Tencere Krallığı'ndan turizm Sultanlığı'na

Hollanda'da 'Tencere Kralı' olarak ün yapmış olan Turgut Torunoğulları, Fethiye, Marmaris, ve İstanbul'daki 7 oteli ve binlerce turizm konutu inşaatı ile 'Turizm Sultanlığı' kurdu.

Tencere Krallığı'ndan turizm Sultanlığı'na
Editör: Turkinfo.nl
01 Temmuz 2016 - 05:14

İlhan KARAÇAY gitti, gördü ve yazdı:

TENCERE KRALLIĞI'NDAN TURİZM SULTANLIĞI'NA





50 yıllık gazetecilik yaşamımda pek çok Türk'ün başarı öykülerini yazmışımdır. Ekmek parası için Avrupa yollarına düşen, tek amaçları kendilerine ve ailelerine ekmek parası kazanmak olan cefakar Andolu insanlarının, daha sonraki başarı öykülerini benden başka pek çok meslektaşım da dile getirmişlerdir. Ancak bir Türk var ki, O'nun çalışma azmi ve girişimci ruhu, üzerine basa basa anlatılması gereken bir gelişmedir.



Turgut Torunoğulları, tam 20 yıldır tanıdığım bir dosttur. O'nu tanıdıktan sonra pek çok haberini yapmışımdır. Ama, Hollanda'nın den Bosch kentinde bir sokakta bulunan işyerlerini ve evlerin tamamını satın aldığı zaman yazdığım, 'Bir Türk uzun bir sokağı satın aldı' haberi, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada yankı yapmıştı.



 





 

Tencere Krallığı'ndan sonra Turizm Sultan'ı olan Turgut Torunoğulları (solda), muhteşem manzaralı otelini bize gezdirdi

 

Turgut Torunoğulları Hollanda'da yaptığı tencere pazarlamacısı olarak 'Panne man' yani tencereci adam olarak tanınmıştı. Daha sonra adı 'Tencere Kralı'na çıkmıştı. Ama şimdi O tam anlamıyla bir turizm fenomeni oldu. Bu nedenle de O'na bundan sonra 'Turizm Sultanı' demek gerekecek.



Torunoğulları'nı bir daha yazmak için, O'nun Marmaris'teki yeni oteline gittik.

'Gittik' diyorum, zira oteline sadece beni değil eşimi de davet etmişti.

Biz tahsis ettiği muhteşem suitte bir hafta muhteşem bir tatil yaptık. Ama bu ara çalıştık da tabii..



 





 

Torunoğulları, çok geniş bir alana yayılmış olan otelini bize göstermek için özel araba ile bizi gezdirdi

 

İsterseniz, Torunoğulları'nin Marmaris'teki son faaliyetlerini yazmadan önce, O'nun geçmişine bir göz atalım. Yazımın sonunda da Marmaris'e geri dönelim. Kars'ta 8 çocuklu bir ailenin çocukları olarak gurbete çıkan ve Hollanda'da 'tencere pazarlama elemanı' olarak çalışırken, patronluğu ele geöiren Turgut Torunoğulları, şimdilerde Beşiktaş Jımnastik Kulübü'nün yönetim kurulu üyesi olan ve dış transfer ile ilgilenen kardeşi Erdal Torunoğulları'nı da yanına alarak tencere işini büyütmeye başlar.



Hollanda'da Beşiktaşlilar Derneği Başkanı olan diğer kardeş Aykut Torunoğulları'da katkı sağlamaya başlayınca, Torunoğulları'nı yıkacak bir güç düşünülmez oldu.

Turgut Torunoğulları, diğer kardeşleri ve aile fertlerinin katkılarıyla büyük bir pazarlama ekibi oluşturdu  Simtronik markasıyla üretim ve pazarlama yapan şirkete Edelstaal Group adını koydu. İtalya'da tencere üretimi yapan Cartossi Ailesi'yle yüzde 50-50 ortak oldular. İtalya'daki fabrikayla üretime devam ediyorlar.



1992'de de Ertan ve Aykut Torunoğulları'nın katılmasıyla İsviçre ve Avusturya pazarında örgütlenen Edelstaal Group, şu anda Avrupa ülkelerinde randevuyla evde aktif pazarlama sisteminde 1400'e yakın eleman çalıştırıyor. Hollanda, Belçika, Fransa, İsviçre, Avusturya, İtalya, Portekiz, Yunanistan, Rusya, Litavanya, Polonya, Macaristan, Güney Afrika, Malezya, Filipin, Meksika, Avustralya, Japonya ve ABD'de tencere satıyor.



Torunoğulları kardeşler,



Torunoğulları kardeşler, tencere işinden kazandıkları parayla önce Fethiye'ye turizm yatırımı yaptılar. Daha sonra bu sektördeki yatırımları çoğalmaya başladı.



İŞADAMLARI BAŞKANI



Turgut Torunoğulları, Hollanda'daki Türk İşadamları Derneği HOTİAD'a başkan oldu. Daha sonra Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK'in Avrupa Başkanı oldu. Her iki kurumda başarılı işlere imza atan Torunoğulları'nın en büyük başarısı ise, yurtdışından anavatana götürülen ve sadece 6 ay süre kalabilen otomobillere, iki yıl kalma yasasınının çıkmasında en büyük rolü oynaması oldu.



 





 

Torunoğulları, Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTİAD Başkanlığı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK'in Avrupa Başkanlığı sırasında büyük başarılara imza attı

 

MARMARİS



Torunoğulları ile görüşmek için gittiğimiz Marmaris'te, Sentido Orka Lotus Beach Oteli'nie nasıl gideceğimizi sorduğumuz zaman, 'Turgut beyin oteli mi?' diye karşı bir soru alınca, 'Vay be' demeden edemedik. 'Bizim Turgut' artık Marmaris ve Fethiyeliler'in de Turgut'u olmuştu.



Oteli bulup resepsiyonuna geldiğimiz zaman bize yer ayrılmamış olduğunu söylediler. Ben de Turgut beyin misafiri olarak davul zurna ile karşılanmasyı bekliyordum (!).

Turgut'u GSM'den aradım. 'Patron, bizi oteline almıyorlar ha!' deyince, 'Hemen geliyorum' dedi ve bir dakika sonra resepsiyonda oldu. 'Bunlar sana normal bir oda verirler diye haber vermedim. Senin yerin, benim misafirlerimin ağırlandığı Kral Dairesi'dir' deyince, eşimim asılmış olan suratında güller açtı.



Turgut, çok geniş bir alana dağılmış olan otel odalarına gidişin zor olması nedeniyle devreye soktuğu özel arabalardan biri ile bizi odamıza götürdü. Daha sonra aynı araba ile bize otel alanını gezdirdi. Daha sonra da deniz turu ve paraşüt gösterisi yaptırdı. Bu ara ben de özel fotoğrafçım ile görüntüler alıyorduk.



 





 

Torunoğulları (ortada), otelindeki Blue Bar'da bize yaşam öyküsünü anlattı



Yol boyu gördüğümüz boş otellere karşın, Turgut'un otelinde yüzde 60-65'lik bir doluluk oranı vardı. Yani otel dolu gibiydi.

Bir akşam üzeri oturduğumuz Blue Bar'da sordum kendisine:

Bu doluluğu neye borçlusun?

Anlatmaya başladı.

' Bu otelin yapımına 15 yıl önce başlandı. Önce Hilton olacaktı. Daha sonra çok el değştirdi. 3 yıl önce bu durumu duyunca buraya geldim ve oteli ben devraldım.

Geçen yıl tamamladığımız otel için dünya devi olan Thomas Cook ile anlaştım. Thomas Cook'un tek şartı otele Sentido adını koymaktı. Müşterilerimizin çoğu Thomas Cook tarafından geliyor. Bu da bizim için büyük bir şans'



Turizmcilikteki faaliyetlerinin neler olduğunu sorduğum Torunoğulları şunları anlattı:



'Fethiye ve İstanbul'dan sonra Marmaris'te de Sentido Orka Lotus Beach & SPA Oteli,

1 Mayıs 2015 tarihinde hizmete girdi. "Orka" markasıyla yıllardır, özellikle İngiliz ve Hollandalı turistleri ağırladık. Fethiye Çalış'ta 5 yıldızlı otel ile Aqua Park'ı hizmete sokacağız. İzmit'te 2016'da 700'e yakın villanın açılışını gerçekleştik. Fethiye'de Orka Club, Orka Sunlife, Orka Butik ve İstanbul'da da Orka Royal Otel,  Marmaris'te Nergis Beach ve Nergis Select otellerini bünyemize kattık. 2017'de ise Amsterdam'da otel açmayı planlıyoruz. Hollanda'da otel ve kongre merkezi yapmayı planlıyoruz.'



 





 

Torunoğulları'nın Sentido Orka Oteli'nin en iyi görüntüsünü almak için tekne ile denizde açıldık. En iyi görünümü de kendimiz ile birlikte aldık

 

Torunoğulları sadece para kazanan bir adam değil. Kazandığı prayı paylaşmasını da bilen bir yapıya sahip. O'nun sosyal ve kültürel alanlardaki yardımları da takdirle karşılanıyor.



Anlatmaya devam ediyor Torunoğulları:

'Doğduğumuz toprakları unutmadık. Kars'ta yaptırdığımız Anadolu Kız Meslek Lisesi ve Erdağı Köyü İlkokulu'ndan sonra şimdi de kız yurdu ve 200 bin metrekarelik alana fidanlık yapacağız.



 





 

Torunoğulları kardeşler, Hollanda'daki Simtronik adlı firmalarındaki tanıtım panosu önünde



Hayatta, küçüklükten bu yana ne istediysem oldu. Eşime âşık oldum; onunla evlenmek istedim ve oldu. İşlerimde çok çalıştım ve karşılığını gördüm. Aile bireylerimle ve ortaklarımla sıkıntısız işler yaptım; onlarla verimli paylaşımlarda bulundum. Biraz durumum iyi olduğunda hedeflediğim bir konu vardı: Doğduğum köye bir okul yaptırmak. Çok şükür, köyüme bir ilköğretim okulu yaptırdık. Doğuda kız çocukları pek okutulmaz ya... Kız çocuklarını eğitim seferberliğine katmak amacıyla bir

Kız Sağlık Meslek Lisesi yaptırdık. Ayrıca bu çocuklarımızın staj ve iş bulmaları açısından yine Kars'a bir özel hastane yaptıracağız. Son bir isteğim de Kars'a soyadımızı taşıyan bir üniversite kurabilmektir. Bunlar bizim için bir hayal değil artık. Sadece zamanlamasını bekliyoruz. Hayal olarak gördüğüm; ama var olan yapılanmamızla hedeflediğimiz Orka Oteller Zinciri'ni de Hilton zincirleri gibi dünyanın her yerinde açmak istiyoruz. Tüm bunların yanında sosyal anlamda okumak isteyip okuyamayanlara ve Türkiye'den Hollanda'ya gidip  de master yapan ve eğitim gören çocuklarımıza yardımcı oluyoruz.'



 



 





 

Torunoğulları'nın Kars'ta hizmete sundukları Sağlık Lisesi'nin açılış töreninden

Ailesi, Turgut Torunoğulları için çok önemli. Kars'tan Fethiye'ye göç eden anne ve babası, hayvancılığı devam ettiriyor. Oetlde tanıştığım anne ve babası çocuklarıyla gurur duyuyorlar.



Kardeşleri ve çocukları da O'nunla gurur duyuyorlar.



'Ticaret hayatımda ve özel yaşantımda "aile kavramı"na çok önem veriyorum ve "aile kavramı"nı her şeyin üstünde tutuyorum' diyen Torunoğulları,  şş yaşantımdan arta kalan zamanları aileme ayırıyor. Çocukları ile  ilgileniyor. Hayata da devamlı pozitif bakıyor. 'Kimseyle en ufak bir dargınlığım yoktur, kimseye karşı kin tutmuyorum. Sevgi, saygı ve hoşgörüyü hayatımın merkezinde görüyorum ve herkese karşı sevgiyle yaklaşıyorum.' diye de sözlerini tamamlıyor.

    

Torunoğulları'nın İtalya'daki tencere fabrikası ve tencerelerini tanıttığı bir toplantıda Lahey Büuükelçimiz ve Rotterdam Başkonsolosumuz ile...



***



Vefakar ve cefakar kadın...



7 yıl öncesine kadar cıvıl cıvıldılar, 7 yıl önce felç olan kocasına cıvıl cıvıl hizmet ediyor

 

İnsanlar vefa ve cefa sözcükleriyle bir şeyler anlatmaya çalışırlar. Ben de gazetecilik yaşamımda pek çok vefalı ve cefalı tema ile haberler yazdım. Ama Marmaris'te tatil yaparken gördüğüm bir vefa ve de cefa konusu beni ve eşimi  çok duygulandırdı.

Marmaris'te, Sentido Orka otelindeyiz.



Patron Turgut Torunoğulları ile Blue Bar'da buluşacağız. Akşam saat 20.00 sularıydı.

Eşim ile Turgut'u beklerken, özürlü  sandalyesine oturmuş bir adam geldi yanımıza. Özürlü sandalyesini  bir bayan kullanıyordu. Bir köşeye çekildiler. Felçli olduğu anlaşılan adama bir içki ısmarladı yanındaki bayan. Adam içkisinden bir yudum aldı ama hemen ardından da başı öne eğildi ve uyumaya başladı.

O gece, gördüğümüz bu manzara ile uyumaya çalıştık ama nafile.

Sabah kahvatıya indiğimiz zaman aynı çifti bu kez kahvaltı salonunda gördük.

Kadın elindeki kahvaltı çanağı ile adama yaklaştı ve ağzına birşeyler sokmaya çalıştı.

Adam ağzını açıyor, verilen lokmayı yiyor ama iki dakika sonra başı yine öne eğiliyor ve uyuyor.



 





 

Sabah kahvatıya indiğimiz zaman aynı çifti bu kez kahvaltı salonunda gördük.

Kadın elindeki kahvaltı çanağı ile adama yaklaştı ve ağzına birşeyler sokmaya çalıştı

Adam ağzını açıyor, verilen lokmayı yiyor ama iki dakika sonra başı yine öne eğiliyor ve uyuyor.



Adam, özürlü sandalyesi ile, Turgut Torunoğulları ile biz görüşürken arka fonda görünüyordu. yani elimde admla ilgili bir fotoğraf vardı. Onlardan habersiz birkaç dugusal söz ile bir haber yapılabilirdi. Ama ben bunu tercih etmedim. Tercihim,  kadın ile konuşmak ve bu ikilinin acılı öyküünü kendilerinden dinlemekti. Kadına yanaştım ve isteğimi anlattım. 'Memnuniyetle' dedi.



Birkaç fotoğraf çektikten sonra, lobide buluşmak üzere kahvaltı salonundan ayrıldık.



 





 

Akşam saatlerinde Sentido Orka Oteli'ndeki Blue Bar'da patron Turgut Torunoğullarını beklerken, arka tarafımızdaki masada oturan Nurtan ve Erol çifti dikkatimizi çekmişti

 

Lobiye girdiğimiz zaman adam yine özürlü sandalyesindeydi.

Kadın O'na yine bir şeyler yedirmeye çalışıyordu.

Adamın elini sıktım. O da sıktı elimi.

'Nasılsın' dediğim zaman hiç zorlanmadan 'iyiyim' diyebildi. Bu durum beni çok sevindirdi. Zira iki gündür üzüntü ile izlediğimiz bu adam, ihtiyaç hissettiği zaman konuşabiliyordu.

Acaba ihtiyaç hissettiği zaman yürüyebiliyor muydu?

Maalesef bunun cevabı hayır oldu.

Kimdi bu adam?

Adı Erol Gülbay'dı. Samsunlu bir ailenin çocuğuydu.  1966 yılında Yıldız Teknik Üniversitesinde okurken, Almanca dersinden sınıfta kalmıştı. O da kalktı Almanya'ya gitti, hem eğitimini tamamladı hem de zayıf olan Almancasını güçlendirdi.

Samsun'a tatile geldiği zaman, bir asker kızı olan Nurtan ile tanıştı. Tanışıklıklarının üzerinde birkaç geömeden, cıvıl cıvıl olan bu iki genç biribirlerine aşık oldular. 10 gün içinde evlenmeye karar verecek kadar sevdiler biribirlerini.

Erol Gülbay kendi ailesini çabuk ikna edebilmişti. Nurtan'ın ailesi bu çabuk evliliğe ne diyecekti acaba?



 





 

Lobiye girdiğimiz zaman adam yine özürlü sandalyesindeydi. Kadın O'na yine bir şeyler yedirmeye çalışıyordu.Adamın elini sıktım. O da sıktı elimi. 'Nasılsın' dediğim zaman hiç zorlanmadan 'iyiyim' diyebildi. Bu durum beni çok sevindirdi

 

Nurtan'ın anne ve babası, çok sevdikleri ve değer verdikleri kızlarının kalbini kırmak istemediler ve evliliğe razı oldular.

Nurtan ile Erol birlikte Almanya'ya gittiler.

Tam 5 yıl kaldılar orada. Erol hem okuyor, hem de Bussink firmasında personel memurluğu ve tercümanlık yapıyordu. Nurtan da sevdiği işlerde çalıştı ama İstanbul'a dönmek istiyordu. Bir gün boşanma pahasına da olsa kocası Erol'a bunu söyledi. Erol eşinin isteğini çok makul gördü ve 1971 yılında birlikte dönüş yaptılar.  Önce Ankara'ya yerleşmek istediler. Nurtan'ın Ankara'da bir abisi vardı. Ama olmadı, birlikte İstanbul'a gittiler ve yerleştiler.

Efes Pilsen Almanca bilen elaman arıyordu. Erol bu iş için başvurdu ve hemen kabul edildi.

İstanbul'da mutlu günler yaşadılar. Emeklilik yaklaştığı zaman İzmir'e yerleşmek istediler. Zira iki oğullarından biri Ankara'da, diğeri de İzmir'de yaşıyordu.

İzmir'de gençlik yıllarındaki cıvıl cıvıl yaşamlarını idame ettirmek niyetindeydiler. Ama 7 yıl önce bir kalp spazmı geçiren Erol, cıvıl cıvıl olan eşi Nurtan'ı ve oğullarını hüsrana uğrattı. Zira Erol'a kısmi felç gelmişti. Başlangıçta yürüyebiliyordu ama sonrada tekerlekli özürlü arabasına mahkum oldu Erol.

Eşinin felçli oluşuna çok üzülen Nurtan, O'na çocuğu gibi bakmaya başladı. Erol'un da çok üzgün olduğu her halinden belli oluyordu. Nurtan bir gün eşine sordu: 'Seni bir tatil yerine götüreyim mi, nereye gitmek istersin?' diye sorduğu zaman, Erol'un dudaklarından 'Marmaris'  kelimesi dökülmüştü.

Nurtan hiç tereddüt etmeden Marmaris'teki Sentido Orka Oteli'nden rezervasyon yaptırdı ve 10 günlüğüne buraya geldi.

İşte, biz de bir zamanların cıvıl cıvıl sevişen bu çiftin acılı yaşamına şahit olma şanssızlığını yaşadık. Biz üzülüyorduk ama, Erol ile Nurtan neşelerinden birşey kaybetmemişlerdi.

Biz Sentido Orka Oteli'nden ayrılırken, onlar  5 gün daha fazla  kalacakları Marmaris'te günlerini gün edeceklerdi.

İnşallah seneye aynı çifti yine Sentido Orka Oteli'nde görmek nasip olur.



FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum