Reklam
Reklam

MHP Genel Başkanı Bahçeli:Avrupa'nın Türkiye'ye bakışı hastalıklıdır.

-"Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15 Haziran'da başlayan sözde adalet yürüyüşü Türkiye üzerinde kirli hesap ve hedefleri olan habis çevrelere koz vermekle kalmamış, önemli bir mevzi elde etmelerini de temin ve takviye etmiştir" -"Avrupa'nın Türkiye'ye bakışı hastalıklıdır. Müzakerelerin askıya alınmasıyla ilgili raporun onaylanması tam anlamıyla temelsiz, mesnetsiz, düşmanca bir yaklaşımdır. 16 Nisan halk oylamasını bir türlü kabullenemeyen, bir türlü içine sindiremeyen Avrupa köhne ve kötürüm bir t

MHP Genel Başkanı Bahçeli:Avrupa'nın Türkiye'ye bakışı hastalıklıdır.
Editör: Turkinfo.nl
07 Temmuz 2017 - 13:44
Reklam

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15 Haziran'da başlayan sözde adalet yürüyüşü Türkiye üzerinde kirli hesap ve hedefleri olan habis çevrelere koz vermekle kalmamış, önemli bir mevzi elde etmelerini de temin ve takviye etmiştir." ifadelerini kullandı.



 



Bahçeli, yazılı açıklamasında, iç ve dış siyasi gelişmeleri değerlendirdi.



İç ve dış gelişmelerin sürekli dibe doğru seyir izlediğini, risk ve tehlikelerin serpilip sivrildiğini belirten Bahçeli, Türkiye'nin her alanda gerilim yaşadığını, fitnenin kol gezdiğini vurguladı.



Bahçeli, ülkenin hem içeriden hem de dışarıdan gittikçe sertleşen, günden güne şiddetlenen bir kuşatma altında olduğuna dikkati çekti.



15 Temmuz hain FETÖ darbe kalkışmasının yıl dönümü yaklaştıkça toplumsal tansiyonun artış gösterdiğini, provokasyon ihtimallerinin çoğaldığını, kaos ve kargaşa beklentilerinin güçlendiğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:



"Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15 Haziran'da başlayan sözde adalet yürüyüşü Türkiye üzerinde kirli hesap ve hedefleri olan habis çevrelere koz vermekle kalmamış, önemli bir mevzi elde etmelerini de temin ve takviye etmiştir. CHP yollarda adalet ararken, Telafer'de Türkmenler soykırıma maruz kalmakta, Ermeniler kanlı eylemlerine yenilerini katmaktadır. Nitekim geçtiğimiz günlerde 200'e yakın soydaşımız katil örgüt IŞİD tarafından katledilmiş, Azerbaycanlı soydaşlarımızın kanı dökülmüş, ne var ki uluslararası toplumdan en ufak kınama veya itiraz duyulmamıştır. CHP, FETÖ ve PKK'nın açılan zehirli kollarına doğru hevesle yürürken Bulgaristan'da Türklere yönelik baskı ve zulüm fazlalaşmış, ayrıca çetrefilleşen Katar krizi Türkiye'yi zora sokmuştur. CHP, Türkiye'nin yıkım ve bölünmesini projelendiren odaklara göz kırptıkça, dahası onlarla aynı hizada adımlar attıkça bunalım döngüsü alanını genişletmiştir.



Terörizmin maskeli yüzleri adalet iddiasıyla anarşi ve asayişsizliğe doğru yürüdükçe Türkiye Doğu Akdeniz ve Ege'de stratejik engellemelerle karşılaşmıştır. İsviçre'nin Crans-Montana kentinde müzakere kılıfı bahanesiyle, Kıbrıs'ın tapusunu üzerlerine geçirmek için çalışan ve çırpınan Rumlara gün doğdu."



Ülkenin güney sınırları boyunca PKK-PYD'nin terör devleti kurmak için küresel güçlerden aldıkları destek ve yardımın Afrin merkezli yeni bir açmazın, milli güvenliğe yönelmiş yeni bir tahrikin somut ilanı olduğunu aktaran Bahçeli, Suriyeli mültecilerin neden olduğu kavga ve kutuplaşmaların ise çok tehlikeli bir sınıra dayandığını ifade etti.



Bahçeli, "CHP, kaybettiği adalet ve ahlakı yolda aradıkça toplumsal kaynama, sosyal gerginlikler kamçılanmıştır. CHP yürüdükçe zalimler el ovuşturmuş, hainler zemin kazanmış, hazımsızlar, husumet besleyenler, nefret salgınına tutulan yerli ve yabancı mihraklar Türkiye'nin belini kırmanın arayış ve çabasına koyulmuşlardır." değerlendirmesinde bulundu.



-"Hukuken yok hükmünde"



En son Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nun, Türkiye Raporu'na ilişkin kararının ibret ve esef verici olmasının ötesinde, hukuken yok hükmünde olduğunu vurgulayan Bahçeli, AP'nin yanlı, samimiyetten uzak, dürüst ve dostane olmaktan tamamen mahrum siyasi bir karara imza atarak Türk ve Türkiye karşıtlığını bir kez daha tescillediğini bildirdi.



Devlet Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:



"25 Nisan 2017'de, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulu'nda, 'Türkiye'nin siyasi denetim sürecine dahil edilmesine' dair karardan sonra yeni bir subjektif ve sorunlu siyasi şuursuzluk karşımızdadır. Avrupa'nın Türkiye'ye bakışı hastalıklıdır. Müzakerelerin askıya alınmasıyla ilgili raporun onaylanması tam anlamıyla temelsiz, mesnetsiz, düşmanca bir yaklaşımdır. 16 Nisan halk oylamasını bir türlü kabullenemeyen, bir türlü içine sindiremeyen Avrupa köhne ve kötürüm bir tutuma savrulmuştur. Esasen Avrupa Parlamentosu'nun güdük, çürük ve çorak kararı Türk milletinin irade ve egemenlik haklarına tahammülsüzlüğün eser ve sonucudur. Bu itibarla bizim nezdimizde hiçbir itibar ve inandırıcılığı yoktur. 16 Nisan halk oylamasında 18 maddelik anayasa değişikliğine onay veren tertemiz seçimiyle, şaşmaz demokratik tercihiyle Türk milletidir."



Avrupa Parlamentosu'nun kuvvetler ayrılığı ilkesi ve Kopenhag kriterlerini hatırlatarak müzakerelerin askıya alınmasıyla ilgili aldığı tavsiye kararını, hezeyan ve demokrasiyle ters düşen sapma hali olarak niteleyen Bahçeli, Avrupa zihniyetinin kendini yalanladığının, sözde savunduğu değerlerle çeliştiğinin altını çizdi.



Hollanda'nın 15 Temmuz'la ilgili karartma politikası ve Türkiye'yi temsilen bu ülkedeki Türklerle buluşacak hükümet üyelerine engel çıkarmasının bir nevi zorbalık, açıkça demokrasi ve özgürlük inkarı olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:



"Türkiye'nin Avrupa'dan öğreneceği bir şey olmadığı açıktır. Sistematik bir şekilde, belirli aralıklarla ülkemize Avrupa tarafından aba altından sopa gösterilmesi, küçümseme ve aşağılama teşebbüsünde bulunulması hiçbir değer ve insani mirasa sığmayacaktır. Türk milleti böylesi bir çirkin muamelenin muhatabı olmadığı gibi buna izin de vermeyecektir. AB'ye katılım müzakerelerinin durdurulması bağlamında ülkemizin tehdit edilmesi, şantaj altında tutulması asla iyi niyetli sayılamayacaktır. İp inceldiği yerden kopacaksa kopmalıdır. Türkiye hiç kimseye, hele AB'ye mahkum, mecbur ve muhtaç değildir."



Hiçbir uluslararası yapı, oluşum, teşekkül, birlik veya kuruluşun Türk milletine istikamet çizemeyeceğini, hizaya getirmeye cüret edemeyeceğini vurgulayan Bahçeli, Türk milletinin güçlü, egemen olduğunu, varlığına ve beraberlik hukukuna muhakkak surette sahip çıkacağını bildirdi.



MHP Genel Başkanı Bahçeli, MHP'nin AB'nin naz ve kaprislerine, haksız itham ve iftiralarına karşı devlet ve milletiyle yan yana, iç içe olduğunu belirterek, "Bilinmelidir ki, 15 Temmuz melun işgal plan ve senaryosunu tamamlamak isteyenler; FETÖ, PKK ve yerli taşeronları üzerinden yeni denemeler peşine düşenler ya ezilecekler ya da gömüleceklerdir. Bunun başka yol ve çaresi kalmamıştır. Çünkü konu vatandır, konu millettir, konu bayraktır, konu devletin istikbal ve istiklalidir. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'nin hak ve haysiyetinin, Türk milletinin tarihsel miras ve emanetlerinin can pahasına, fedakarca müdafaasından yanadır. Bu uğurda bir bedel varsa seve seve ödenecek, çile ve badirelere gönül huzuruyla katlanılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.



 



 



 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum