Türkiye'de eksen kayması yok

Türkiye'de eksen kayması yok

Türkiye'de eksen kayması yok
Editör: Turkinfo.nl
14 Haziran 2010 - 19:50
AB Genişleme Komiseri Stefan Füle ‘Türkiye’nin ekseninin kaydığı’ iddialarına son noktayı koydu: Tam tersi AB’nin Türkiye ile hareket etmek için nedenleri artıyor.Füle Star gazetesine bir mülakat verdi.

Türkiye-AB ilişkilerinin Brüksel’de emanet edildiği büro, AB’nin Hükümeti diyebileceğimiz AB Komisyonu’nun Genişleme Bölümü. O bölümün de başında Stefan Füle bulunuyor. Füle, Türkiye-AB müzakereleri denince ilk akla gelen isim. AB Komisyonu’nun Genişlemeden sorumlu yeni Komiseri Stefan Fule, halefi Olli Rehn’den çok farklı bir portre.

Şimdi AB Komisyonu’nun ekonomiden sorumlu komiserliği görevini sürdüren Olli Rehn, soğuk ve mesafeli duruşuyla tam bir kuzeyli politikacı portresine sahip bir isimdi. Çek Cumhuriyeti’nin AB Komisyonu’ndaki temsilcisi olan Stefan Füle ise sıcakkanlılığıyla dikkat çekiyor. Ekibini oluştururken de güleryüzlü isimleri tercih ettiği Brüksel kulislerinde konuşuluyor. Füle’nin sözcüsü Angela Filote de, Türkçe bilen ve Türkiye’yi yakından tanıyan bir isim.

TÜRKİYE’NİN ADIMLARI AB İLE ÇELİŞMİYOR 

Stefan Füle, Türkiye-AB ilişkilerinin bu en kritik ve kimilerine göre Kıbrıs düğümü nedeniyle “her an herşey olabilir” denilen döneminde, iyimserliğiyle dikkat çekiyor. Brüksel’de star’a gelişmeleri değerlendiren Füle, bardağın dolu tarafını görmeyi tercih ediyor.

Stefan Füle, eksen kayması tartışmalarına ise şu sözlerle son noktayı koyuyor: “Türkiye’nin attığı adımların AB’ye olan yönelimiyle çeliştiği görüşünü paylaşmıyorum. Katılım süreci ve AB süreciyle çelişmiyor atılan adımlar. Türkiye çok önemli bir ülke ve bölge için önemi giderek artıyor. Elbette, AB’nin de Türkiye ile birlikte olmaktaki çıkarları artıyor. AB sadece katılım sürecinde değil, dış politika konularında da Türkiye ile çalışmakta daha istekli. Komşularla sıfır politika diye adlandırılan politikadan önemli sonuçlar bekliyoruz.”

VERİLEN SÖZLER KARŞILIKLI TUTULMALI 

Füle, Türkiye’nin İran’ı müzakere masasına getirme yolundaki tüm çabalarının memnuniyet yarattığını kaydetti.

Füle, iç ve dış politikaya ilişkin önemli mesajlar verdiği röportajını anahtar Türkiye’nin elinde ve öncelik reformların devamı mesajıyla tamamlıyor. Karşılıklı verilen sözlerin tutulmasının altını çizerek.

Anayasa paketi katılım için kilit

Anayasa değişikliğini katılım süreci açısından kilit bir girişim olaran niteliyor: “Oldukça önemli bir inisiyatif. Daha önce de bu yöndeki görüşlerimi dile getirdim. Tekrarlamak istiyorum. Anayasa paketi doğru yolda ilerliyor. Katılım sürecinin devamı açısından gerekli olan reformların gerçekleşmesi yönünde ilerliyor.” CHP’nin paketi Anayasa Mahkemesi’ne götürmüş olması ise dikkatle not edilmiş gibi görünüyor.

“Anayasa paketinin sadece içeriği değil, kabul edilme biçimi de oldukça önemliydi. Tüm siyasal çevrelerin, sivil toplum kuruluşlarının uzlaşmasını tercih ederdik.”

Peki başlıklar? İspanya dönem başkanlığının başında, Madrid’den en az dört başlık açılacağı yönünde açıklamalar gelmişti. Bu konudaki yorumları şöyle: “İspanya dönem başkanlığının çabalarına ve dönem başkanlığı bitmeden en az bir başlığın açılabileceğine ilişkin iyimserliğim devam ediyor. İspanya’dan sonra dönem başkanlığını devralacak olan Belçika’dan da beklentilerim yüksek. İki taraf açısından da kredibilite konusu çok önemli. AB tarafından beş yıl önce verilmiş olan sözlerin tutulması, Türkiye açısından da reformlara devam edilerek bu kredibilitenin güçlenmesi oldukça önemli.”

Motor, Kıbrıs değil reform

Genişleme Komiseri Füle, “Kıbrıs konusunda kötümser değilim. Eski lider Mehmet Ali Talat ve Hristofyas önemli bir gelişme kaydetti. Derviş Eroğlu’nun açıklamaları ve Hristofyas ile yaptıkları ilk görüşmeler güven ve cesaret vericiydi. Aynı yönde ilerlemeye devam edileceğini gösterdi” dedi. Füle, üyelikte kilit noktanın Kıbrıs olduğuna katılmıyor anahtarın reform sürecinde olduğu yorumunu yapıyor: “Bana göre katılım sürecinin gerçek motoru reform sürecidir. Kıbrıs da önemli bir unsur elbette. Kıbrıs sorununun çözümü katılım sürecini kolaylaştırır. Ancak sürecin gerçek motoru reformlar.”

Füle, Türkiye’nin Ankara Anlaşması’nın ek protokolünü uygulaması yani limanlarını Rum gemilerine açmasıyla ilk etapta altı başlığın müzakerelere açılacağını kaydediyor. Füle Türkiye’nin Ankara Anlaşması’nı imzalayarak limanlarla ilgili yükümlülük altına girdiğini vurguluyor. Yani “koşulsuz olarak Türkiye üzerine düşeni yapmalıdır” diyor.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum