Myanmar'da Müslümanların seçimlere katılması engelleniyor

Avrupa Rohingya Kurulu Genel Sekreteri Muhammed İbrahim, Myanmar'da 8 Kasım'da yapılacak genel seçimde Müslümanların seçme ve seçilme haklarının ellerinden alındığını, Müslümanların tarihte ilk kez seçimlerde aday olamadıklarını söyledi. 

Merkezi Hollanda'da bulunan Avrupa Rohingya Kurulu'nun genel sekreteri İbrahim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Myanmar'ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana ülkede yapılan tüm seçimlerde Müslümanlarının katılabildiğini hatırlatarak, "Arakan'daki Rohingyalar tarihte ilk kez aday olamıyor. 'Vatandaşlığınız yok, seçilme niteliğine sahip değilsiniz, yasa dışı göçmensiniz' denilerek Arakanlı Müslümanların adaylıklarını engelliyorlar" dedi. 

İbrahim, Myanmar'da genel seçimlerin ordunun nüfuzu altında yapılacağına, gözlemlerine göre özgür ve adil olmayacağına dikkati çekerek, "İktidardaki ordu destekli hükümet, Rohingyaların 8 Kasım'daki seçimlere girmesini engelliyor. Parlamentoda her dönem kendi milletvekillerimiz vardı. Hatta 2010 yılında yapılan seçimlerde parlamentoda bizi temsil eden dört vekilimiz bulunuyordu ama bu kez olmayacak" diye konuştu. 

Seçim kampanyalarının da yine Myanmar ordusunun baskısı altında gerçekleştiğine ve muhaliflerin tehdit altında olduğuna işaret eden İbrahim, "Bize gelen bilgilere göre ordu, hükümet yetkilileri ve emniyet mensupları muhalif adayların seçim kampanyası yapmasını engelliyor. Ordu, kampanya yapmaya giden muhalif adayları engellemek için bazı bölgelere giden yolları kapattı" ifadesini kullandı.

Myanmar'da Müslümanların seçimlere katılımının sağlanması yönünde bir çağrının sadece ABD'den geldiğini dile getiren İbrahim, başta Almanya ve İsveç olmak üzere AB üyesi ülkelerin Myanmar'daki ticari yatırımları nedeniyle bu durum karşısında sessiz kalmasını eleştirdi.

- "Bir soykırım ile karşı karşıyayız"

Muhammed İbrahim, Rohingyaların, dünyanın gördükleri eziyete sessiz kalmasından ötürü her geçen gün daha fazla işkenceye maruz kaldığını, göçe zorlandığını ve öldürüldüğünü belirterek, bölgede acilen siyasi bir çözüm bulunması çağrısında bulundu.

İbrahim, şöyle devam etti:

"Bir soykırımla karşı karşıyayız. Bu bizim en büyük sorunumuz ve kimse anlamak istemiyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar bu konuya el atmazsa 5 ila 10 yıl gibi bir süre içinde Rohingyalar yok olacak. Myanmar'da tek bir Müslüman kalmayacak."

- "Bize sahip çıkan tek ülke Türkiye"

İbrahim, Türkiye'de 1 Kasım milletvekili genel seçiminde tek başına iktidara gelen AK Parti'yi de tebrik ederek, "Dünyada Rohingyaların sesini duyuran ve bize sahip çıkan tek ülke Türkiye. Önceki hükümetler Rohingya konusunda çok duyarlı ve işbirliği içindeydi. Kendilerine teşekkür ediyor ve yeniden iktidara gelmelerinden dolayı kutluyoruz. Yeni dönemde bize verdikleri desteğin artarak devam etmesini temenni ediyoruz" diye konuştu.

Türk halkının da Rohingya konusunda "çok duyarlı ve aynı zamanda endişeli" olduğunu iyi bildiklerini dile getiren İbrahim, "Türk halkı bize her zaman destek verdi. Sadece Türkiye'de değil Avrupa'da ve dünyanın değişik yerlerinde yaşayan bütün Türklerden daha da fazla destek ve dua bekliyoruz" dedi. 

- Arakan Project'in tepkisi 

 Myanmar'daki genel seçimden önce Arakan'da yaşayan Rohingyaların seçme ve seçilme haklarının ellerinden alınmasına tepki veren uluslararası sivil toplum kuruluşlarından biri de Arakan Project oldu. 

Arakan Project yetkilisi Chris Lewa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Myanmar'ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana ilk kez Arakanlı Müslümanların seçime girme haklarının ellerinden alındığını vurguladı. 

Lewa, Devlet Başkanı Thein Sein'in Rohingyaların geçici kimlik kartlarını iptal ederek seçme ve seçilme haklarını engellediğini belirterek, "İki ana parti Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi (NLD) ile Dayanışma ve Kalkınma Partisi'nin (USDP) listelerinde tek bir Müslüman adaya yer vermedi. Müslüman azınlığın hiçbir şekilde seçimlere katılamaması Myanmar genel seçimlerinin tarafsız ve özgür olmadığının göstergesidir" dedi.

Chris Lewa, Myanmar'da 2 milyona yakın Müslümanın oy kullanamayacağını, Çin ve Tayland sınırı yakınında 400 kadar köyde yaşayan diğer azınlıkların da güvenlik nedeniyle seçimlere girmesinin engellendiğine dikkati çekti. 

Lewa, seçmen listelerine bölgede yaşamayan veya ölmüş kişilerin eklendiğine dair çok sayıda şikayetin bulunduğuna işaret ederek, "Tüm bu nedenlerden adil ve özgür seçimlerden söz etmek imkansız" yorumunu yaptı. 

- Şiddetin alevlenmesi endişesi

Seçimler sırasında ve sonra Müslümanları hedef alan şiddet olaylarının patlak vermesinden duyduğu endişeyi dile getiren Lewa, 2010 yılındaki seçimlerden bu yana durumun her geçen gün kötüleştiğini anlattı.

Lewa, "Seçim gününde ve sonrasında Rogingyalara yönelik şiddet olaylarının çıkmasından endişeliyim. Merkezi hükümet, aşırı uçları sakinleştireceğine onlara daha çok destek veriyor ve durum her geçen gün kötüye gidiyor" ifadesini kullandı. 

Nobel ödüllü muhalif lider Aung San Suu Çii'nin liderliğindeki NLD'nin bile Arakan'da yaşananlara sessiz kaldığını hatırlatan Lewa, NLD'nin bu tutumunu Arakan'dan oy alma beklentisinin bulunmamasına bağladı.  

Lewa, "Bu bölgede aşırı unsurlar etkili. NLD'nin parlamentoda çoğunluğu elde edebilmesi için oyların çok büyük bir kısmını alması gerekiyor. Çünkü parlamento üyelerinin yüzde 25'ini atanmış ordu temsilcileri oluşturuyor ve bunlar Arakan'da şiddet olaylarına karışan radikalleri destekliyor. Dolayısıyla Suu Çii'nin parlamentoda çoğunluğu ele geçirme şansı yok" öngörüsünde bulundu.