Başbakan Yardımcısı Şimşek:(2)

-"Terör konusunda Türkiye doğru yoldadır. Dünyanın hiçbir demokrasisi eli silahlı eşkıyanın şehirde kümelenmesine izin vermez" -"(Coğrafyada yaşanan sıkıntılar nedeniyle) Normalde Türkiye'nin risk priminin çok daha yüksek olması lazım. Niye değil, çünkü Türkiye'nin temelleri sağlam, Türkiye'nin bilançosu çok iyi, borcu düşük, bankacılık sektörü sağlam ve büyüyebilen ciddi direnci olan bir ekonomi. Bu da AK Parti hükümetlerimizin 2002 sonrası yaptığı reformlar sayesinde oldu. O nedenle risk primimiz evet herkes gibi bir miktar yükseliyor ama yine de başka ülkelerle karşılaştırdığımız zaman makul bir artış" -"Yeni hikaye Çin hikayesi değil. Önümüzdeki dönem dünyada Hindistan hikayesini konuşacağız" -"Allah'ın izniyle şu vaatler kısmı aradan çıkar çıkmaz, bütçe aradan çıkar çıkmaz çok hızlı bir şekilde hem Türkiye'nin demokratik standartlarını, hem temel hak ve özgürlüklerini hem de yapısal dönüşümünü sağlayacak reformları hayata geçireceğiz"

Başbakan Yardımcısı Şimşek:(2)
Editör: Turkinfo.nl
24 Ocak 2016 - 10:27
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, terör konusunda Türkiye'nin doğru yolda olduğunu belirterek, "Dünyanın hiçbir demokrasisi eli silahlı eşkıyanın şehirde kümelenmesine izin vermez" dedi.

Şimşek, Kanal 7 televizyonunda "Başkent Kulisi" programına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin doğusunda yaşanan terör olaylarının, Rusya ile yaşanan uçak krizinin ve bölgedeki gelişmelerin, Türkiye'nin risk primi açısından etkilerinin sorulması üzerine Şimşek, sadece Türkiye'nin değil, bütün gelişmekte olan ülkelerin risk priminin son aylarda hızlı bir şekilde arttığına dikkati çekti ve her gün bu parametreyi takip ettiklerini söyledi.

Şimşek, Türkiye'nin bu kadar zor bir coğrafyada yaşamasına, bu kadar çok şokun merkezinde bulunmasına ve depremin merkez üssü olmasına rağmen risk priminin başka ülkelere göre daha az arttığına işaret ederek, Avrupa'nın krizden daha yeni çıkmaya başladığının altını çizdi. Şimşek, "Türkiye hikayesinin ekonomik performansının 2016'daki en önemli bileşeni Avrupa'nın toparlanması olacak" ifadesini kullandı.

Avrupa'da parasal genişlemeye gidildiğini, bunun finansal koşulları elverişli hale getirdiğini ve kredi imkanlarını arttırdığını belirten Şimşek, Avrupa'nın uzun yıllar sonra güçlü bir toparlanmaya girebileceğini, bunun Türkiye'nin lehine olacağını bildirdi.

Şimşek, Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımların yüzde 75-80'inin Avrupa'dan geldiğini vurgulayarak, Ortadoğu'dan doğrudan doğruya gelen çok fazla para olmadığını, Avrupa'nın Türkiye'nin en büyük ortağı olduğunu belirtti.

Avrupa krizi, Orta Doğu'da Arap Baharı sonrası yaşananların Türkiye'yi olumsuz etkilediğine dikkati çeken Şimşek, şöyle konuştu:

"Bu sıkıntılara baktığımızda normalde Türkiye'nin risk priminin çok daha yüksek olması lazım. Niye değil, çünkü Türkiye'nin temelleri sağlam, Türkiye'nin bilançosu çok iyi, borcu düşük, bankacılık sektörü sağlam ve büyüyebilen ciddi direnci olan bir ekonomi. Bu da AK Parti hükümetlerimizin 2002 sonrası yaptığı reformlar sayesinde oldu. O nedenle risk primimiz evet herkes gibi bir miktar yükseliyor ama yine de başka ülkelerle karşılaştırdığımız zaman makul bir artış. Bu bahsettiğiniz hususlar tabii ki risk primini yükseltiyor. Bugün Türkiye Hindistan olabilir. Hindistan ne yaptı, örnek olarak söylüyorum, yeni bir hükümet kuruldu sonra dünyada saygın bir ekonomisti Merkez Bankasının başına getirdiler. Bizim kadar hedef tutturmada başarılı olmasalar bile Hindistan hikayesi o kadar yayıldı, güçlendi ki Hindistan'a çok ciddi sermaye akışı var. Mesela rupi, Türk Lirası kadar değer kaybetmedi. Biz Hindistan'ın hikayesini bir anlamda tekrarlayabiliriz. Hatta daha güçlü...Çünkü Hindistan bizim kadar detaylı ve kapsamlı bir reform programı açıklamadı. Uygulamada arzulanan başarıyı sağlayamadı, buna rağmen algısı iyileşti. Türkiye ise çok iyi bir yol haritasına sahip. Güçlü bir hükümet şimdi reformları yaparak, politika çerçevesini küresel koşulları da dikkate alarak sağlıklı bir şekilde yürüterek Türkiye, Hindistan benzeri bir hikayeyi yazabilir. Çünkü yeni hikaye Çin hikayesi değil. Önümüzdeki dönem dünyada Hindistan hikayesini konuşacağız."

-"Mutfaklarda şimdi reformlar üretiliyor"

Şimşek, Türkiye'nin uçak iniş kalkışları istatistiklerine göre cazibe merkezi olmasına ilişkin bir soru üzerine de bulunduğu coğrafyanın Türkiye'ye getirdiği yükler olduğunu ancak bunun yanı sıra artı değer olarak pozitif taraflarının da bulunduğunu söyledi.

İstanbul'un küresel hava ulaşımında bir üs olması kadar doğal bir şey olmadığını ifade eden Şimşek, Türk Hava Yolları'nın hükümetleri döneminde büyük başarılar kazandığını, yolcu taşımada Avrupa'da ikinci sıraya yükseldiğini hatırlattı.

Şimşek, İstanbul'un yolcu anlamında Frankfurt'u geçtiğine dikkati çekerek, bunun Türkiye ekonomisinin dinamizmini, Türkiye coğrafyasının ne kadar değerli olduğunu gösterdiğini belirtti.

"Biz ulaştırmadan, lojistiğe yani artık entegre, herşeyin birlikte düşünüldüğü bir küresel lojistik üssüne dönmek istiyoruz" diyen Şimşek, bunun 2014'te açıklandığını, sonra seçim döneminde CHP'nin bunu kopyaladığını ifade etti.

Şimşek, 25 dönüşüm programının ve yapısal reformların Türkiye'ye sınıf atlatacağını dile getirerek, "Allah'ın izniyle şu vaatler kısmı aradan çıkar çıkmaz, bütçe aradan çıkar çıkmaz çok hızlı bir şekilde hem Türkiye'nin demokratik standartlarını, hem temel hak ve özgürlüklerini hem de yapısal dönüşümünü sağlayacak reformları hayata geçireceğiz. Başbakanımız programı açıkladı. Meclis'te bir gündem var. Ama şu anda arka planda reform grubu, ben de onun içindeyim, Lütfü Elvan Bey'in başkanlığında ve benim başkanlığımda Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda harıl harıl çalışıyoruz. Mutfak buralar, o mutfaklarda şimdi reformlar üretiliyor. O reformları inşallah yakında hayata geçireceğiz" şeklinde konuştu.

- "İcraat peşinde koşacağız"

Ekonomi alanındaki en önemli sorun alanının sorulması üzerine de Şimşek, "Türkiye'nin temel meselelerini biz çözdük ama nitelik konusunda gerideyiz" diyerek, eğitim alanından örnekler verdi. Şimşek, yarım milyondan fazla öğretmen almalarına, üniversite sayısını ikiye katlamalarına rağmen eğitim kalitesinde arzuladıkları yerde olmadıklarını, eğitimde kalite için reform yapılması gerektiğini söyledi.

Şimşek, üretimde de düşük ve orta teknolojili ürünlerin üretildiğine, yüksek teknolojili ürünlere geçişin Ar-Ge ile başarılacağına ve Meclis'e gönderilen ilk paketin Ar-Ge paketi olduğuna dikkati çekti.

"Türkiye muazzam bir hikaye yazma arifesindedir" ifadesini kullanan Şimşek, vatandaşlara daha fazla iş imkanı sunmak istediklerini kaydetti.

Şimşek, Hollanda'daki sistemi örnek göstererek, yarı zamanlı veya esnek çalışma olanaklarının vatandaşa sunulması gerektiğinin altını çizdi.

Kadınların çocuk evdeyken bazen tam zamanlı çalışmak istemediklerini ifade eden Şimşek, bunun için engellerin kaldırılması gerektiğini bildirdi.

Şimşek, bugün Türkiye'de çalışma çağındaki nüfusun yüzde 46-47'sinin çalıştığını vurgulayarak, Türkiye'de imalat sanayindeki işçinin ortalama fazla mesai verilerek günde 49 saat çalıştığını, OECD ülkelerinde bunun 38 saat civarında olduğunu, Türkiye'de sanayide 38 saat çalışılsa işsizliğin çok kolay bir şekilde yüzde 5'in altına düşebileceğini, bunların hepsinin reform gerektirdiğini söyledi.

Yargı reformuna da işaret eden Şimşek, "1932'de açılan bir dava halen kapanmamış, böyle bir şey olabilir mi? Yargı reformunu mutlaka yapmamız lazım, performansa dayalı bir sistem, bir kültür oluşturmamız lazım" ifadesini kullandı.

AK Parti hükümetleri döneminde çok reform gerçekleştirildiğini, bu anlamda bir sessiz devrim yapıldığını ifade eden Şimşek, bu yeni dönemde mutfakta daha çok çalışıp, daha az konuşarak daha çok üretmek için icraat peşinde koşacaklarını söyledi.

-"Dünya yapısal reform gerçekleştirmeli"

Şimşek, OECD İstişare Komitesi Başkanı William White'ın "elimizde cephanemiz kalmadı" sözlerine işaret edilerek, bunun yeni bir küresel krizin tetiklenebileceği anlamına mı geldiğine ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine de, bir an önce dünyanın yapısal reform yapması gerektiğinin altını çizdi ve yapısal reformların orta uzun vadede meyvelerini verdiğini, kısa vadede beklentileri iyileştirdiğini söyledi.

Türkiye olarak kolaycı kısa vadeli çözümler peşinde olmadıklarının altını çizen Şimşek, "Türkiye'de bütün politika tartışmaları, hep kolaycı kısa yoldan refah artışı gibi talepler içeriyor. Halbuki kalıcı refah artışı dönüşümle olur. Ekonomik olarak siyasi olarak yapısal dönüşümle olur. Bunu sağlamazsanız kalıcı refah artışını sağlayamıyorsunuz. Şunu demek istiyor, 'küresel büyüme düşük seyrediyor ama potansiyel de düştü'" ifadesini kullandı.

Davos'un ana konusunun 4'üncü sanayi devrimi, robotlar ve bilgi olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Türkiye bu konuda maalesef arzulanan noktada değil. Bizim bu dönüşümü sağlamamız için eğitim gerekli. Biz aslında eğitimde nicelik olarak büyük bir devrim yapmışız. Bugün okula eğitime erişimde muazzam ilerleme kaydetmişiz. Şimdi ise niteliğini ve planlamasını iyi yapmamız lazım. 4'üncü sanayi devriminde robotlar artık kullanılacak diyoruz. Okuduğum bir raporda 20 yıl sonra ABD'de bir çok işi robotların yapacağını yazıyordu. 20-30 yıl sonra etki anlamında zirveye ulaşacak 4'üncü sanayi devrimine hazırlık yapmamız lazımken biz hala insanlar part time çalışmalı mı, çalışmamalı mı tartışmaları yapıyoruz, bu konularda çözüm üretmezseniz, firmalar sermaye yoğun üretim yaparlar yani robotları kullanılır. Elimizde enstrüman var, OECD Başkanı ile hem fikir değilim. Elimizdeki en mükemmel enstrüman reformdur. Dünyanın reforma ihtiyacı var" şeklinde konuştu.

- "Avrupa eski Avrupa değil"

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in göçmen konusundaki tavrıyla doğru yolda olduğunu ifade eden Şimşek, "Avrupa içe kapanık, şu anda dünyadaki katma değerin yüzde 82'si Avrupa'nın dışında üretiliyor. Avrupa eski Avrupa değil. Dünya nüfusu 10 milyara çıktığında Avrupa'nın payı yüzde 4-5'e inecek. Avrupa'da liderlik eksikliği var. Merkel bu liderliği ortaya koyuyor bu yüzden Almanya çok şanslı. İngiltere ve ABD dışa biraz daha açıklar ve zemin kayıpları biraz daha sınırlı yani Çin'e alan kaptırmada en büyük pay Japonya ve Avrupa'dan gidiyor. Bunu değiştirmenin tek yolu reformdur" değerlendirmesinde bulundu.

-"Türkiye'nin algısını bozan en önemi faktör terör örgütü"

Şimşek, Türkiye algısının gerçekliğinden daha kötü hale geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Ben dışarı gittiğimde de bunu hissettim. Kürt meselesi olsun, temel haklar ve özgürlük alanlarında genel algı Türkiye'nin ilerleme sağlayamadığı noktasındadır. Ama gerçeklik aslında daha iyi. 2007 yılında algımız daha iyiydi. Aynı çevreler dışarıdan bize daha iyi bakıyorlardı. 2014-2015 yılına geldiğiniz zaman, Türkiye'nin algısı gerçeğinden daha kötü. Algıyı düzeltmek reform yaparak mümkün. Terör konusunda Türkiye doğru yoldadır. Dünyanın hiçbir demokrasisi eli silahlı eşkıyanın şehirde kümelenmesine izin vermez. Biz hep sorduk bu konuları gündeme getirenlere, 50 gün sokağa çıkma yasağı falan, soruyoruz onlara 'Bugün El-Kaide gelse İngiltere, ABD'de küçük bir kasabada hendek kazsa siz nasıl davranırsınız' diye, hiç bir cevap yok. Burada sorunun temelinde terör olduğunu anlatamıyoruz. En büyük zulmü Türklere terör örgütü yapıyor. Gaziantep'in diğer tarafındaki bölgede önceden ne kadar büyük ilerleme olduğunu bire bir yaşamış insanım. Bu atmosferi zehirleyen terör örgütü. Terör örgütü hak ve özgürlük mü istiyor, zaten temel hak özgürlüklerde hiç bir hükümetin yapamadığını yapmışız, daha da yapacağız. Türkiye'de temel hak ve özgürlükler anlamında 'biz herşeyi bitirdik' diye bir şey yok. Dışarıda aleyhimizie çalışan bir çok kesim var içerde de bu değirmene su taşıyanlar var. İçerde hikaye anlattığımız kadar dışarıda da anlatmamız lazım. Biz bir ada değiliz. İnsan hakları evrenseldir. Dünya artık kayıtsız kalmıyor. Türkiye'nin algısını bozan en önemi faktör maalesef terör örgütüdür."
Bakan Şimşek, 2016'ya ilişkin beklentilerinin sorulması üzerine de, dünya piyasasının 2016'ya çok kötü başladığını, çok zor bir yıl olacağını ifade etti.

Türkiye'nin pozitif yönde ayrışacağına inandıklarını dile getiren Şimşek, piyasalarının oynaklığının temelinde emtia fiyatları ve küresel düşük büyüme olduğunu fakat Türkiye'nin emtia fiyatlarından olumlu etkilendiğini kaydetti.

Şimşek, Türkiye'nin en zor döneminde dahi yüzde 4'lük büyüme sağlandığına dikkati çekerek, "Şimdi reform ve siyasi istikrarla daha güçlü bir büyüme olacağına inanıyorum" dedi.

(Bitti)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum