Hollanda’da ruh sağlığına ilişkin veriler endişe verici bir tabloyu ortaya koyuyor. Yapılan değerlendirmelere göre toplumun yaklaşık yüzde 40’ı kaygı ve depresyon belirtileri yaşarken, nüfusun dörtte biri en az bir ruhsal bozuklukla mücadele ediyor. Uzmanlar, sorunun büyüklüğüne rağmen doğru stratejilerle önemli ilerlemeler kaydedilebileceğine dikkat çekiyor.
Ruhsal Sorunlar Tek Tip Değil
Nedenler Çok Boyutlu
Radboud Üniversitesi’nde kaygı bozuklukları ve depresyon üzerine çalışan Prof. Dr. Gert-Jan Hendriks, ruhsal rahatsızlıkların tek bir nedene indirgenemeyeceğini belirtiyor. Stres, genetik yatkınlık, yaşam koşulları ve aile ortamı gibi birçok etkenin bir araya gelmesiyle ruh sağlığı sorunlarının ortaya çıkabildiğini vurgulayan Hendriks, risk altındaki bireylerin bu faktörler sayesinde daha erken tespit edilebileceğini ifade ediyor.
Gençler İçin Önleyici Programlar Öne Çıkıyor
Amsterdam Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Psikoloji Profesörü Claudi Bockting ise özellikle gençlere yönelik önleyici çalışmaların artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bockting, genç yaşta başlayan ruhsal sorunların ilerleyen yıllarda ağır hastalıklara dönüşmemesi için bilimsel temelli önleme programlarına daha fazla yatırım yapılması çağrısında bulunuyor.
Ruh Sağlığı Konuşulabilir Olmalı
Uzmanlar, kaygı ve üzüntü gibi duyguların zayıflık olarak algılanmaması gerektiği konusunda ortak görüşte. Bu duyguların hayatın doğal bir parçası olduğunu vurgulayan Hendriks, ruh sağlığının açıkça konuşulabilir hale gelmesinin hem gençler hem de yetişkinler için büyük önem taşıdığını belirtiyor.
Yaşlılarda Geç Fark Ediliyor
Ruh sağlığı sorunlarının yaşlı bireylerde daha geç tespit edildiğine de dikkat çekiliyor. Belirtilerin yaşlılıkla karıştırılması ve sağlık çalışanlarının bu yaş grubundaki ruhsal bozukluklar konusunda yeterli eğitim almamış olması, erken tanının önündeki en büyük engeller arasında gösteriliyor. Bu nedenle ailelere ve sağlık personeline yönelik bilgilendirme çalışmalarının artırılması öneriliyor.
Erken Müdahale Uzun Vadede Tasarruf Sağlıyor
Uzmanlara göre önleyici kampanya ve eğitimlerin maliyeti yüksek görünse de uzun vadede sağlık bütçesine önemli katkı sağlıyor. Hendriks, erken müdahalenin ilerleyen yaşlarda daha ağır ve pahalı tedavilerin önüne geçtiğini belirterek, bunun hem bireyler hem de sistem için kazanç olduğunu ifade ediyor.
Ruh Sağlığı Hizmetlerinde Yapısal Sorunlar
Tanı almış ruhsal bozukluğu olan bireyler için de sistemde ciddi aksaklıklar bulunduğu belirtiliyor. Bockting, sağlık bütçesinden ruh sağlığına ayrılan payın yüzde 10’un altında kalmasının uzun bekleme sürelerine yol açtığını ve özellikle gençlerin tedaviye erişimini zorlaştırdığını söylüyor.
Bilimsel Tedavilere Ağırlık Verilmeli
Uzmanlar, etkisi kanıtlanmamış karmaşık yöntemler yerine bilimsel olarak etkinliği ispatlanmış tedavilerin yaygınlaştırılması gerektiğini savunuyor. Bu yaklaşımın özellikle çocuk ve gençlik ruh sağlığı hizmetlerinde henüz yeterince uygulanmadığına dikkat çekiliyor.
Gençlik Ruh Sağlığı Hizmetleri Dağınık
Hollanda’da gençlik ruh sağlığı hizmetlerinin çok sayıda farklı kurum tarafından sunulması, bakım kalitesinde büyük farklılıklara neden oluyor. Hendriks’e göre, anksiyete ve depresyon için etkili yöntemler bilinmesine rağmen bu bilgilerin tüm kurumlarda aynı standartta uygulanmaması önemli bir sorun oluşturuyor.
Sonuç / Arka Plan
Uzmanlara göre çözüm; daha net kurallar, şeffaflık ve güçlü denetim mekanizmalarının hayata geçirilmesinden geçiyor. Belediyelerin hizmet sağlayıcıları seçerken kalite kriterlerini daha dikkatli değerlendirmesi gerektiği vurgulanırken, aksi durumda gençlik ruh sağlığı alanındaki eşitsizliklerin devam edeceği uyarısı yapılıyor.
©TURKINFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: