Artan aşırı sağ eğilimi ile gelen şiddet

Keskin sirke küpüne zarar
Norveç’te 93 kişinin öldüğü kanlı saldırının ardından dünya terör gündemiyle yeniden sarsılmaya başladı. Öldürülenlerin tamamına yakınını gençlik kampındaki gençler oluşturmakta.  Ağaçlara tırmanmaya çalışmışlar, sağa sola kaçmışlar ancak nafile bu denli gözü dönmüş ve soğukkanlı bir teröristi dünya daha önce hiç görmedi.

Müslümansa ‘Terörist’ Batılıysa ‘Çılgın’
Dehşet verici cinayetlerin faili için daha önce Müslüman terörist diyenler, bu kez “cinnet geçirmiş, sarışın bir Norveçli”, demeye başladı. Yani Müslüman olunca terörist, sarışın, faşist Norveçli olunca cinnet geçirmiş adam!” Hatta bebek yüzlü, son derece yakışıklı kavramları da kullanarak olayı hafifletmeye çalışıyorlar. 

Herkesin gözünü İslami örgütlere çevirdiler ve yapanın Norveçli, aşırı sağcı ve dinci birisi olması ŞOK yarattı.  Alın size Hristiyan bir terörist, yapanın Norveçli olmasından dolayı şoktaymış… Ne yani 93 genç tek tek katledilecek ve yapanın başka din veya ırktan olması şok yaratmayacak mıydı? Yada üzülmeyecek miydiniz?  Geçelim bunları.. Teröristin dini ırkı olmaz, terörist teröristtir… Ama illaki dini olur diyorsanız,  her ne kadar kabul etmesem de, İslami terörist sizlere göre nasıl varsa, Hristiyan teröristte bas baya var ve gördünüz son yaşananları.

Avrupa ülkelerinde 11 Eylül saldırısından sonra İslam’a karşı artan kin ve nefret öyle bir körüklendi ki, buna tüm Avrupa ülkelerinin basını, medyası ve politikacıları katkı sağladı. Hemen hemen her Avrupa ülkesinde aşırı sağ güç kazanmaya başladı,  hatta Hollanda başta olmak üzere birçok ülkede sırf Müslümanlara ve İslam’a karşı çıkışlarından dolayı bazı partiler ülkenin politikasını belirleyecek kilit konuma geldi. Bunun en güzel örneği Hollanda,   İlk olarak İslam’a ve Müslümanlara karşı fitne filmini çıkarıldı, ardından sürekli olarak her türlü medya aracılığı ile başta İslam dini olmak üzere Hollanda’da yaşayan göçmenler hep tartışma konusu yapıldı.  Bir kurtarıcı, bir ilah gibi göründü ve hükümet ortağı oldu.

Avrupa Artık İslam fobisinden vazgeçmeli ve bunu bir iç siyaset malzemesi olarak kullanmaktan derhal vazgeçmelidir.

Her büyük olayın ve saldırının ardından İslami terör aranmakta. Haberin detayları saatlerce  geciktirilmekte ve o gecikme sırası yapılan haberler ile Müslüman suçlu aranmakta. Haberin detayları ortaya çıkınca ise şok yaşanmakta.  Artık suçluyu başka yerde aramaya son verin, dışarıda arama alışkanlığı yüzünden hep ülkenin penceresinden başa ülkelere bakar olmaktan vazgeçip, ülkenin içine bakın.

Her saldırıdan sonra faturayı Müslümanlara kesmekten vazgeçin, son saldırıların hepsi içeriden ve kendi insanınızdan gelmiştir.  Daha fazla acıların veya sizin deyiminizle ŞOKların yaşanmaması için ülkedeki aşırı sağ eğilimli örgütleri takibe alın. Uç örgütleri ve bu söylemde bulunan parti ve tabanlarını ciddi teknik takibe alın.
Norveçli teröristin bir Wilders hayranı olması, yine Hollanda’nın eski İslam düşmanı siyasetçisi Ayaan Hirsi Aliye Nobel ödülü verilmesi çağrısı ve öldürülen eski siyasetçi ve aşırı sağ eğilimli Pim Fortuyn’ü anması dikkat çekici.

Ancak tekrar söylüyorum, bunu yapanların hangi din olursa olsun din ve iman ile alakası olamaz. Kafayı yemiş, kendini herkesten üstün gören, tüm hayatı boyunca kendi ırkı dışındakileri hep suçlaya gelmiş ve her kötü olayı ve gidişi onlara bağlamış son derece çarpık ve sağlıksız zihniyetin türettiği insanlardır.
Hollanda 9 Nisan günü 24 yaşındaki Tristan van der V tarafından Alpen aan de rijn şehrindeki alışveriş merkezine makineli silahlı ile dalıp rast gele önüne geçen herkesi öldüren olay ile sarsıldı. 7 masum insan hayatını kaybetti ve toplam 17 kişide yaralandı.  Saldırı sırasında ve hemen sonrasındaki tüm haberler terör saldırı olarak yayın yaparken, ülkede yaşayan Müslümanlarda aman bunun yapan Müslüman olmasın diye bir dualı bekleyiş vardı. Çünkü fatura tüm Müslümanlara kesilecekti. Çevrenizde bir Hollandalı varsa, ilk duyacağınız sözde dua etki yapan bir Müslüman olmasın… aba altında soba…
Norveç’te yaşananlarda da aynısını gördük.
Amsterdam şehrindeki farkı kreşlerde çalışmış olan bir Hollandalı genç toplam 50 den fazla 4 yaşlarında çocuğa cinsel istismar yapma suçunda tutuklandı ve Hollanda 2. Büyük şokunu yaşadı.

Şimdide Norveçli bir gencin yaptığı katliam, Katillerin hiç biri Müslüman değil, hiç birisin ardından İslami bir örgüt çıkmadı, bütün bu olanları normal mi görmek lazım, bu insanları sadece bir çılgınlık yapmış diye geçiştirmek mi lazım?

Olayın arkasındaki isim olan 32 yaşındaki Anders Behring Breivik’in aynı anda iki eylemi yapmayı nasıl başardığını ve 6 ton gübre ile nasıl bomba yaptığı merak konusu.  Tam otomatik silahı ve yüzlerce mermiyi nerden aldı?  Profesyonellerin kullandığı tam otomatik silahı bu derece kullanma eğitimi kim verdi? Evi cephanelik gibi olan bu genç bu kadar silahı ve patlayıcıyı yalnız başına nasıl temin etti? Gerçekten yalnız başına mı yaptı yoksa arkasında istihbarat örgütlerimi var?  

Bir gazetede okuduğum şu yorum doğru olabilir mi?
Çocukların tatil yaptığı kampta kıyım görevi verdi ve 91 çocuk öldü:
Bir Avrupa ülkesi Filistin`i nasıl tanır?", denildi ve Norveç "hemen cezalandırılmalı" hesabına gidildi...
Norveç`e gereken ders verildikten sonra,  bunların üstünü kapatmak içinde, ünlü bir Sanatçıyı öldürdüler...
"Alkolik olan bu Sanatçının ölümü yüksek doz dan oldu" denilecek, Dünya halkının dikkati dağıtılacak, plan bu...
Sanatçının öldürülmesinden kimse şüphelenmez,  otopsi yapılmaz,  çünkü Sanatçıyı herkes alkolik ve esrarkeş zannediyor...
Evet, Sistem Norveç`i cezalandırdı... Anlayan anlar...