonya, Bulgaristan, Kuzey İrlanda ve Hollanda'da geçen aylarda yapılan genel seçimlerde, sandıklardan "koalisyon" çıkması, bu ülkelerde hala hükümetlerin kurulamamasına neden oluyor Makedonya'da dört aydır hükümet kurulamazken, bu durum ülkede yıllardır süren siyasi krizin daha da derinleşmesine sebep oldu Mart ayında genel seçimlerin yapıldığı Hollanda, Bulgaristan ve Kuzey İrlanda'da ise koalisyon görüşmeleri hala sürüyor

Koalisyon bekleyen Avrupa ülkeleri hükümetsiz kaldı
Editör: Turkinfo.nl
11 Nisan 2017 - 05:14
Reklam

Makedonya, Bulgaristan, Kuzey İrlanda ve Hollanda'da geçen aylarda yapılan genel seçimlerde, sandıklardan "koalisyon" çıkması, bu ülkelerde hükümetlerin hala kurulamamasına neden oldu.



 



Son dönemde derin bir siyasi kriz içinde olan Makedonya'da, 11 Aralık 2016'da yapılan erken genel seçimin ardından tam dört aydır hükümet kurulamadı.



Ülkede, uzun yıllardır süren siyasi krize Avrupa Birliği'nin (AB) arabulucu olmasıyla dört siyasi parti arasında imzalanan anlaşmanın maddelerinden biri olan erken genel seçimde, hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edememesi koalisyon hükümeti seçeneğini doğurmuştu.



Seçimin az bir farkla kazananı İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya Ulusal Demokratik Birliği (VMRO-DPMNE) lideri ve eski Başbakan Nikola Gruevski, Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilse de yapılan koalisyon görüşmeleri başarılı olmadı.



Gruevski'nin koalisyon görüşmelerindeki başarısızlığı, uzun yıllardır devam eden siyasi krizi daha da derinleştirdi.



Cumhurbaşkanı İvanov, Gruevski'nin kendisine öngörülen yasal süre içinde hükümeti kuramaması üzerine bu görevi mecliste çoğunluğu sağladığını kanıtlayana vereceğini açıkladı. Seçimde en fazla oy alan ikinci parti Makedonya Sosyal Demokratlar Birliğinin (SDSM) lideri Zoran Zaev, hükümet kurmak için gerekli çoğunluğa sahip olduğunu gösteren milletvekili imzalarını İvanov'a sunsa da istediğini alamadı.



Zaev, mecliste temsil edilen üç Arnavut partisinin oluşturduğu platform ile hükümet kurmak için uzlaşsa da Makedonyalı Arnavutların haklarını savunan ve hükümette yer almak için birtakım şartlar öne süren bu Arnavut platformu ile yapılan ittifak Cumhurbaşkanı İvanov tarafından kabul edilmedi.



İvanov, Arnavut platformunun, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da resmiyet kazanması dolayısıyla "ithal" olduğunu savunurken, VMRO-DPMNE ise bu platformun anayasaya aykırı olduğunu ve ülkenin yeniden tanımlanmasına neden olabileceğini açıkladı. Makedon milliyetçisi VMRO-DPMNE, platformun talep ettiği Arnavutçanın ülke genelinde ikinci resmi dil olmasının, kendilerince kabul edilemez olduğunu vurguladı.



Hiçbir siyasi partinin, tek başına hükümet kuracak çoğunluğa erişememesi nedeniyle üç Arnavut partinin kurduğu platform, koalisyon çalışmalarında kilit öneme sahip bulunuyor.



- Uluslararası tepkiler



İvanov'un SDSM lideri Zaev'e hükümeti kurma görevini vermemesi, uluslararası toplumun da tepkisini çekti. Ülke kamuoyu Zaev'in görevlendirilmesi konusunda ikiye bölünürken, Makedonya'daki AB ve ABD büyükelçilerinin yanı sıra AB Komisyonu Üyesi Johannes Hahn da hükümet kurma görevinin Zaev'e verilmesini istedi.



11 Aralık'taki seçimin ardından iki kez Makedonya'yı ziyaret ederek İvanov ve mecliste milletvekili bulunan parti liderleriyle görüşen Hahn, Cumhurbaşkanı İvanov'u tutumunu gözden geçirmeye davet ederek kaybedilecek zaman olmadığını söyledi.



Makedonya'yı ziyaret eden AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de İvanov'dan hükümet kurma görevine ilişkin tutumunu değiştirmesi talebinde bulunarak siyasi krizin etnik krize dönüşmesi hususunda endişe duyduğunu dile getirdi.



Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Genel Sekreteri Lamberto Zannier de ülkedeki durum hakkında endişesini dile getirerek liderlerden siyasi krize son vermelerini istedi.



- Protestolar ve erken seçim ihtimali



Siyasi kriz, şubat ayında başlayan protestolarla daha da alevlendi. Her gün ülke genelinde binlerce kişinin katılımıyla protesto düzenleyen "Ortak Bir Makedonya İçin" isimli sivil toplum örgütü, Arnavut partilerin kurduğu platforma tepki gösteriyor.



Protestocular, Zaev'i hükümeti kurmakla görevlendirmeyen İvanov'a desteğini açıkça belirtirken, ülkede iki dilliliğe karşı olduklarını ifade ediyor.



Makedonya'daki siyasi kriz derinleşerek sürerken siyasi krizden çıkış senaryoları üzerine de görüşmeler yapılıyor.



VMRO-DPMNE, siyasi krizden çıkışın Arnavut partilerin kurduğu platformu reddetmekten ve bu yıl yapılacak yerel seçimin yanı sıra erken genel seçimin yapılmasından geçtiğini savunurken, SDSM ise hükümeti kurma görevinin kendilerine verilmesi konusunda ısrarına devam ediyor.



- Bulgaristan'da hedef "tek ortaklı koalisyon"



Bulgaristan'da da 26 Mart'ta yapılan erken genel seçimin ardından hükümeti kurma çalışmaları sürüyor.



240 üyeli mecliste 95 milletvekili çıkaran Bulgaristan'ın Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşlar Partisi (GERB) lideri Boyko Borisov, yeni hükümeti kurmak için tek ortakla koalisyon yapmayı amaçlıyor.



Dört partinin temsil edildiği mecliste, 1989 yılına kadar 45 yıl iktidarda olan eski Komünist Partinin devamı Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) 80 milletvekili elde etti.



Öte yandan, aşırı milliyetçi üç partiyi bir araya getiren Birleşik Vatanseverler Koalisyonu (OP) 27, üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH) 26, ve popülist iş adamı Veselin Mareşki'nin "İrade" partisi 12 milletvekili çıkardı.



Cumhurbaşkanı Rumen Radev'in hükümeti kurma görevi vermesi beklenen Borisov, üçüncü kez başbakanlığa oturmak için OP ile görüşmeye karar verdi.



Ülke basınına göre, GERB-OP, karşılıklı pazarlıkların teknik ayrıntılarına inmeden önce, kurulacak koalisyon hükümetinin dört yıl ömrü olması ve gelecekteki olası görüş ayrılıkların erken seçime yol açmaması konusunda görüş birliği sağladı.



GERB adına görüşmeleri sürdüren eski Maliye Bakanı Vladislav Goranov, görüşmelerin zor geçtiğini, ana prensipler dışında bir yakınlaşma kaydedilmediğini ancak 19 Nisan'a dek görüş ayrılıklarını ortadan kaldırabileceklerini söyledi.



OP adına konuşan eş başkanlardan Krasimir Karakaçanov ise görüş ayrılıklarının ortak hükümet kurulmasına asla engel teşkil etmediğini ifade etti.



Bulgaristan'ın, 2018 yılının ilk yarısında AB dönem başkanlığını üstleneceğinden, kurulacak koalisyon hükümetinin en az 2018'in temmuz ayına kadar ayakta kalması planlanıyor.



- Borisov'un denge kurma çabaları zorlaşabilir



Türkiye'ye karşı düşmanlık, İslamofobi, ayrımcılık, azınlıkların haklarını sınırlandırma tutumlarıyla ön plana çıkan, AB aleyhtarı popülist söylemlerin, aşırı Rusya sevgisi ve NATO'ya karşı düşmanca politikanın sürdürülmesinden yana olan OP'nin eş başkanlarından Karakaçanov'un kurulacak hükümette savunma bakanı olmak istemesi ise Borisov'un denge kurma çabalarını zora sokacak gibi görünüyor.



Öte yandan, BSP Genel Başkanı Korneliya Ninova, Borisov'un hükümet kurmakta başarısız olması halinde, anayasal prosedürü izleyecek cumhurbaşkanından bu görevi devralmaya hazır olacağını bildirdi.



Böyle bir durumda hesaplar, BSP'nin OP dışında üçüncü, hatta dördüncü bir koalisyon ortağına ihtiyaç duyacağına işaret ediyor.



Koalisyon çıkmazına neden olabilecek bu hesaplarda, mecliste hiç kimsenin müttefik almak istemediği HÖH'ün 26 milletvekilini gündeme getirebilir.



Geçmişte iktidar uğruna görüş ayrılıkları ne olursa olsun her türlü koalisyonda kilit rol oynayan HÖH'ün desteği, BSP'yi iktidara götürebilir, HÖH de bu şekilde eski kilit siyasi rolüne dönebilir.



Seçimde en çok oy alan iki partinin de koalisyon hükümeti kuramaması durumunda, Cumhurbaşkanı Radev, görevi mecliste temsil edilen diğer bir siyasi partiye verebilir. Bu girişim de olumsuz sonuçlanırsa cumhurbaşkanı meclisi feshedip yeni bir erken seçim için tarih belirlemek zorunda kalacak.



- Kuzey İrlanda'da hükümet kurmak için ek süre verildi



Birleşik Krallık'ı oluşturan dört ana bölgeden biri konumundaki Kuzey İrlanda'da da 2 Mart'ta yapılan erken seçimin ardından hükümet hala kurulamadı.



Bölgenin özerklik yasası gereği Kuzey İrlanda, İngiltere ile birlik yanlısı bir parti ile ayrılıkçı bir partinin koalisyonu tarafından yönetilmek zorunda.



Erken seçimde 28 milletvekili çıkaran İngiltere'yle birlik yanlısı Demokratik Birlik Partisi (DUP) ile 27 milletvekili çıkaran ayrılıkçı Sinn Fein, koalisyon hükümeti kurma konusunda anlaşamadı.



Yasaya göre, mart sonuna kadar hükümet kurulması gerekiyordu ancak taraflar anlaşamayınca Londra'daki merkezi hükümet görüşmeler için 18 Nisan'a kadar ek süre tanıdı.



Koalisyonun kurulamaması halinde, bölgenin yönetiminin yeniden Londra'ya bağlanması gündeme gelebilecek.



DUP ve Sinn Fein'in oluşturduğu önceki hükümet, ocak ayında ayrılıkçı partinin, birlik yanlısı DUP'nin lideri ve bölgesel başbakan Arlene Foster'ın yenilenebilir enerji alanındaki hatalı uygulamaların yol açtığı yaklaşık 500 milyon sterlinlik kayıptan sorumlu tutarak hükümetten çekilmesiyle bozulmuştu.



Sinn Fein, Foster'ın parçası olacağı bir hükümeti kabul etmiyor. Ayrıca yerel İrlanda dilinin resmi olarak tanınması başta olmak üzere, bir dizi talepte de ısrar ediyor.



İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ın merkezi hükümeti, Londra'da Westminster'da bulunuyor.



- Hollanda'da koalisyona dördüncü aranıyor



Genel seçimin 15 Mart'ta yapıldığı Hollanda'da da koalisyon görüşmeleri sürüyor.



Seçimde en fazla oy alan Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisinin (VVD) hükümeti kurabilmek için en az üç ortağa daha ihtiyacı var. VVD ile Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA) ve Demokrat 66 Partisi (D66) arasındaki koalisyon görüşmelerinde büyük ölçüde anlaşma sağlandı.



Dördüncü parti için pazarlıkların sürdüğü Hollanda'da, ilk akla gelen seçenek bu üç partiden sonra en fazla oyu alan Yeşil Sol (GL).



Ülkedeki siyasi uzmanlar, GL'nin sadece en fazla oy alan beşinci parti olduğu için görüşmelere dahil edildiğini savunurken GL'nin yer alacağı bir koalisyona pek ihtimal vermiyor.



GL ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması durumunda, beş milletvekili bulunan Hristiyan Birlik Partisi (CU) ile koalisyon görüşmeleri yapılması bekleniyor.



Öte yandan, hiçbir parti seçimde en fazla oy alan ikinci parti konumundaki Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) ile koalisyon ortağı olmak istemiyor.



Hollanda'daki seçimde, VVD 33, PVV 20, CDA 19, D66 19, Sosyalist Parti (SP) 14, GL 14, İşçi Partisi (PVDA) 9, CU 5 ve Denk Partisi 3 milletvekili çıkarmıştı. Hükümet kurabilmek için meclisteki 150 milletvekilinin en az 76'sının desteği gerekiyor.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum