"Adalet Gözlemevi Projesi"

Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, her suçta olduğu gibi cinsel istismar konusunda da istatistiki rakamlar ve dosya sayılarının mevcut olduğunu ancak mağdurları sayı ve dosya olarak görmediklerini belirterek, "Oradaki yaşanmışlıkları, travmaları, mağduriyetleri de hissettiğimizi bilmenizi isterim" dedi.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Mağdur Hakları Daire Başkanlığı ile UNICEF Türkiye'nin desteği, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAv) iş birliğiyle Uluslararası Çocuk Merkezince (UÇM) yürütülen, Hollanda Kraliyet Büyükelçiliğinin mali destek sağladığı "Türkiye’de Cinsel İstismar ve Sömürü Mağduru Çocuklar İçin Çocuk Dostu Adalet Gözlemevi Projesi" kapsamında hakim, savcı, avukat, sosyal çalışmacı ve polis memurlarına yönelik eğitim toplantısı yapıldı.

Yeldan, kent merkezindeki otelde gerçekleştirilen toplantıda, adaletin toplumsal ihtiyaç olduğunu kaydederek, herkese gerekli adalete en çok güçsüz ve korumaya muhtaç çocukların ihtiyaç duyduğuna dikkati çekti.

İster suça sürüklenen, isterse mağdur olsun, çocuklara sunulacak adaletle geleceğe yatırım yapılacağını anlatan Yeldan, çocuklar ve kadınların toplumun korunması, her açıdan himaye edilmesi gereken önemli kesimini oluşturduğunu vurguladı.

Cinsel istismara uğrayan çocukların tekrar örselenmelerini önlemek amacıyla Çocuk İzlem Merkezinin kentte 2012'nin kasım ayında faaliyete geçtiğini, merkezin suçla mücadelede önemli yer tuttuğunu ve faaliyetlerinin daha etkin hale getirilmesi gerektiğini düşündüğünü aktaran Yeldan, şunları söyledi:

"Her suçta olduğu gibi, bu konuda da istatistiki rakamlar, dosya sayıları mevcuttur ancak biz mağdurları sayı, dosya olarak görmüyoruz. Oradaki yaşanmışlıkları, travmaları, mağduriyetleri de hissettiğimizi bilmenizi isterim. Çocuk İzlem Merkezinde ifade alınırken, kamera kaydının kalitesi bile o kadar önemli ki, cinsel istismar mağduru çocukların söyledikleri kadar söylemedikleri, sustukları, durdukları, gözyaşları, gözündeki nem bile mahkemelerimizi, yargı makamlarımızı bu konuda karar verme noktasında çok destekliyor. Delillendirmenin çok zor olduğu bu suçlarda, işin uzmanları marifetiyle mağdur beyanının çok sağlıklı alınması gerekiyor."

Yeldan, çocuk istismarının sonuçları itibarıyla mağduru, hem olay sırasında hem de sonraki süreçte çok olumsuz etkilediğini, kişisel ve ruhsal gelişimlerinin ciddi travmalar nedeniyle tamamlanamadığını ve hayatlarının sonraki kısımlarını hep sorunlarla geçirdiklerini anlattı.

- ÇAÇAv temsilcisi Antakyalıoğlu

ÇAÇAv temsilcisi Şahin Antakyalıoğlu da çocuk hakları konusunda en ağır ihlal olan ticari cinsel sömürünün, çocukların satılmasının ve ticaretinin dünyada suç duyurusu bakımından en hızlı genişleyen ve yayılan kriminal suç türü olarak ortaya çıktığını söyledi.

Bu anlamda Türkiye'de yapılan çalışmaların çok yetersiz kaldığını, Türk Ceza Kanunu'nda bazı iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu, suç türleri nitelendirmesi bakımından da yasama faaliyeti yapılması gerektiğine dikkati çeken Antakyalıoğlu, "Özellikle mağdur çocukların korunması ve sonrasında tedavi, rehabilitasyon sürecine ilişkin iyileştirmelere ihtiyaç vardır. Çocuk izlem merkezleri, her ne kadar bir nebze iyileştirme sağlasa da özellikle suç tipi bakımından bunların daha hassas soruşturmaya tabi tutulması, psikolojik destek alması konusunda gerekli mekanizmaların etkin bir şekilde oluşturulması gerekmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

UÇM İnsan ve Çocuk Hakları Sorumlusu Adem Arkadaş da çocuk cinsel sömürüsü ve istismarı gibi çok önemli ve iç karatan olgunun ortadan kaldırılması için çalışıldığını, çalışma sonucu Çocuk Gözlemevi'nin oluşturulduğunu belirtti.

UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Programı Sorumlusu Göktan Koçyıldırım da 2005'ten sonra gerek mevzuat gerekse hukuk eğitiminde bu tip alanlara dönük eğitimler ve hukuki reformların Türkiye'de gelişmeye başladığını, kendilerinin de bu süreci ve bu alandaki birçok projeyi desteklediklerini, eğitimler düzenledikleri bilgisini paylaştı.